Tarih: 07.08.2014 01:01

ERDOĞAN’DAN KILÇDAROĞLU VE BAHÇELİ’YE ÇOK AĞIR İTHAMLAR

Facebook Twitter Linked-in

Yüksek Seçim Kurulu'nun reklam filmi yayınını durdurma gerekçesi olarak reklamda kullanılan ezan sesi, dua ve seccadenin seçimlerin temel hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un 58 ve Siyasi Partiler Kanunu'nun 87. maddesindeki hükümlere aykırı olduğuna hükmedilmesini değerlendiren Başbakan Erdoğan, "MHP filimdeki ezan sesinden, seccadeden, duadan rahatsız olmuş. O hanım kardeşimizin namaz kılışından rahatsız oluyor. Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) müracaat ederek bunu yapamazsınız diyor. YSK da 6'ya 4 oy çokluğu ile onların isteği istikametinde karar veriyor. Reklam filmimiz yasaklanmış. YSK'nın önündeler oradan ayrılmıyorlar zaten. Adaylığımızı iptal ettirme ile başladılar. O güzel reklam filmi inşallah yeni haliyle de ekranlarda olmaya devam ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar. Cumhurun, cumhurbaşkanı ile kucaklaşmasını engelleyemeyecekler" diye konuştu. Mitinge katılanalar bu sözler üzerine "Allahu Ekber" diyerek Başbakan Erdoğan'a destek verdi.

Başbakan Erdoğan, "Adnan Menderes Aydın'dan yola çıktı ve milletin sevgilisi oldu. Menderes açık kazandı. Yani Şemsettin Günaltay'ın profluğu, 3 dil bilmesi dindar olması Menderes'in karşısında tutmadı. Halka yalan söylemeyecek dürüst olacaksınız" dedi.

ERDOĞAN: BUNLAR MİLLETLE ALAY EDİYORLAR ALAY

AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 26'ncı mitingini yaptığı Aydın'da en çok MHP Genel Başkanı devlet Bahçeli'yi eleştirdi. Seçim kampanyası için hazırladığı reklam filminin MHP'nin itirazı üzerine yasaklandığını hatırlatan Erdoğan, Bahçeli'nin matematik ve geometriden çaktığını son zamanlarda edebiyata merak sardığını öne sürdü. Erdoğan, "Şiir yazıyor ama çok kötü. Şiirde ölçü yok kafiye yok. 10 Ağustos'tan sonra roman, hikaye ve masal yazmaya başlar. Çok vakti olacak. Bunlar milletle alay ediyorlar alay" dedi. 

Erdoğan'ın mitingi için hazırlanan İstasyon Meydanı'nda çok sıkı güvenlik önlemi alındı, herkes arama noktasından geçirilirken alana çakmak ve pet su şişesi bile sokulmadı.

Miting alanında 'Menderes, bu toraklarda doğan, Menderes, bu topraklardan akan, Ali Adnan bu yolda şehit olan. Milletin sesi Recep Tayyip Erdoğan', 'Milletin adamı', 'Efeler diyarı, uzun adama sevdalı' pankartları asıldı. Başbakanın konuşma yapacağı özel kürsünün hemen önünde, aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu sarıklı grup dikkat çekti. Sarıklı çocuklar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bayraklarını salladı. Yeni evlenen Fatma ve Yasin Fidan çifti de yine gelinlik ve damatlık kıyafetleriyle, mitingi izlemeye geldi. 

Başbakan, konuşmasını da, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun pankartının da asılı bulunduğu CHP İl Başkanlığı, Saadet Partisi İl Başkanlığı ile Ülkü Ocakları Dergisi'nin Aydın Şubesi önünde alanda yapması ve asılan pankartların bu tabelalarla bir arada bulunması da ilginç görüntüler oluşturdu. 

Yanında Ekonomik Bakanı Nihat Zeybek, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Başbakan danışmanı ve İzmir milletvekili Binali Yıldırım ile Aydın milletvekilleriyle gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 1.5 saatlik gecikmeyle kürsüye çıktı. 

