Bugün de uykularımı böldüm ıssız ve sessiz bir geceye doğru. Bugün yaram içimde ya yine kimse fark etmedi. Karabulutlar sessizliğimi alıp öğle bir çöktü ki anlatamam. Çürüyen bir bedenim var artık yokluğum belki bir kuş gibi uçup gitti. Kara topraklarım adeta kupkuru bir çöle döndü.
Bugün bakışlarımı gözyaşlarımın önünde cesurca tutamıyorum. Ağır ağır merdivenlerden çıkarken oyuncağını kaybetmiş ve bulamamış bir çocuk gibi hıçkırıklara boğularak ağlamak istiyorum. Yüreğim adeta bugün yüreğime sığmıyor. Çoğu zaman odamda bıraktığım emanet nefesimle yaşamaktayım. Duygularımı belki kirlerinden arındırmak istemekteyim bugün. Koridorda yürürken birden bir benle karşılaştım eski paslanmış aynada. Rengim soluk geldi kendime sordum efkârda mısın? Göz bebeklerimde bir isyan var çığlar düşmüş belki göz pınarlarımın önüne. Adeta set olmuş. Yalnız yaşamaya ne kadar da alışmışım. Kaç bahar geçmiş yalnızlığımdan bir başına kalmışlığımdan.
Mazide kalmış birkaç özel günümden kalmış neyim kaldı ki. Hani derler ya ben yaşarken belki bir çırak idim şimdi usta oldum. Asıl önemlisi ellerinde dilinde belki ben söz oldum. İnsanın gönlü yaralıysa sesini duyuramaz. Bugün sesimi duyurmak değil avazım çıktığı kadar bağırmak istemekteyim. Binlerce lanet yağdırdım bugün gecelerinden gündüzlerime. Başlangıcı olmayan bir sona doğru ilerliyorum.
Bugün soğuk bir rüzgâr esiyor içimde. Canım yanmakta bugün. Ser çektim ben bugün yaşanmışlıklarıma. Yine bugün ellerim titremekte. Sana olan haykırışımı dağ duydu, taş duydu, yer duydu, gök duydu ama bir tek sen duymadım. Biliyorum gelmeyeceksin ümitsizim küllenmiş yaramı bugün yine eşit parçalara böldüm. Çaresizim ve nefesim bugün yüreğime dar geliyor. Ama bir tek sen gelmiyorsun.
Bu kadar zor mu gelmek. Fırtınayla savrul gel ki bir yandan ateşlerim sönsün. Sen gel ki hüzünlerim gitsin, zifiri karanlıklarım çekilsin. Ayrılıkta hüzün, zamanda hasret varken gelme hüzün ile hasreti birleştirelim. Bilir misin sen yok ken ben yıldızların en parlağını sana ayırdım. Bir süreliğine güneşimi de vereyim sana.
Bugün bayram günü oğul biliyorum gelmeyeceksin ama biliyorum ki senin canın sağ olsun. Gelmesen bile bilirim ki sen oradasın dağlar ardında bir yabandasın. Gün saydım sabırla bekledim seni. Her gün ölüp her gün dirilir bedenim. Bu bayramda aynısı oldu be oğlum. Bu bayramda bari gelseydin. Biliyor musun son bayramım benim. Bu arada bir daha ki bayramda gelirsen ben evde olmaya bilirim. Merak etme adresim belli oğul kara toprakta ileride mezarlıktayım. Gel de titrek ellerimi öp derim soğuk mermer taşımı öpmeden.