Antalya, Türkiye’nin göz bebeği. Güneşiyle, deniziyle, tarihiyle, tarımıyla övünüyoruz ama bir şey eksik: Şehrin sesini Meclis’te kim duyuruyor?
Cevap: “Çoğu milletvekili ya sessiz ya da görünmez!”
17 vekilimiz var. AKP'den 7, CHP'den 5, MHP’den 2, DEM, İYİ Parti ve Saadet’ten 1’er kişi.
Ama sokakta 10 kişiye sorun, belki bir tek Mevlüt Çavuşoğlu’nu bilir. Diğerleri? "O kimdi ya?" diye sorulur.
CHP’liler bir adım önde
Hakkını verelim. CHP milletvekilleri Sururi Çorabatır, Cavit Arı, Aliye Coşar, Mustafa Erdem ve partiye sonradan geçen Aykut Kaya. özellikle yerel sorunlara daha duyarlı.
Tarım, çevre, deprem riski, imar sorunu gibi konularda Meclis’e önerge veriyorlar, basın açıklamaları yapıyorlar, halkla buluşuyorlar.
Ama yeter mi? Yetmez!
Her biri birer "Antalya temsilcisi" olduğunu unutmadan, daha da fazla görünür olmalı. Vatandaş onların adını sadece seçim zamanı değil, her zaman duymalı.
Diğer Partilere ne oldu?
İYİ Parti’den bir vekil var: Uğur Poyraz. İsmen var ama icraatta sesi az. Zaten diğer vekil Aykut Kaya partiden ayrılıp CHP’ye geçti.
MHP'nin iki vekili var: Abdurrahman Başkan ve Hilmi Durgun. Özellikle Hilmi Durgun, sahada hiç görünmüyor. Yerel medyada, Meclis’te adeta kayıp.
Oysa milliyetçi-muhafazakâr seçmen bu şehirde hatırı sayılır. Temsil edilmek istiyor.
DEM Parti’den Saruhan Oluç var. Meclis’te aktif ama Antalya özelinde sesi pek duyulmuyor.
Saadet Partisi'nin Şerafettin Kılıç’ı da aynı durumda. İsmi listede ama halk ne iş yaptığını bilmiyor.
AKP’de kalabalık var, ama etki az
AKP’den 7 milletvekili var. Kalabalıklar, ama her kalabalık etkili değildir.
Mustafa Köse ile Mevlüt Çavuşoğlu zaten eski bakan, tanınıyor. Ama diğer isimlerin çoğu sessiz sedasız.
Antalya sokaklarında olan bir isim daha var: Mustafa Köse.
Hakkını yemeyelim. Hem sahada çalışıyor hem Meclis’te konuşuyor. Yerel sorunlara dair açıklamaları var. Tarım, ulaştırma gibi konularda girişimleri da oluyor. Ayrıca Ulaşılabilinen tek milletvekili .
Ama diğer isimler için durum vasatın altında. “Sırf listeyi dolduralım” diye yazılmış gibiler.
Bir de Parti değiştirme modası başladı
Serap Yazıcı Özbudun önce CHP listesinden Meclis’e girdi, sonra Gelecek Partisi’nden istifa etti, AKP’ye katıldı.
Aykut Kaya ise İYİ Parti'den seçildi, sonra CHP’ye geçti.
Peki, seçmen ne olacak? Oy verdiği kişi başka partiye geçince güveni ne olacak?
Halkın beklentisi net: Sorularımızı görün, duyun, dokunun
Vekillik sadece rozet taşımak değil.
Antalya’nın binbir derdi var:
-Esnaf zorda
-Genç işsiz
-Tarım tükendi
-Kıyılar ranta kurban gidiyor
Bunları sadece gazeteciler mi konuşacak?
Vekiller sahaya inmedikçe, Meclis’te konuşmadıkça, halkla dertleşmedikçe “vekil” değil, sadece bir “isim” olarak kalırlar.
Velhasıl kelam..
Antalya’nın sorunları 17 vekille çözülür. Ama bunun için o 17 vekilin 17’si de çalışmalı, konuşmalı, görünmeli.
Yoksa halk ilk seçimde şöyle der:
“Biz size görünmez olasınız diye değil, sesimiz olun diye oy verdik!”