Başbakan Recep Erdoğan, efeler diyarı Aydın'dan çıkan Adnan Menderes'i anarak, çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu, Menderes'e rakip çıkan Şemsettin Günaltay'a benzetti. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Allah ondan razı olsun. Mekanı inşallah cennet olsun. Kardeşlerim Menderes'e CHP zihniyeti neler çektirdiğini anlatmaya gerek var mı? Hepiniz biliyorsunuz değil mi? Öyleyse pazar günü inanıyorum ki gereğini yapacaksınız. Adnan Menderes Aydın'dan yola çıktı. Kutlu bir mücadele başlattı. Çok kısa sürede milletin sevgilisi oldu. Bu CHP, 'Adnan Menderes'i alt etmek için öyle bir profil bulayım ki' dedi. Aynen bugünkü CHP ve MHP'nin yaptığı gibi. Dediler ki 'dindar olsun, profesör olsun, birkaç yabancı dil bilen olsun'. Şemsettin Günaltay olsun. O zaman Menderes'in karşısına çıkardılar. Aynen sıfatlar bugünkü Sayın Ekmel'in sıfatları gibi. Menderes açık ara seçimi kazandı. Şemsettin'in profluğu, üç dil bilmesi, dindar olması falan Menderes'in karşısında tutmadı. Niye? Halkın milli iradesi. Halka yalan söylemeyeceksin dürüst olacaksın." 

KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ

Başbakan Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"CHP genel müdürünün, SSK genel müdürü olduğu zaman Okmeydanı, Samatya SSK hastanesinde olanları izlediniz mi? Başarılı genel müdür değil mi? İşte o zaman görüyorsunuz. O zaman benim vatandaşım 1992- 1998 yılları arasında ne çileler çekti. Kuyruklarda nasıl bekletildi. Sağlam girseniz hasta çıkarsınız. Kardeşlerim millet kendi değerlerine düşman yöneticilerden bıktı. Menderes ve arkadaşları millete bir kurtarıcı olarak bir isyan olarak siyaset sahnesine çıktılar. İktidarda bulundukları 10 yıl boyunca Türkiye'ye millete hizmet kazandırdılar. Demokrat Parti'yi sandıkta yenemeyeceğini gören yandaşları, 27 Mayıs'ta darbe yaptılar. DP'yi iktidardan uzaklaştırdılar, yargılayıp idam ettiler. Gezi olaylarında, 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta da aynı şeyi yapacaklardı. Düzmece bir paralel yargı çıktı ortaya. 'Dönemin başbakanı' diyorlar. Kararı vermişler, işi bitirmişler yargısız infaz aynen Menderes'te yaptıkları gibi darağacı hazır. Ama ne oldu? Milli irade sahip çıktı."

"KAFA AYNI KAFA"

Başbakan Erdoğan, CHP, MHP ve HDP'nin cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıktığını öne sürerek, bu anlayışa sandıkta ders verilmesini istedi. Erdoğan, şöyle konuştu: 

"Aydın'da şunu özellikle hatırlatmak istiyorum. 27 Mayıs darbesini yapanlar sadece Menderes'i değil, dönemin cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı da idama mahkum etmişlerdi. Bayar yaşlı olduğu için idam edilmedi. Yaşı düşük olsaydı sadece dönemin başbakanını ve iki bakanı değil cumhurbaşkanını da idam edeceklerdi. Bayar'ı ömür boyu hapse mahkum ettiler. 4.5 yıl hapis yattı, hastalığı nedeniyle hapisten kurtuldu. Bayar gibi halkın teveccüh ettiği milletin sevgilisi bir cumhurbaşkanı olmasın diye anayasayı o istikamette yazdılar. Devlet ayrı, millet ayrı dediler. Hükümet ayrı cumhurbaşkanı ayrı dediler. Devletle milletin arasına açtılar. Cumhurbaşkanlığı makamını bir vesayet makamı haline getirdiler. Meclis'in iradesini her seferinde tehdit ettiler. CHP başroldeydi. Menderes ve arkadaşları asılırken CHP başroldeydi. Meclis iradesini tehdit edenler arasında CHP en ön sıradaydı. Başörtüsü sorunu mu var? CHP ön sıralardaydı. Merve Kavakçı'ya Meclis'te yemin bile ettirmediler. O zamanın başbakanı konumunda olan kişi ne diyordu 'atın bu kadını dışarı'. Aynı zihniyetin devamı olanlar beraberler şu anda CHP DSP bir aradalar. Kafa aynı kafa. Bunların inanç ve düşünce özgürlüğüne tahammülleri yok. En son TBMM'nin cumhurbaşkanı seçeceği zaman CHP yine her türlü çirkinliği yaptı. Biz de 'yeter' dedik. Artık cumhurbaşkanını millet kendisi seçecek dedik. Kendisi kendi hür iradesi ile seçecek dedik. Millete gittik. Millet yüzde 69 ile 'evet ben seçeceğim' dedi. O referandumun uygulamasını pazar günü yapacağız. Milletin tercihine 'hayır' diyen bu CHP, MHP, HDP sizin karşısına hangi yüzle gelecekler soruyorum. Bunların sandıkta ders vermek o yılların hesaplaşması değil mi? Ablalar hazır mıyız? Üç gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Öyle bir dolaşalım ki inşallah pazar günü sandıklardan tarihi ders alsınlar." 

