Vehbi Kaya

Tarih: 17.07.2025 09:57

ANTALYA MÜZESİNE KİLİT VURULUR MU?

Facebook Twitter Linked-in

Antalya’nın tam göbeğinde,  içinde tarih barındıran yıllardır sessizce duran bir yapı var. Herkes önünden geçer ama pek azı başını çevirip bakar. Kimine göre sadece içinde eski taşlar, kırık heykeller vardır. Oysa aslında o bina, başlı başına bir tarih, bir dönemin değil Anadolu'nun geçmişine ve bugününe  şahitlik ediyor.

Neden mi bahsediyorum?
Antalya Arkeoloji Müzesi.
Ve ne yazık ki şimdi kapısına kilit vuruldu. 
Karar Bakanlıktan çıktı: neymiş efendim, “Deprem riski var, depolar yetmiyor, yıkalım, yenisini yapalım.” mantığa bakarmısınız!

İyi de sormazlar mı adama…
50 yıldır dimdik duran bu bina şimdi mi dayanıksız oldu?

BU SADECE BİR MÜZE DEĞİL!

Antalya Müzesi dediğiniz yer sıradan bir yapı değil.
1972 yılında yarışmayla yapılmış. Üç usta mimarın  Metin Hepgüler, Doğan Tekeli ve Sami Sisa’nın  ortak imzası var duvarlarında.
Sadece taş, beton değil bu bina…
Cumhuriyet’in modernleşme hayali, o yılların mimari dili, estetik anlayışı…
Hepsi bu yapının içinde gizli.

Yetkililere kusura bakmasın ama bu müzeyi yıkmak demek, sadece bir binayı değil; bir dönemi, bir kültürü, Antalya'nın hafızayı da yerle bir etmek demektir

HEP AYNI BAHANE.

Ne zaman kıymetli bir yapı gözden çıkarılsa, hemen aynı ezber:
“Depreme dayanıksızmış…”
“Fonksiyonel değilmiş…”
“Yetmiyormuş…”

Peki hiç sormuyoruz:
Güçlendirmek yok mu bu ülkede?
Teknolojiyle restore etmek bu kadar mı zor?
Yoksa işin içinde başka hesaplar mı var?

Yıkmak kolay.
Ama korumak, yaşatmak, anlamak zor iş…
Ve biz kolay olanı seçtikçe, tarih dediğimiz şey toz olup gidiyor elimizden.

MÜZE Mİ GİDİYOR, YOKSA BİR HAFIZA MI?

Soru şu:
Antalya gibi tarih kokan, turizmle yaşayan bir şehirde bu müzeyi kapatmak kimin işine yarar?
Yeni bina bahanesiyle birilerine rant mı sağlanacak?
Yoksa Cumhuriyet’in modern izlerinden bir yaprak daha mı koparılacak?

Kimse net konuşmuyor. Ama şunu biliyoruz:
Bu karar, yanlış bir karar.

Bugün mimarlar isyanda, akademisyenler tepkili, halk tedirgin ama tınlayan yok 
Sevgili dostlar, mesele sadece bir bina değil…
Söz konusu olan ,ülkenin  ve Antalya hafızası.

Velhasıl kelam......

Çok geç olmadan, Antalya Arkeoloji Müzesi yerinde kalsın.
Depolar yetmiyorsa ek bina yapılsın. 
Deprem riski varsa, güçlendirilsin. 

Ve biz bu kolaya ne kadar alışırsak, çocuklarımıza anlatacak o kadar az şeyimiz kalacak.
Unutmayın…
Bir bina giderse, bir dönem gider.
Giden  geri gelmez.

.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —