Vehbi Kaya

Tarih: 02.08.2025 10:49

Kimse yok mu?

Facebook Twitter Linked-in

Şimdi bu yazım nedeniyle CHP’liler beni linç edecek. Hatta hakaret edeceklerdir. Ben doğruları yazayım da varsın kızsınlar!

Geçtiğimiz günlerde, gecenin bir vaktinde CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı’yı aradım. Aramamın sebebi belliydi: Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutukluluğu ve bu tutukluluk karşısında CHP’nin sergilediği derin sessizlik.

Nail Başkan telefonda gayet kibardı:
“İyi ki aradın; ben de seni arayacaktım ama misafirlerimiz vardı. Eve geçince ararım dedim, sen aradın,” diye söze girdi. Uzun uzun sohbet ettik. Bir bölümü “oftrogort”, o kısmı burada yok. Kalanı ise kamuoyunun sorgulaması gereken cinsten.

Kamacı’ya açık açık sordum:
“Sayın Başkan, siz, örgütünüz ve partililer, Böcek’in ‘eften püften’ nedenlerle tutuklandığını söylüyor ama tepkiler zayıf. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve partinizin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu tutuklandı; ilçe örgütleri dev pankartlar asarken, gerçekten tutuklu olan Muhittin Böcek için Antalya’da tek bir billboard yok. Neden billboardları doldurmuyorsunuz? Neden kamuoyu oluşturmaktan zorluk çekiyorsunuz? Hiçbir meydan gür bir ses çıkarmıyor. ‘Muhittin Böcek yalnız değildir’ demek bu kadar mı zor? Neden bu sessizlik?”

Nail Kamacı, şaşırtıcı bir içtenlikle yanıtladı:
“İnanın bunu düşünemedik. Uyarınız için teşekkür ederim. Yarın partimizin ilgili kurullarıyla görüşeceğim; derhal bir eylem planlayacağız.”

Bu dürüstlüğe saygı duymakla birlikte sormadan edemem:
Bir siyasi partinin en büyük il örgütü, kendi büyükşehir belediye başkanının tutuklu olduğunu nasıl “düşünemez”?

Bu mesele yalnızca Muhittin Böcek’in değil; seçilmiş bir başkanın görevden fiilen alınmasının meselesidir. Eğer bir parti kendi seçilmişine sahip çıkmıyor, güçlü bir kamuoyu oluşturamıyorsa, bu yalnızca suskunluk değil, bir tercihtir.

Bugün Muhittin Böcek tutukludur ama “yalnız değildir” diyebilmek için inanç yetmez; cesaret gerekir. Peki, o cesaret CHP’de neden yok?

 

Belki CHP’nin suskunluğu “stratejik sessizliktir”, belki sıradan bir edilgenliktir. Fakat ne ad verirsek verelim, büyüyen bu sessizlik yalnız Böcek’i değil, halkın iradesini de boğuyor.

Velhasıl kelam 

Şimdi  bir daha ve son kez soruyorum:

Konuşmamızın üstünden günler geçti.

 Neden söylediğiniz eylemi yapmadınız? 

Ya da yapamadınız?
Derin sessizliği bozacak  SES:  “Kimse yok mu”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —