Vehbi Kaya

Tarih: 16.09.2025 09:48

Antalya'da baskı altında Belediyelerin bir buçuk yılı

Facebook Twitter Linked-in

31 Mart 2024 yerel seçimlerinin üzerinden tam bir buçuk yıl geçti. 

Ancak Antalya’daki CHP’li belediyeler için bu süre, hizmet üretmekten çok iktidarın baskılarını hissetmekle geçti. Şehrin sokaklarında dolaşırken bile bu tabloyu görmek mümkün. Kaynaklar kısıtlı, yatırımlar duraklamış, yapılan işler engellerle karşılaşıyor.

 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in tutuklanmasının ardından belediyelerin işleyişi adeta felce uğradı.

 İktidarın “kılıcı” belediye başkanlarının üzerinde sallanıyor, bu gölge ilçelere kadar uzanıyor. 

Yatırımlar durmuş, İller Bankası’ndan gelen ödenekler kesintilerle tahsil ediliyor. Küçük bir park yapmayı hayal edin; malzeme yok, işçi eksik, izinler engellenmiş…

Durum tam olarak böyle.

Antalya için hayati önem taşıyan projeler de aynı akıbeti yaşıyor. 

Örneğin trafiği ciddi biçimde rahatlatacak olan 4 etaplı raylı sistem ihalesi yapılmış, kaynak da bulunmuş durumda. Fakat proje, Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yatırım programına alınmaması ve bekletilmesi. İlçe belediye başkanları projelerini hayata geçirmek istiyor, ancak resmi izinler çıkmadığı için elleri kolları bağlı bekliyorlar.

 

Geçtiğimiz günlerde bir AKP’li vatandaşla sohbet ettim. 

CHP’li belediyelere yönelik operasyonların siyasi olduğu yönündeki iddiaları hatırlattığımda şu yanıtı verdi:

“Vallahi doğru söylüyorsun. CHP’li belediyelere operasyon yapılırken bizim partimizin belediyelerine hiçbir şey olmuyor. Bu da kamuoyunda partimize zarar veriyor.”

Bu sözler, aslında baskının farkında olanların sadece muhalifler olmadığını, iktidar seçmeninin de yaşananları gördüğünü gösteriyor.

 

Devletin temel görevi vatandaşın hizmet almasını sağlamaktır. 

Bunun için partiler üstü bir yaklaşım benimsenmeli. Antalya’daki CHP’li belediyelerin 18 ay boyunca yaşadığı sıkıntılar, yetersizlikten değil, baskılar ve engellemelerden kaynaklanıyor. 

 

Kaynaklardan mahrum bırakılan, sürekli denetimlerle karşı karşıya kalan belediyelerin etkin şekilde hizmet üretmesi neredeyse imkânsız hale geliyor.

 

Buna rağmen Antalya’daki CHP’li belediyeler tamamen boş durmuyor. Mahalle parkları, yürüyüş yolları, sosyal projeler gibi küçük ama anlamlı işler yapılıyor. Tarafsız gözle bakıldığında bu çabaların hakkını teslim etmek gerekiyor. Ancak baskılar devam ettikçe hizmetlerin kapsamı sınırlı kalıyor ve şehrin potansiyeli ortaya çıkamıyor.

 

Elbette bu bir buçuk yıl kusursuz değil. Ben de zaman zaman CHP’li belediyelere ağır eleştiriler yöneltiyorum. Ama bütün baskılara rağmen “bir şeyler üretme gayretinde olduklarını” da belirtmek gerekir.

Velhasıl kelam

Siyasi iktidarın belediyeler üzerindeki baskısı, müfettişlerin belediyelerde adeta sürekli görevliymiş gibi varlığı, Sayıştay denetimlerinin de eklenmesiyle, başkanlardan bürokratlara kadar herkes üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. Bu nedenle, CHP’li belediyelerin bir buçuk yılını değerlendirirken elimizde çok zengin bir tablo bulunmuyor.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —