Kupon araziler yüzünden koltuğunu kaybeden Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar, nasıl ki "İstanbul'dan büyük gelir elde etme devri bitti" dedi, rantçılar Antalya'ya iyice yelken açtı.
Antalya'nın denizi, sahili, havası, suyu, dağları, tarım arazileri, hatta parkları, yeşil alanları bir bir rant canavarının eline geçti. Antalya'nın paha biçilmez değerdeki sahilleriyle başlayan paylaşım, rant beklentisi artıkça adeta şaha kalktı. Rantçıların Antalya'da el atmadıkları yer neredeyse kalmadı. Antalya, öylesine talan ediliyor ki nereden baksan altından anamızı öpen Mehmet Cengiz gibi iktidardan torpilli sözde yatırımcılar çıkıyor. Halkının gözü gibi koruduğu Çıralı için pusuda bekleyenler harekete geçip, geçici olarak ertelense bile yıkım kararı için gün sayıyorlar. Hele bir 2025 gelsin görün siz Çıralı için yazılan rant senaryosunu.
TARİHİ ESERLER SÜRGÜNE GÖNDERİLDİ
Antalya Arkeoloji Müzesi, genişletilecek projesi doğrultusunda boşaltıldı, bazı tarihi eserler, çalışanlarla birlikte adeta sürgüne gönderildi. Yetkili ağızlar 'genişletme projesi var' dese de müze arazisinin rantçıların, Karayolları ve Endüstri Meslek Lisesi alanları ile birlikte ilk hedefleri arasında olduğunu sağır sultan bile duydu. Antalya dünyanın en uzun falezlerine sahip, bu doğa mirası da oteller, son dönemde moda olan asansörler ile tahrip ediliyor. Neymiş efendim projeye sadık kalınıyormuş. Antalya'da kaçak yapılaşma durmadı, tersine son 20-22 yılda şaha kalktı. Antalya'nın sahipleri direniyor, yerel basın direniyor, çevreciler, meslek odaları direniyor, belediyeler yasaların verdiği ölçülerde işgallere, kaçaklara 'dur' demeye çalışıyor, koltuğunun altına projeyi alan Ankara'ya gidip işini yapıyor.
ANTALYA'NIN SAHTE KABADAYILARI
Antalya'nın beton kente dönmesinde suçlu olanlar, yanlışlara imza atanlar, parmak kaldıranlar, sahte kabadayı edası ile sağda solda boy göstermeye devam ederken, Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi'nde MHP'nin hayır oylarına rağmen CHP-AKP rant kardeşliğini şaşkınlıkla izliyor bu kentin sahipleri. Çünkü kendileri için hizmet üretsin diye oy verdiklerinin rantın öz kardeşi olup çıkmasını sindiremiyor doğal olarak. Lafı daha fazla uzatmanın da pek anlamı bulunmuyor aslında. Demem o ki Antalya da tıpkı Ankara gibi parsel parsel rantçılara satılıyor. Antalya'da peş peşe beton bloklar yükseliyor, rezidans inşaatı modası da aldı yürüdü. Her yeni yıl yeni umutlar, yeni beklentiler. Yeni heyecanlar getirir. Su uyurken asla uyumayan rant kardeşliğinin karşılamaya hazırlandığımız 2025 yılında da dört nala sürmesini önlemek için bu kentin sahibi olarak, Antalya sevdalıları olarak sesimizi yükseltmek için yeni yıl yeni bir fırsat olabilir. Susmayalım, sustukça bizden sonraki nesillerin yüzünü bakamayacak, hatta hiç bakamayacak hale geliriz. Benden söylemesi...