9715,58%4,48
37,98% 0,04
40,97% -0,09
3688,29% 0,29
5964,06% 0,02
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı’nın daveti üzerine Irak ve Suriye Türkmenlerinden oluşan Türkmen heyeti "Türkmen Mirası: Sivil Toplum Dayanışması" başlıklı konferansa katılmak için Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geldi. Bakü Haydar Aliyev Uluslararası Havalimanı'ndan özel bir otobüs ile Azerbaycan'ın ikinci büyük kenti Gence'ye 50 kilometre uzaklıktaki sağlık turizmi merkezi olan Naftalan kentine hareket etti. Naftalan’da Türkmen heyetini Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı Başkanı Aygün Aliyeva karşıladı. Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı Başkanı Aygün Aliyeva, Naftalan Valisi Vugar Novruzov ve Türkiye Cumhuriyeti Gence Başkonsolosu Recep Öztop Naftalan’da bir otelde Türkmen heyeti için düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldi. İftardan yemeğinden sonra Ünlü sanatçı Şemistan Alizamanlı sevilen Kerkük ve Azerbaycan türkülerini seslendirdi
Geceyi Naftalan'da bir otelde geçirdikten sonra ertesi sabah Türkmen heyeti, Azerbaycan'ın 2. Karabağ Savaşı'nda işgalden kurtardığı Ağdam, Askeran, Hocalı, Hankendi, Şuşa ve Fuzuli kentlerini ziyaret etti.
Ağdam
Biraz geçmişe dönelim, 1992 yılının Kasım ayıydı, Bakü'den Ağdam'a hareket eden bir otobüs ile yaklaşık 7 saat süren yolculuktan sonra Ağdam'ın yakınlarında bir yerde indik. O tarihte Ağdam şehri Ermeni kuşatması altındaydı. Bir taksiye bindik, Ağdam'a yaklaştığımızda akşam olmak üzereydi, havan topu, tank ateşi ve füze ile Ağdam bombalanıyordu, şehirde bulunan halk da, can havliyle, panik içerisinde koşuşturduğunu, bombaların hedefi olmamak için, bulabildikleri her türlü vasıta ile şehri terk ediyordu. Ermeniler, halkın şehri terk etmesi için özellikle sivil yerleşim yerlerini acımasızca ağır bir şekilde bombalıyordu. Hayatımda ilk defa gerçek savaşı yaşıyordum. Bu görüntüyü hayatımın sonuna dek unutamam. 33 yıl önce Dağlık Karabağ şavaşında tıbbı yardım götürdüğüm, bir süre kaldığım ve görmeyi çok istediğim Ağdam şehrinde mayınlı arazide yürütülen mayın temizleme çalışması ve güvenlik nedeniyle Ağdam şehir merkezine ziyaret etme imkanı olmadı.
Bin 154 kilometre kare büyüklüğünde olan Ağdam şehri, Bakü'den 366 km uzaktadır. Ağdam 18. yüzyılda kuruldu ve 1928'de şehir statüsü aldı. Ağdam bölgesi Azerbaycan'ın eski, büyüleyici doğanın toprağı olan Karabağ'ın merkezinde ve Karabağ dağ zincirinin kuzeydoğu eteklerinde bulunmakta. Dağlık Karabağ savaşı sırasında en stratejik noktalarından biri olarak kabul edilen Ağdam, 1993’ün Mayıs’ında Ermeni güçlerin yoğun saldırısına maruz kaldı. Azerbaycan birlikleri, 42 gün boyunca şehri savunmaya çalıştı fakat başarılı olamadı. 23 Temmuz 1993'de Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin desteğindeki Ermeni güçleri tarafından işgal edildi ve yerleşim merkezi tamamen tahrip edilerek yıkıldı ve şehir nüfusunun doğuya, Azerbaycan'ın içlerine göç etmesi sağlandı. Ermeni kuvvetleri işgal ettikleri bölgelerde 24,500 evi, 50 sanayi tesisini, 160 okulu, 374 kültürel merkezi, 2 müzeyi, mezarlıkları, hastaneleri, kütüphaneleri, okulları, ofisleri, spor tesisleri ve pek çok anıtı yok etti.