"REKLAM FİLMİMİZİ YASAKLATMAYA KADAR DÜŞTÜLER"

Başbakan Erdoğan, seçim kampanyası için hazırlattığı reklam filminin MHP'nin itirazıyla yasaklandığını belirterek, şunları söyledi: 

"10 Ağustos tarihi sıradan bir tarih değil. Menderes ve Bayar döneminde olduğu gibi devletle milletin kucaklaşacağı tarihtir. Yeni reklam filmimizi izlediniz mi? Cumhurbaşkanlığı forsunu kim inşa ediyor? Millet. Millet devletin yıldızlarını getiriyor. O emanetleri sandığından çekmecesinden çıkarıyorum artık ehline teslim ediyor. Devletle millet artık bir oluyor, iri oluyor, diri oluyor, kardeş oluyor ve hep birlikte Türkiye oluyor. Tıpkı Selçuklu'da, Osmanlı'da olduğu gibi. 10 Ağustos'ta millet Türkiye'nin gücüne güç katıyor. MHP filmindeki ezan sesinden seccadeden duadan rahatsız olmuş. Belge yanımda. Ezandan rahatsız oluyor. O hanım kardeşimizin namaz kılışından rahatsız oluyor ve Yüksek Seçim Kurulu'na müracaat ediyor, 'bunu yapamazsın' diyor. YSK'da 6'ya 4 onların istediği gibi karar veriyor. Reklam filmimiz yasaklanıyor. Bunlar zaten milletin içinde değil, kampanyadan bu yana YSK önündeler. Önce adaylığımızı düşürmek için uğraştılar, şimdi reklam filmimizi yasaklatmaya kadar düştüler. Ne yaparlarsa yapsınlar cumhurun cumhurla kucaklaşmasını engelleyemeyecekler."

"MEYDANLARDA YOKLAR HALKIN ARASINDA DEĞİLLER"

Başbakan Erdoğan, çatı adayı ve ona destek veren siyasi parti liderlerinin meydanlara inmediğini, otobüslerle dolarak turistik seyahat yaptığını ileri sürdü. Erdoğan eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Efeler diyarı Aydın 10 Ağustos'a hazır mıyız? 27 Mayıs'ın hesabını soruyor muyuz Aydın? Türkiye'nin yıldızını parlatıyor muyuz Aydın? Yeni Türkiye'yi inşa ediyor muyuz Aydın. Milletin adayına oy veriyor muyuz Aydın? Kim o aday? Maşallah. Aydın bugün çok farklı. Üç günümüz var. Gece gündüz kapı kapı dolaşıyoruz. Tatilde olanları çağırıyoruz, yaylalara çıkanları çağırıyoruz. Tatilin yapmaya gelen gurbetçi kardeşlerime uyarıda bulunmak istiyorum 44 gümrük kapısında 10 ağustos'a kadar devam ediyor. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız istedikleri zaman gidip gümrüklerde oylarını kullanabilirler. Aydın'da 26'ncı il mitingimizi yapıyoruz. Ayrıca ilçelerde miting yaptık onlarla birlikte 35'i buldu. Hangi ile gittiksek coşkuyla heyecanla karşılaştık. Milletim ramazan, oruç demedi susuzluk demedi meydanlarda buluştuk. Her ilde meydanlar muhteşemdi. Pazar günü İstanbul Maltepe'de mahşeri kalabalıkla buluştuk. Milletim sağ olsun, adayına sahip çıkıyor. Seçime sadece üç gün kaldı. CHP'nin genel müdürü nerelerde? MHP'nin genel başkanı nerelerde? Bunların piyasaya sürdüğü ortak aday nerelerde? Daha bir kez miting yapmadı. Otobüslerde gezerek turistik seyahat yapıyorlar. Meydanlarda yoklar, milletin arasında değiller. Neden? Çünkü bir aday buldular, alladılar pulladılar, tezgaha sürdüler. Tam bir hayal kırıklığı. CHP ve MHP başkanları adayın ismini telaffuz edemiyorlar. Daha ismini öğrenemediler."

"BAHÇELİ'NİN ŞİİRLERİ ÇOK KÖTÜ ÖLÇÜSÜZ KAFİYESİZ"

Çatı adayı İhsanoğlu ile CHP ve MHP liderlerine yönelik eleştirilerini sertleştiren cumhurbaşkanı adayı Erdoğan şöyle konuştu. 

"Bu monşer aday birkaç gündür kendince bize üslup dersi vermeye kalkışıyor. Kendisini piyasaya sürenlerin, efendilerinin diline üslubuna edep ahlak dışı konuşmalarına bakmıyor. Bunun efendileri kim? Bir, Pensilvanya. Bu ekmeği piyasa sürenlerin başında o var. Aylardır sesi soluğu kesilmişti. Önceki gün çıkmış bir kez daha beddua etmiş. Hocayım iddiasındaki bir kişinin bunları, bırakın insanım diyen birisine yakışmayacak edep ve adap dışı hezeyanlar. Bize kendince üslup dersi veren Ekmel gitsin o dersi Pensilvanya'daki hocasına versin. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. İkinci efendisi kim? CHP genel müdürü. O da dün kameraların önüne geçmiş seviyesini ortaya koyuyor. Burada tekrar edemeyeceğim ifadeler kullanıyor. Bir CHP genel başkanına Başbakan'a küfretmek yakışır mı? Millete de küfrediyor. Bunlarda seviye diye bir şey yok. Milletin adayı kavramına söylerken, aslında bizzat milletin kendisine hakaret ediyor. Ekmel de ders verecek kapasite varsa ikinci efendisi CHP genel müdürüne üslup, edep dersi versin. Üçüncü efendisi Bahçeli. Onun hakaretten başka bildiği bir şey yok. Sabah akşam hakaret. Türkiye meselelerine ilişkin tek cümlesi yok. Bu Bahçeli kendisini matematiğe vermişti. Sayıları çarpıyor, bölüyor topluyor çıkarıyordu 40 rakamını bulmaya çalışıyordu. Matematikten çaktı. Ardından kendisini geometriye verdi. Üçgenler çizmeye üçgenlerin iç açılarını toplamaya çalışıyordu. Oradan da çaktı. Şimdi kendini edebiyata vermiş. Şiir yazıyor ama çok kötü. Şiirde ölçü yok kafiye yok 10 Ağustos'tan sonra roman, hikaye ve masal yazmaya başlar. Çok vakti olacak. Bunlar milletle alay ediyorlar alay." 

"O SADECE ŞİİR DEĞİL BİZİM İSTİKLAL MARŞIMIZ"

Erdoğan, İhsanoğlu'nun İstiklal Marşı'nı bilmediğini öne sürerek, şöyle konuştu;

"İstiklal Marşı'nı bilmeyen, tanımayan birini getirdiler millete dayattılar. Ekmel dün çıkmış ne diyor; halk şiirle uğraşmak istemiyor. Halk ciddi meseleleri konuşmak istiyor. Bir kere o sadece şiir değil o bizim istiklal marşımız. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyorsun. O sadece şiir değil bizim İstiklal Marşımız. O mısralar bu milletin hissiyatı, bu milletin mazisi, bugünü, istikbali. Senin şiir diye geçiştirmeye çalıştığın o mısralar bu milletin kalbine yazılmış. Sen bilmeye bilirsin tanımayabilirsin biri de çıkıp gayriciddi mesele olarak göreceksin. 'Babam Akif'nin çok iyi arkadaşıydı' diyeceksin bu millet sana o marşı öğretecek."

"SEN İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ BİRİSİN"

Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin kendisine yönelik olarak sarf ettiği, "Sen bizimle nereden kardeş oluyorsun?" sözlerini hatırlatarak şöyle dedi:

"Şu hale bak, ey Bahçeli sen beni kardeş olarak kabul etmeyebilirsin ama ben MHP'nin tabanında kardeş olarak görebileceğim insanlar olabileceğine inanıyorum. Sen zaten bu işlerden nasibini almamış bir genel başkansın. Bu ülkenin başbakanına üç kez randevu istedi vermedin. Sen insanlıktan nasibini almamış birisisin. Ben inanıyorum ki MHP, CHP ve HDP'ye gönül veren kardeşlerim tarihi bir ders verecek. Ekmel efendiye de sandıkta İstiklal Marşı dersi verecek. Bu adayı zorla dayattılar. Millet bu dayatmaya gelmez. Bahçeli gitti CHP ile kardeş oldu, gitti Türk soluyla kardeş oldu, bitti mi Sosyalist İşçi Partisi ile kardeş oldu. Gitti Devrimci Halk Partisi ile de kardeş oldu. Sen MHP'ye gönül veren o kardeşlerim adına konuşacak durumda değilsin, yazıklar olsun. 10 Ağustos'tan sonra CHP ve MHP'nin de tabanı bunun hesabını soracak. Kutuplaştıran gerilim üreten muhalefet değişecek. Etnik kökenler yaşam tarzları üzerinden siyaset yapan muhalefet değişecek. Biz 'hızlı tren köprüler viyadükler konutlar barajlar üniversiteler' diyoruz ekonomiyi büyütüyoruz onlarsa takılmışlar Pensilvanya'nın arkasına ihanet şebekelerinin kuyruğunda gidiyorlar. Kutuplaştırıcı siyasete inşallah son vereceğiz." 

