“Şaşırdık mı?
Ben şaşırmadım…
2025’i uğurlayan kare.”
Aslında mesele tam da buydu.
O kare, bakmasını bilene çok şey söylüyordu.
Peki fotoğrafta kimler vardı?
TESK Başkan Vekili ve AESOB Başkanı Adlıhan Dere,
Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan,
ve üçüncü isim: Sadullah Kabakuşak.
İşte tam bu noktada durup biraz düşünmek gerekiyor.
Çünkü bu üç ismin aynı karede yer alması, tesadüfle açıklanabilecek bir durum değil.
Sadullah Kabakuşak kimdir?
Sadullah Kabakuşak;
Mehmet Ali Alkan’ın eşi Ayşe Alkan’ın öz yeğeni,
Mehmet Ali Alkan’ı oda camiasıyla tanıştıran ve bugün rahmetle andığımız kayınbabasının yakın çevresinden,
eski oda başkanlarından bir ismin temsil ettiği geleneğin devamıdır.
Yani bu yapıyı, bu sistemi ve bu dengeleri yakından bilen bir isimdir.
“Şimdi ne alaka?” diyenler olabilir.
Şöyle açıklayayım:
Sadullah Kabakuşak’ın Hurma Durağı’nda T plakası bulunuyor.
Bu da onu doğal olarak aday olma hakkına sahip bir konuma getiriyor.
Bu bilgileri alt alta koyduğunuzda, fotoğrafın verdiği mesaj daha net hâle geliyor.
Bu kareden okuduğum şudur:
Eğer Mehmet Ali Alkan aday olmazsa, Sadullah Kabakuşak onun velayeti konumundadır.
Buradaki “velayet”, hukuki bir tanım değildir;
oda geleneğinde, fiilî yönlendirme ve temsil gücünü ifade eden siyasal bir kavramdır.
Bu ifade ilk bakışta bazılarına abartılı ya da uçuk gelebilir.
Ancak oda siyasetini bilenler için bu tablo son derece tanıdıktır.
Mehmet Ali Alkan’ın önünde tek bir yol yoktur.
Masada A, B ve C planları bulunmaktadır.
Bu kare de,
o planların sessiz ama anlamlı bir özeti gibi durmaktadır.
Adlıhan Dere’ye yapılan ziyaret,
basit bir nezaket ziyareti olarak okunamaz.
Bu ziyaret,
olası geçiş senaryoları için alınmış bir pozisyon niteliğindedir.
Bazen bir fotoğraf karesi,
uzun açıklamalardan çok daha fazlasını anlatır.
Yeter ki doğru yerden bakmayı,
satır aralarını okumayı bilelim.
