İlçe kongrelerini tamamlayan Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Kongresi, 18 Ekim’de gerçekleştirilecek.
Kongre yaklaştıkça partide ciddi bir hareketlilik yaşanıyor. Gazipaşa’da başlayan ilçe kongrelerinden itibaren esen rüzgâr, yerini adeta aday bolluğuna bırakmış durumda. Her köşede yeni bir isim konuşuluyor. Hepsi de partide bir şekilde emeği olan, örgüt içinde karşılığı bulunan isimler.
Burada tek tek isim saymak istemem. Çünkü mesele kişilerden çok, partinin geleceğiyle ilgili.
CHP’yi en iyi tanıyan gazeteci dostum Ali Taş ile geçtiğimiz günlerde uzun bir sohbetimiz oldu.
Ali Taş, partiyi en iyi analiz eden, örgütün nabzını en doğru tutan isimlerden biridir.
Söz döndü dolaştı, yaklaşan genel seçimlere geldi. Ali Taş dedi ki: “CHP bu seçimde Antalya’dan en az sekiz milletvekili çıkaracak.”
Açık konuşayım; bu kez ben de aynı fikirdeyim.
Gerçekten de tablo, CHP’nin lehine dönmüş durumda.
İktidara yönelik tepkiler her geçen gün artıyor.
Belediyelere yönelik operasyonlar, bürokratların gözaltına alınması, kamu kaynaklarının partizanca kullanılması gibi uygulamalar, toplumda ciddi bir rahatsızlık yaratıyor.
Sokaktaki İYİ Partili, MHP’li, AK Partili fark etmeksizin seçmenler bile artık “Bu kadar da olmaz” noktasına gelmiş durumda.
İşte bu nedenle, Antalya İl Kongresi’nin önemi daha da artıyor.
Bu kongre sadece bir il başkanını seçme yarışı değil; aynı zamanda CHP’nin yereldeki moralini, birlik duygusunu ve hatta Türkiye genelindeki siyasi iklimi şekillendirecek bir süreç.
Seçilecek il başkanı, kucaklayıcı, toparlayıcı ve hatalardan ders çıkaran bir çizgide olmalı.
Aksu’da yaşanan hataların tekrarı, partinin elini zayıflatır.
Genel Merkez’in Antalya’ya özel bir ilgi gösterdiğini de biliyoruz.
Biri genel başkan yardımcısı, diğeri parti meclisi üyesi iki isim geldi; ilçe başkanlarıyla görüştü, notlarını aldı.
Ancak unutulmamalı ki, CHP örgütü yönlendirmeyi sevmez.
“Şu aday olsun” dendi mi, ters teper.
En doğru yol, adayların bir araya gelerek uzlaşması ve süreci olgunlukla tamamlamasıdır.
Eğer biri çıkıp,
“Arkadaşlar, süreç zor, birlikte yürüyelim”
diyebilir ve diğerleri de bu çağrıya olgunlukla yanıt verirse, çıkan sonuç CHP’nin hanesine büyük artı yazar.
Ama tam tersi olursa, yani kişisel hırslar öne çıkarsa, bu kongre partinin moralini güçlendirmek yerine zedeleyebilir.
Antalya’daki il kongresi, bir anlamda CHP’nin olgunluk sınavı olacak.
Bu kongrede sadece bir il başkanı değil, aynı zamanda bir anlayış seçilecek.
Velhasıl kelam…
Antalya’da sadece bir kongre yapılmayacak; belki de bir siyasi denge yeniden kurulacak.
Ve eğer CHP bu süreci iyi yönetir, yol kazasına uğratmadan birlik içinde tamamlayabilirse,
iktidara giden yolun fitilini Antalya’dan ateşleyebilir.
