FİFA kokartlı hakem Halil Umut Meler'in Ankaragücü Başkanı Faruk Koca tarafından yumruklanması, yardakçılarının da yere düşen Meler'i acımasızca tekmelemesi tarifi imkânsız lanet bir saldırı olarak anılacak. Daha da vahim olanı Türkiye'nin başkentinin adını da lekeleyen Faruk Koca'nın büyük bir iş yapmışçasına tribünlere zafer işareti göndermesi, Ankaragücü taraftarlarının da çılgınca destek verdikleri başkanlarına ifadesi alınırken bile destek vererek sloganlar atması. Son derece vahim, çirkin, tarifi imkânsız bir şey bu lanet saldırı... Son iğrenç saldırı da gösterdi ki hakem yalnız adam... Bakmayın siz ışıltılı destek mesajlarına. Hepimiz suçluyuz aslında. Şimdi birden hakem dostu olanlar başta olmak üzere herkes Ankara'da Türkiye'nin başkentindeki kara gecenin faili... Çünkü hakem her zaman günah keçisi. Takım yenilince Başkanı da yöneticisi de futbolcusu da taraftarız da hakemde bulur kabahati... Takımları kazanınca kendi başarıları, kaybedince suçlu hakem. Pekâlâ bu olaydan ders çıkaracak mıyız? Sizi bilmem ama ben inanmıyorum, Brezilya futbolcu Souza sahaya giren taraftarı acımasızca döven özel güvenlik görevlilerinin kurtardı diye ceza aldı, Türkiye’yi terk etti… Şimdi yakışıklı sözlerle Hakem Meler'e destek veren Arda Turan hakemin gırtlağına sarılmadı mı, Engin Baytar adındaki futbolcu Hakem Cüneyt Çakır’ın boğazını sıkmadı mı? Salih Dursun adındaki futbolcu hakemin kırmızı kartını elinden alıp yere atmadı mı? Hakem Volkan Bayarslan yumruklu saldırıya uğramadı mı ?.. Fenerbahçe futbol takım otobüsüne silahlı saldırı olmadı mı? Görüldüğü gibi çabuk unutuldu, olayların üstü kapatıldı... Saymakla bitmez futbol sahalarında hakemlere yönelik pis saldırılar, ağza alınmayacak küfürler... Fenerbahçe kalecisi milli maç öncesi ailesine küfür edildiği için sahaya terk etti, kimsenin kılı bile kıpırdamadı... Az daha Volkan'ı hakemler gibi günah keçisi yapacaklardı... Elbette istisnalar vardır ama hakem sahada adalet dağıtan insandır, hata yapabilir, saniyede karar vermek her babayiğidin hakkı değil, hakemin de bir insan olduğunu kimse unutmamalı. Moralsiz günü olabilir, performansı iyi olmayabilir ama yaptırımı yumruk, tekme, tokat ve en galiz küfür olmamalı. Asıl görev futbolu yönetenlere düşüyor. Onun için de siyasetin elini futboldan ivedilikle çekmesi gerekiyor. Futbolu futbol adamları yönetmeli. Futbolu siyasi beklenti, ekonomik çıkar aracı olarak görenler yönetmemeli. Hakemleri de hakem gibi düşünen, hakem gibi karar verenler yönetmeli. Sonuç olarak Halil Umut Meler'e atılan yumrukla, tekmeyle gelecek kuşaklara kötü miras bıraktık, dünyaya da rezil olduk. Bu ayıptan kurtulmanın yolu ise futbolu yönettiğini sananların kenara çekilmesi, futbolu bilenlere, hakemliği, hakemliği bilenlere bırakmak gerekli. Unutmadan Ak Parti'nin 2 dönem milletvekilliğini yapan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca elini, kolunu sallayarak geziyorsa hepimizin ayıbı... Birilerinin aynaya bakma vakti geldi de geçiyor bile.