"EKMEL SEN TÜRKİYE'YE YABANCISIN"

Başbakan Erdoğan, rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Türkiye'ye yabancı olduğunu ileri sürerek, "Akşam bir kanalda toplamışlar 10- 20 paralelci genci Ekmel onlarla sohbet ediyor. Ekmel'in ne kadar yurt yaptığımızdan verdiğimizden burstan haberi var mı? Yok. O da orada dut yemiş bülbül gibi" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekmel sen Türkiye'ye yabancısın, bu öğrencilere yabancısın. Biz 76'dan aldık üniversite sayısını 176'ya çıkardık. Sen orada plansız programsız değil her şey planlı programlı yapıldı. 10 Ağustos projesiz plansız vizyonsuz siyasete son verecek. Ekmel'in elinde proje vizyon var mı? Yok. 10 Ağustos'ta millet kazanacak, eser siyaseti kazanacak. Erzurum'da bölücü terör örgütü üyeleri bizim meclis üyelerini tehdit ederek meclis üyeliğinden istifa ettiriyorlarmış. Bu HDP ile hareket edenler kendi adaylarına oy toplama gayreti içindeler. Ondan sonra meydanlarda demokrasiden söz ediyor. Size özgürlüğü biz tattırdık şimdi benim meclis üyelerini tehdit ediyorsunuz."

Erdoğan Aydın mitingini şiir okuyup, karanfil dağıtarak tamamladı.

