CHP açısından bu sadece bir sandık zaferi değildi. Aynı zamanda sabrın, halk iradesinin ve doğru aday tercihinin başarısıydı.
ALGI ÇIĞIRTKANLIĞI!
Son dönemde, özellikle CHP’li belediyelere yönelik asılsız operasyon iddiaları Antalya’nın gündeminden düşmüyor.
İlk hedef, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara oldu.
Şimdilerde ise Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı gibi belediyeler hakkında da mesnetsiz ve dayanaksız iddialar bilinçli olarak servis ediliyor.
Maalesef yerel basının bir bölümü de bu iddialara adeta “hop” diye atlıyor!
MESUT KOCAGÖZ VE TELEFERİK OYUNU
Mesut Kocagöz, zorlu seçim sürecinden halkın açık desteğiyle galip çıkarak Kepez Belediye Başkanı oldu.
Ancak daha koltuğuna tam oturamadan, kendini büyük bir fırtınanın ortasında buldu.
Teleferik kazası sonrası, olayla doğrudan ilgisi olmamasına rağmen tam 57 gün cezaevinde kaldı.
Oysa o teleferik projesi, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ve AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından
“Türkiye’nin en ucuz teleferiği” diye lanse edilerek halka tanıtılmıştı.
FATURA KİME?
Kaza sonrası siyasetçiler bir kenara çekildi, tüm fatura ANET’in dönemin Genel Müdürü Buğra Samsunlu ve hiçbir yetkisi kalmamış, eski görevinden ayrılmış Mesut Kocagöz’e kesildi.
Samsunlu da, Kocagöz gibi günah keçisi ilan edildi.
Oysa herkes bilir ki bu gibi büyük projelerde denetimden ruhsata kadar her şeyin yasal silsilesi bellidir.
Siyasi sorumluluktan kaçanlar olduğu sürece, yük alt kademe yöneticilere bindirilir.
MESUT KOCAGÖZ’E ALGI OPERASYONU
Kocagöz hakkında ifade bile alınmadan suçluymuş gibi haberler yapıldı, manşetler atıldı.
Ama o ne yaptı?
Konuşmadı.
Ağlamadı.
Şikâyet etmedi.
Sadece sabretti.
Ve 57 gün sonra özgürlüğüne kavuştuğunda, hiçbir kırgınlık yaşamadan Kepez için çalışmaya devam etti.
İNTİKAM DEĞİL HİZMET
Cezaevinden çıktı, makamına oturdu ve çok kısa sürede belediyenin milyonlarca liralık borcunu ödedi.
Rövanş almadı. Çalışanlarına siyasi ya da mezhepsel bir ayrım uygulamadı.
Görevini layıkıyla yapan hiçbir çalışanın ekmeğiyle oynamadı.
DAYANIŞMA VE SOSYAL DESTEK
Hayırseverlerle iş birliği yaptı. Kent lokantalarının temellerini attı, birini açtı.
Varsak’ta Halk Market’i devreye soktu.
Arpalık hâline gelmiş Kepez Vakfı’nı ayağa kaldırdı. Ürün yelpazesi genişletildi, vakıf ekonomik sıkıntıdan kurtarıldı.
Yanılmıyorsak günlük 10 bin ekmek ücretsiz dağıtılıyor.
Kadınların sosyalleşmesi için kadın lokalini hayata geçirdi.
Mevcut kreşlerin üstüne yenilerini ekledi.
Semt taziye evleri yaptı.
112 Acil'in temelini attı.
Atıl parklara yeniden hayat verdi.
Ve tüm bunları hayırseverlerle omuz omuza yaparak ilçeye yeni eserler kazandırdı.
SÖZÜNÜ TUTAN BAŞKAN
Seçimden önce ne dediyse tek tek yerine getirdi.
“Fakir fukaranın kapısı aşsız, ekmeksiz kalmayacak” demişti.
Dediğini yaptı.
İhtiyaç sahiplerine ekmek oldu, aş oldu.
Gerçek bir dayanışma örneği sundu.
Gösterişsiz ama yürekten.
PARTİZANLIĞA GEÇİT YOK
Tüm bu çalışmaları yürütürken, partizanlık tuzağına düşmedi.
Hakkında iddialar ortaya atılan CHP’li başkanlar hakkında bile ötekileştirici bir tavır almadı.
“Hukuk ne derse o” dedi.
Adaleti savundu, işine sarıldı.
BU BAŞARI SADECE ONUN DEĞİL
Evet, bu başarı sadece onun değil.
Bu süreçte onunla omuz omuza duran, baskıya rağmen geri adım atmayan ekibin de büyük katkısı var.
Buğra Samsunlu gibi isimler bürokraside dimdik durarak halkın hakkını savundu.
Evrim Yalçın ve Emraj Eruysal gibi güven veren yeni isimlerle çalışarak, şaibesiz ve güçlü bir kadro kurma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Velhasıl kelam..
Bugün Kepez’de bir değişim varsa;
Bu sadece siyasi bir zaferin değil,
Aynı zamanda vicdanlı, dürüst, sabırlı yöneticilerin eseridir.
Onlar üzerlerine oynanan oyuna sessizlikle, üretkenlikle ve dürüstlükle cevap verdiler.
Susarak konuştular.
Kin tutmadılar.
İşlerine sarıldılar.
Ve bugün Kepez’te herkes aynı şeyi söylüyor:
"Bir şeyler değişti… Hem de iyi yönde!"