Antalya’da bazı yapılar var ki, kolları her yere uzanmış.
Tıpkı bir ahtapot gibi…
Kamu kaynaklarından yerel yönetimlere, derneklerden fuar alanlarına kadar uzanan bu kollar, Antalya'nın enerjisini, kaynaklarını ve geleceğini emmeye çalışıyorlar. bizde seyrediyoruz….
Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Lakin
Görünen o ki; birden fazla "ahtapot", Antalya’ya çöreklenmiş durumda.
İhaleler, atamalar, gizli ortaklıklar ve perde arkasından çevrilen dolaplar...
şeffaflık ve hesap verme yok.
Sadece kendine çalışan sistemler var.
Halk için değil, hâkimiyet için mücadele eden bu yapıların şeffaflıkla yüzleşme zamanı çoktan geldi de geçiyor.
Velhasıl kelam...
Unutmayalım, ahtapotun en büyük gücü görünmezliğidir.
Ve, bu arsızlar, hırsızlar, Antalya’nın kanını emen ahtapotlar biziler sizi
artık görüyoruz, biliyoruz, izlemiyoruz
Sadece. Soruyoruz, sorguluyoruz.
Bekleyin!!
Biraz uykusuz kalın…İsim isim asıl şimdi perde açılıyor…