"10 AĞUSTOS'DA YENİ TÜRKİYE'NİN KAPILARINI ARALIYORUZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Muğla mitinginde 14 partinin desteğini alan çatı aday Ekemeddin İhsanoğlu'na ve Pensilvanya'ya yüklendi. Başbakan Erdoğan, 27'nci il mitingini yaptığını belirterek meydanlarda büyük coşkuyla karşılandığını anlattı. Başbakan Erdoğan, MHP'nin itirazıyla reklam filminin değiştirildiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: "İnşallah 10 Ağustos'ta sandık başına gidiyor yeni Türkiye'nin kapılarını ardına kadar aralıyoruz. Demokrasi mücadelemizi artık bir üst aşamaya yükseltiyoruz. Ekonomide istikrarlı büyümeyi toplumsal barışı dayanışmayı kardeşliği daha da güçlendiriyoruz. Bölgesinde önce itibarlı Türkiye'ye doğru yürüyoruz. Yeni reklam filmini izlediniz mi? Nasıl buldunuz? Millet devletiyle artık daha bir muhabbetle kucaklaşıyor değil mi? Millet devletinin yıldızını sahip çıkıyor o forsu ehline teslim ediyor. Birileri MHP o reklam filmindeki ezandan, seccadeden, o teyzemizin yaptığı duadan rahatsız olmuş. Fakat şimdilik film yine değişik bir versiyonuyla devam ediyor. Onlar ne kadar rahatsız olursa olsun devlet ve milletin aynı istikamete bakacağı bir süreç inşallah pazar günü başlıyor. 10 Ağustos'ta hep birlikte sandığa gidiyoruz. Gitmeyenleri de ikna ediyoruz. Yaylalarda olanları tatile gidenleri çağırıyoruz. Bu tarihi günde ilk kez yapılacak bu seçimde herkesin oy kullanmasını temin ediyoruz. Yurtdışında yaşayıp tatile gelenler gümrük kapılarında oy kullansınlar. Muğla'dan çok farklı bir sonuç bekliyoruz."
ALMAN DER SPİEGEL'E ELEŞTİRİ
Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Alman dergisi Der Spiegel'in kendisi için hazırladığı özel eki meydanlara taşıyarak, şunları söyledi: "CHP cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi içinden bir aday çıkaramadı. MHP aynı şekilde kendi içinden bir aday bulamadı. Kimseye danışmadılar. CHP de MHP'de genel başkan yardımcılarına, parti kurullarına, milletvekillerine danışmadan onların görüşlerini onaylarını almadan bir adayı tezgaha sürdüler. Tam dikta. Kim var bu adayın arkasında Pensilvanya var. Başka kim var? O malum medya kuruluşları var. Uluslararası çevreler var. Almanya'da bir dergi özel ek yapmış bizi eleştiriyor. Bu dayatma adaya övgüler düzüyor. Bunu niye yapıyor Almanya? Buraları karıştırmak için bu gayret niye? Bir alman dergisi durup dururken Türkiye'de seçimlere müdahil olmaz. Medya çıkarı olmayan işe girmez. Dert Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı seçmek değil dert başka. Bunların sözünü dinleyecek bunların gösterdiği istikamette yürüyecek biri cumhurbaşkanı olsun istiyorlar. Çünkü biliyorlar Tayyip Erdoğan bunların istediği istikamette yürümez. Milletin istediği istikamette yürür. Bunlar 12 yıldır bize söz geçiremediler. Bizden önce bunlar hükümet indirip hükümet kurarlardı. Şimdi bu geçti. İstiyorlar ki cumhurbaşkanı bu CHP gibi MHP gibi Pensilvanya'nın dizinin dibine otursun. İsrail'in soykırımlarına sessiz kalsın."
“EY EKMEL! BU SIRADAN BİR ŞİİR DEĞİL"
Başbakan Erdoğan, çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İstiklal Marşı ile Çanakkale şiirini karıştırmasını hatırlatarak, şöyle konuştu: "“İstiyorlar ki şimdi ama malzeme çürük tezgaha öyle birini sürdüler ki tam bir hayal kırıklığı. Her hareketi facia, Neymiş babası Mehmet Akif'in arkadaşıymış, ama İstiklal Marşı ile Çanakkale şiirini ayırt edemecek kadar bu ülkeye bu topraklara yabancı. Muğla'dan şöyle bir ders verir misiniz. 'Edebiyatçıyım' diyor da aslında o kitabedeki şiiri (o dizeleri okuyor) bilmiyor. Ey Ekmel, bu sıradan bir şiir değil. Bu İstiklal Marşı, İstiklal Marşı kendine gel. Utamadan sıkılmadan inkar ediyor. Bi de çarkçı Ekmel çıktı. 'Halk şiirle uğraşmak istemiyor' diyor. Biz 12 yıldır bunu ispat eden bir iktidarız. Erdoğan 1 yıldır bunu ispat eden bir başbakan. Rakamlar ortada. Senin sırtında küfe yok siz sırtımızda küfeyle dolaştık. Bu toprakları ihya etmek için çalıştık. Bizde rehavet yok. Bu ülkede 205 bin derslik açan bir iktidarı sen görmemezlikten gelemezin."
KILIÇDAROĞLU DAĞITTI FREN TUTMUYOR"
Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek şöyle konuştu: "Öyle ya da böyle al birini vur öbürüne. Biraraya geldiniz buluştunuz. 2002 yılında 23.5 milyar dolar olarak IMF borcunu devrettiler geçen Ocak ayında sıfırladık. Şimdi IMF bizden 5 milyar dolar borç istiyor veririz dedik. Milliyetçilik nedir? Kafatası milliyetçiliği mi yoksa millete vatana hizmet etmek mi? Ziraat Bankası'nı Halk Bankası'nı çökerttiler ikisini birleştirdiler. Vakıfbank gidiyordu biz geldik bankaları ihya ettik. Şu anda bu bankalar bizim yüz akımız. Utanmadan sıkılmadan dönemlerindeki yolsuzluğu görmezden geliyorlar. Ortak adayları İstiklal Marşı'nı hafife alırsa ne olur? İstiklal Marşı'nı tanımıyor da bunun Çanakkale şiiri olduğun söylemesinden daha bedbaht ne olabilir? Bize üslup dersi veriyor. Belli ki onu da o tezgahta iyi dokumuşlar, ama çok kısa zamanda dokumuşlar. Gören de zannediyor ki efendi, hiç yalanla arası yokmuş. Sayın Ekmel Pensilvanya'da sizin bir hocanız var. Güya itikattan yeni çıkmış beddua üzerine beddua ediyor. Yazıklar olsun. Ağzına aldığı ifadeler bir hocaya yakışır mı? 30 Mart'ta dengesini yitirmiş hezeyan içine girmiş. Allah ıslah etsin.
CHP genel müdürü aynı şekilde edep ahlak kayboldu. Dağıttı, fren tutmuyor. Kardeşlerim bu ittifak 30 Mart'ta kaybetti, 10 Ağustos'ta da kaybedeceklerini anladılar işi çirkefliğe vurdular. 10 Ağustos'ta seçim kaybetmekle kalmayacaklar yıllardır oturdukları koltuklarını kaybedecekler. Bahçeli bizim karşımızda 8 seçim kaybetti şimdi 9'ncu kez kaybedecek. CHP genel müdürü bizim karşımızda üç seçim kaybetti şimdi 4'ncü seçimi kaybediyor. Bunlarda özeleştiri yok. Kaybedince gitmek yok. Pensilvanya'ya tutundular olmadı medyayı arkalarına aldılar olmadı."
OBAMA BAŞKANLIKTAN AYDILDI MI Kİ
Başbakan Erdoğan rakiplerine ve muhalefete yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Ne diyor Ekmel eşit şartlarda yarışmıyoruz diyor. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli eşit şartlarda yarışmıyoruz diyor. Biz tek partiyiz siz 11 parti biraraya geldiniz. Siz 11 parti biz tek parti. Kardeşlerim 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta etmez. Bunların durumu bu. Şimdi CHP devlet yardımı alıyor mu, alıyor MHP alıyor mu, alıyor. Eee gazeteleriniz televizyonlarınız var mı, var. Bunların hepsi ipe un sermektir. Tilki yetişemediği üzüme koruk der bunlar da koruk diyor. Bahçeli çıkmış; 'Eşit şartlarda olsaydı aday olduğu gün başkanlıktan istifa etmeliydi' diyor. Geç onları geç. Sen önce siyaseti bir öğren. Sen çırak bile olamayacaksın bu seçimde. Obama seçime gidiyor başkanlıktan ayrılıyor mu? Alman şansölyesi seçime giriyor, ayrılıyor mu? Hayır. Türkiye'de de böyle bir şey yok. Kendine malzeme bulamıyor bununla idare etmeye çalışıyor. Biz 16 aylık partiyken iktidar olduk be. Devletin yardımlarıyla mı olduk. Millet sahip çıktı millet. Ne CHP ne MHP bugüne kadar milletle kucaklaşabildi. Biz bu millete aşığız biz bu millete sevdalıyız. Eee Başbakan çok gergin, çok sert', başbakan yumuşak başlı, ama uysal koyun değil olay bu. Erdoğan bu."
SÜLEYMANİYE'DE BAYRAM NAMAZI YOK BAYRAM SABAHI VAR
Başbakan Erdoğan, çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun edebiyatçı yönünü de eleştirerek, "Soruyorlar gazeteciler madem edebiyatçısınız neyle ilgisiniz' diyorlar. O da 'İstiklal Marşı'nı iyi bilirim Çanakkale şiirlerini iyi bilirim. Yahya Kemal Beyatlı'nın Süleymaniye'de Bayram Namazı'nı iyi bilirim' diyor. Süleymaniye'de Bayram Namazı yok Bayram Sabahı var. Ya biz senin izinden gidersek yandık, duman olduk ya. Mesele karga meselesi. Kılavuzu karga olanın … Mesele bu" dedi.
ÇIRAKLIKTAN TERFİ EDEMEZ
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini IŞİD'i eleştirmemekle suçladığını hatırlatarak, “Kılıçdaroğlu böyle konuştukça Musul'da alıkonan vatandaşların hayatını tehlikeye atıyor. Bu adam 10 yıl da bu işin içinde kalsa çıraklıktan terfi edemez. 'Kürecik'teki radar üssünü kaldır da göreyim seni' diyor. Kürecik'teki radar üssü dört üs olarak Türkiye'nin emniyeti için NATO tarafından kurulmuş. ABD'nin ve İsrail'in buna ihtiyacı yok. Sen bununla kimi aldatıyorsun. Musul'daki vatandaşların hayatlarıyla alay ediyorsun. Bunların dış politikadan diplomasiden anladıkları bu. Bunlarda kendi ülkesinin vatandaşlarını dert edecek kadar akıl ve vicdan da yok" dedi.