Batı ülkeleri, Ermeni diasporası ve lobisi Ermenistan’a büyük miktarda silah ve parasal yardımda bulunuyordu. Rusya, Ermenileri politik olarak destekleyip her türlü askeri yardımı yapıyordu. Ermenilere başta Lübnan olmak üzere bütün dünyadaki Ermeni topluluklarından militan ve silah desteği gelmeye başlamış ve Azerbaycan yerleşim birimlerine yapılan saldırıları Rus askerleri de destek oluyordu. İran bile, İran'daki Türk nüfusunun tepkisini çekmemek için, Ermenistan'a Azerbaycan karşısında güçsüz kalmaması için gizli silah yardımları yapıyordu. Kesin olan ise, ABD’de etkin olan diaspora Ermenilerinin Ermenistan’a büyük miktarda parasal yardım yaptığı, hatta Azerbaycan’ın Ermenistan’a uyguladığı ambargoyu gerekçe göstererek Amerikan Kongresinden “907 Sayılı Özgürlüğü Destekleme Yasası” adıyla Azerbaycan’a her türlü askeri yardımı engelleyen bir yasa çıkarmayı başardıklarıdır.
33 yıl aradan sonra Ağdam’ın çevresini ve birkaç yüz metre ileride Ağdam şehrinin merkezinde ayakta dim dik duran ve hatırılarımda kalan yapı Ağdam Cuma Camii’yi görme şansım oldu. 27 yıl Ermenistan işgali altında kalan ve bu dönemde tahrip olmuş evler, hastaneler, saraylar, müzeler, mezarlar ve camiler, tamamen yıkılan ve bir harabeye dönüştürülen Ağdam şehrini bu halde görmek insana büyük bir acı veriyor. O dönemde binalarının ve yerleşiminin güzelliğiyle anılan Ağdam, işgalin ardından tüm sakinlerinin şehri terk etmesiyle hayalet şehre dönüştü. İşgale giden süreçte Ağdam’ın savunmasında 5897 şehit verildi, 3531 kişi yaralandı, 1871 kişi yetim çocuk kaldı. 140 bine yakın Ağdamlı evlerinden göç etmek zorunda kaldı. Ağdam'da yerleşim yerinde ayakta kalan tek yapı Ağdam Cuma Camii oldu.
Mimar Kerbelayi Sefihan Karabaği'nin 1868'te inşa ettiği Ağdam Cuma Camii’nin çatısı, pencereleri, kapıları, iç kaplamaları ve mermer zemini, işgal süresince Ermeniler tarafından tahrip edilmiş ve ahıra çevrilmişti, 20 Kasım 2020’de şehri kurtaran Azerbaycan askerleri ilk iş olarak camiyi temizlemiş, minarelere Azerbaycan bayrağını asmıştı.
Azerbaycan, 27 yıl Ermenistan işgali altında kalan ve bu dönemde tamamen yıkılan Ağdam şehrini yeniden inşa ediyor. İşgal döneminde şehirde neredeyse bir tek sağlam yapı kalmadığı için "Kafkasya'nın Hiroşiması" ve "hayalet şehir" diye nitelendirilen Ağdam'da artık hummalı imar ve ihya çalışmaları sürdürülüyor.
Azerbaycan, 2026 sonuna kadar şehre 10 bin Ağdam sakininin geri dönmesini, sonraki yıllarda ise bu sayının 100 bine çıkmasını hedefliyor. Bunun için şehrin farklı bölgelerinde yeni mahalleler kuruluyor, binalar yükseliyor.
Yaklaşık 2 bin hektar alana kurulan yeni Ağdam'ın inşasında Azerbaycan'ın yanı sıra ABD, Kanada, Hollanda ve Türkiye şirketleri yer alıyor.
Azerbaycan ordusunun Ermenistan işgali altında bulunan topraklarını geri almasının ardından, yeniden imar süreci hız kazandı. İşgalden kurtarılan topraklarda modern şehircilik ilkelerinin esas alındığı kapsamlı imar çalışmaları devam ediyor.
