Antalya’da gün geçmiyor ki ama gerçek ama asparagas operasyon haberi olmasın.
Polis araçları, Antalya Büyükşehir’in önünden geçse manşetler bir anda “Büyükşehir’e operasyon!” diye düşüyor.
Peki, gerçekten bir operasyon mu var, yoksa sadece algı mı yaratılıyor?
Bana göre algı..
Şöyle ki
Belediye istenilen belgeleri zaten savcılığa teslim ediliyor, Sayıştay ve müfettişler denetliyor. Suç unsuru varsa Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri hesabını soruyor. Peki, daha ne yapılmak isteniyor?
İşte burada tam da aklıma deli sorular geliyor:
Neden bu operasyonlar hep aynı siyasi partinin belediyelerine yöneliyor? Neden hep aynı isimler hedef alınıyor?
Mesela: Ekrem İmamoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve birçok ilçe belediye başkanı… Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere henüz yeni seçilmiş olmasına rağmen tutuklandı. Neden tutuklandı ? Neden serbest bırakılması gecikti? Tam olarak bilmiyoruz.
Suçu olan cezasını çeksin, bunda kimsenin itirazı yok. Fakirin hakkını yiyen varsa cebindeki son kuruşuna kadar alınsın! Ama suçsuz insanlar aynı torbaya doldurulursa işte orada adalet yara alır.
Bakın mesela Emin Hesapçıoğlu…
Yıllarca AKP’li belediyeler döneminde iş yapmış, CHP’li başkanlar döneminde de ihaleler almış. Hesapçıoğlu hakkında dosya var ama içeriğini bilmiyoruz. Bildiğimiz, ortaklıkları ve aldığı ihaleler.
Sevgili dostlar size ysşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.
Emin Hesapçıoğlu ve Mustafa Yılmaz’ın ortak olduğu Kırmızı Beyaz adlı şirket, Milyarlarca lira kazanacakları Boğaçay’daki kum-çakıl ihalesini kazanmıştı. İddiaya göre Antalya valiliği tarafından yapılan ihaleye başka firmalar da katılmış, ama Kırmızı Beyaz diğer tekliflerden daha ucuza almış. Kaybeden firma sahibi Sedat Çetin, ihalenin adrese teslim ve usulsüz olduğunu iddia ederek hem mahkemeye hem de CİMER’e başvurmuştu. Biz de bunu haber yapmıştık.
Kırmızı Beyaz önce basın açıklamasıyla haberlerimizi yalanladı, ardından mahkeme süreci başladı ve biz de dahil, gazetecilerden kişi başı 600 bin lira tazminat talep ettiler. Sonuç ne mi oldu? Dava, haberlerimizin doğru olduğunu ortaya koydu. Davayı kazandık…
Yine aklıma deli sorular getiren başka bir olay:
Muhittin Böcek’i, Okan Kaya’yı ve eşini didikleyen sistem, Hesapçıoğlu’nun kimlerle iş tuttuğunu aynı titizlikle araştırıyor mu?
Kanal V’ye yapılan operasyonu hatırlayın…
Mahkeme başlamadan kayyum atandı, sonra eşini de gözaltına aldılar. Kadın mahkemeye çıkar çıkmaz serbest bırakıldı.
Peki o sırada ailenin, çocukların psikolojisini kim düşündü?
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ne ile suçlandığını tam olarak bilen var mı?
Dosyalarda gizlilik kararı olmasına rağmen iddialar öyle ortalığa saçılıyor ki, insanın aklı duruyor.
Suçu olan cezasını çeksin, bunda sorun yok. Ama masum insanlar, çocuklar, aileler neden aynı çuvala dolduruluyor?
Velhasıl kelam…
Aklıma deli deli sorular geliyor.
Ve bu sorulara yanıt veremeyen siyasiler neden susuyorlar ..
Dostlar, dikkat edeseniz son dönemde adalet sistemine güven azalıyor. Adalet sistemimiz en çok da kendine zarar veriyor.