BAHÇELİ'NİN DERDİ TÜRK DE DEĞİL TÜRKMEN DE
Başbakan Erdoğan, Bahçeli'nin konuştukça Türkmenler'i tehlikeye attığını ileri sürerek şunları söyledi: "Bahçeli oy uğruna konuştukça Türkmen vatandaşları tehlikeye atıyor. O konuştukça Türkmenler tehlikeye giriyor. Onun derdi Türk de değil Türkmen de değil. O sadece istismarını yapar yaptığı açıklamaların nereye varacağını hesap edecek kapasite yok. Türkmen kardeşlerimize Adana'da götürülen insani yardım TIR'larının önünü kim kesti? Paralel yapı, paralel yargı ve paralel güvenlik kesti. Bunu dünyaya da duyurdular. Bunlarda vatan sevgisi diye bir şey yok. Bahçeli'den bir ses çıktı mı Kılıçdaroğlu'ndan ses çıktı mı? Hayır."
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE SÜRECEK
Başbakan Erdoğan, paralel yapıyla mücadelenin süreceğini belirterek, "Irak'taki Türkmen kardeşlerimizin başkanı açıklama yaptı. Madem milliyetçisiniz bunlara neden ses çıkarmıyorsunuz? Türkmenleri düşünüyorsunuz da Pensilvanya'ya neden ses çıkarmadınız? Pensilvanya bunları kasetlerle kayıtlarla esir aldı. Şimdi bunların bedelini ödüyorlar. Monşer aday operasyonları eleştiriyor. Şantaj çok etkili olmuş. İpin ucunu Pensilvanya'ya kaptırmışlar, o ipten kurtulamıyorlar. Ama biz CHP ve MHP'yi de kurtaracağız. 'Bu paralel yapının inlerine gireceğiz' dedik. Milletten yetki aldık daha işin başındayız. Bazıları diyor ki 'cumhurbaşkanı olursan ne olacak.' Kardeşlerim eğer vekaleti verir de beni o makama çıkarırsanız bu can bu tende oldukça paralel yapıyla mücadele sonuna kadar devam edecektir. Çünkü yeni Türkiye eski tartışmalarla yoluna devam edemez. Yeni Türkiye eskinin gerilim taraftarı kutuplaşma yanlışı siyaset tarzıyla yoluna devam edemez. Ak Partili bu kardeşinizi bu makama gelmesi bu işlerin ne kadar çabuk olacağının da ifadesidir" dedi.
PANKART AÇAN 2 TGB'Lİ GÖZALTINA ALINDI
Bu arada Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan'ın Muğla'da yapacağı miting öncesi bugün saat 18.00'de yasa dışı pankart açtıkları gerekçesiyle Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi 19 yaşındaki N.Y., ve 18 yaşındaki İ.Y. gözaltına alındı. Şeyh Mahallesi İnönü Caddesi üzerinde bulanan Naz-Se İş Hanı'ndaki TGB binasına asılan 'Yıkılmak, gericilerin, bölücülerin, katillerin, fıtratında var' yazılı pankart polis tarafından indirildi. Komiser Hamdi Bey Polis Merkezi'ne götürülen N.Y., ve İ.Y., 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı attı. Gözaltına alınan bu iki kişinin Avukatı Emre Aykın, "Bize yazılı olarak herhangi bir gözaltı kararı gösterilmedi. Emniyet güçleri savcının şifayen talimatı olduğunu söyledi. Hakkımızı arayacağız" dedi.
-KUTU-
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN MİTİNGDEN NOTLAR
Cumhurbaşkanı Adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, saat 19.00'da helikopterle Muğla Şehir Stadı'na indi, 500 metre uzaktaki eski garaj alanına otomobille geçti.
Başbakan Erdoğan'ı Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, eski Bakan Binali Yıldırım, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Başkanı Veysel Eroğlu, Ak Parti İl Başkanı Nihat Öztürk ve vatandaşlar karşıladı.
Miting alanında bekleyen Ak Partililer, Dombra şarkısı ile Erdoğan'ı beklerken oynadı.
Başbakan Erdoğan'ın gelişinden önce kentte 20 sokak ve 8 cadde polisler tarafından ulaşıma kapatıldı. Çevik ve özel kuvvet ekipleri çatılardan dürbün ve makineli tüfeklerle önlem aldı, çevrede kuş uçurtulmadı. Başbakan Erdoğan Muğla'ya gelmeden 2 saat önce Yatağan termik santrali işçilerinin miting alanına yaklaşması önlendi. Yaklaşık 1 saat halka hitap eden Başbakan Erdoğan'ı takip eden basın mensupları, güneşe karşı yerleştirilen traktör kasasından izledi. Kentte aralarında TES İŞ Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik ile Maden İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin'inde bulunduğu 20 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

0

Orjinal Habere Git
— HABER SONU —