Kent betonla boğulurken hâlâ nefes alabileceğimiz bir yer var: Zeytinpark.
Sade, yeşil, huzurlu…
Çıkar gruplarının betonlaştırmak için yaptıkları saldırılara rağmen dimdik ayakta duruyor.
Kent yaşamı her geçen gün biraz daha griye bürünürken, Antalya’nın kalbinde yemyeşil bir vaha var: Zeytinpark.
Geçen gün bir arkadaşım beni kahvaltıya davet etti, adres Zeytinpark’tı.
Her gidişimde hayran kalıyorum.
Bende alışkanlık yapmış olmalı ki zamanım oldukça gidiyorum.
İşin doğrusu, doğallığı insanı cezbediyor; sade, doğal ve yalın.
Şehrin göbeğinde böyle bir yeşil alan bulmak, nefes almak insana gerçekten iyi geliyor.
Kahvaltısı mütevazı; ama birkaç dokunuşla lüks mekânları aratmayacak hâle gelebilir.
Zeytinpark sadece bir kahvaltı mekânı değil, aynı zamanda Antalya’nın en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri.
Muratpaşa Vakıf Zeytinliği’nin Antalya’ya kazandırılması, doğal yeşil dokusunun korunması ve geliştirilmesi amacıyla kurulan bu kâr amacı gütmeyen girişim, halkın nefes alabileceği bir vaha sunuyor.
Klasik kent parkı anlayışının çok ötesinde Zeytinpark…
Doğayı kentin içine davet ediyor, şehirle bütünleşiyor ve “Barışık Kent” vizyonunu pratiğe döküyor.
2 milyon 630 bin metrekarelik alan, 25 bin ağaç, 24 bin metre yol…
Her yıl 2.600 ton tozu ve 610 milyon metreküp karbondioksiti temizliyor.
Kısacası hem insan hem doğa burada kazanıyor.
Ağaç çeşitliliği de şaşırtıcı: zeytin, çınar, incir, çilek, limon, portakal, armut, çam…
Tarımsal ürün bahçeleriyle Antalya’nın geçmişten gelen üretim kültürünü yaşatıyor.
Tarih, kültür, sanat ve ekoloji birleşince ortaya hem göze hem ruha hitap eden bir alan çıkıyor.
Ancak ne yazık ki bu güzellik herkesin içini ısıtmıyor.
Zeytinpark, geçmişte bazı göz dönmüş çıkar grupları tarafından rant amacıyla birkaç kez kundaklanmasına rağmen her seferinde küllerinden doğdu, yeniden yeşerdi.
Çünkü Zeytinpark sadece bir arazi değil, Antalya’nın geleceğine sahip çıkan bir fikirin ürünü.
Bu nedenle başta Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır ve tüm çalışanlarına, paydaşlarına, projeye katkı koyan kamu kurum ve kuruluşlarına, özel girişimcilere ve şirketlere gönülden teşekkür ediyor, hepsini alkışlıyorum.
Zeytinpark, Antalya’nın kalbinde doğayla barışık bir yaşamın simgesi.
Bir bardak çayı, serin bir esintiyi ve bu yeşilliğin içinde yudumlamak…
İnsana gerçekten iyi geliyor.