Askeran ve Hocalı
Türkmen heyeti, Karabağ'daki Askeran kale kompleksini ziyaret ederek kalenin yeni konsept projesi hakkında bilgi verildi.
Hocalı’ya gelen Türkmen heyeti, Ermenilerin burada gerçekleştirdikleri vahşetler, Hocalı Soykırımı, işgalden kurtarıldıktan sonra burada yürütülen restorasyon ve imar çalışmaları hakkında bilgi verildi. Hocalı, 20. yüzyılda Ermenilerin Azerbaycan Türkleri’ne karşı en kanlı soykırımı yaptıkları yerdir. Hocalı, Azerbaycan tarihinin farklı dönemlerine ait maddi ve kültürel anıtlar bakımından zengin topraklardan biridir. 26 Şubat 1992 tarihinde, Ermenistan silahlı birlikleri tarafından Azerbaycan’ın Hocalı şehrinde masum sivillere yönelik gerçekleştirilen soykırımda, 83'ü çocuk, 106'sı kadın olmak üzere 613 Azerbaycan Türkü kan kardeşimiz hunharca katledildi. Yapılan otopsi ve incelemelerde cesetlerin birçoğunun insanlık dışı muameleye maruz kaldığı ve işkence görerek öldürüldüğü anlaşıldı.
Ermeni güçlerinin 1991'in sonlarına doğru ablukaya aldığı Dağlık Karabağ'ın Hocalı bölgesi, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, toplam 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Aralık 1991'de Karabağ'ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi şehrini ele geçiren Ermenilerin bir sonraki hedefi Hocalı oldu. Bölgenin etrafındaki bütün köy ve yolları kapatan Ermeniler, kasabanın diğer illerle kara yolu bağlantısını kesti. Hocalı'nın diğer bölgelerle tek bağlantısı olan hava ulaşımı ise, 28 Ocak 1992'de Şuşa-Ağdam seferini yapan helikopterin Ermeniler tarafından düşürülmesiyle ortadan kalktı. 25 Şubat 1992'den itibaren Hocalı'ya üç koldan saldıran Ermeniler, Rus ordusunun 366'ıncı Motorize Alayı'nın bütün araçlarını kullanarak şehri iki saat boyunca top ve tank ateşine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise "Hocalı Soykırımı" vuku buldu.
Hankendi
Türkmen heyeti, Hankendi şehrine geldi. Azerbaycan, Karabağ'daki işgalci rejimin bir zamanlar "başkent" olarak gördüğü Hankendi şehrinde hayatı yeniden canlandırmak için imar ve ihya çalışmaları yürütüyor. Azerbaycan ordusunun 19 Eylül 2023'te gerçekleştirdiği antiterör operasyonunda kontrol altına alınan, Hankendi'nin her yerinde bugün Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Bakü yönetimi, işgalden kurtardığı tüm topraklarda yaptığı gibi Hankendi'de de hızlı onarım ve inşaat işleri başlattı. Şehirde oteller, dinlenme tesisleri yapılıyor, kamu binaları inşa ediliyor. Zamanla Azerbaycan'ın öğrenci şehrine dönüşmesi planlanan kentte inşaat ve altyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
Türkmen Heyetine Hankendi şehri hakkında bilgi verildi. Türkmen heyeti, buradaki Karabağ Üniversitesi'ni gezdiler. Karabağ Üniversitesi Rektörü Şahin Bayramov, heyeti selamlayarak, üniversitede eğitim ve bilimsel araştırmaların yürütülmesi için devlet tarafından her türlü imkanın sağlandığını belirtti. Türkmen heyeti, üniversitenin dersliklerini, laboratuvar ve kütüphanesini gezerek oluşturulan imkanları inceledi, ardından heyet Şuşa’ya hareket etti.
Şuşa
Türkmen heyeti, Azerbaycan'ın tarih ve kültürünün sembolü olan Şuşa’yı tanımaya, Bülbül, Hurşidbanu Natavan ve Üzeyir Hacıbeyli'nin kurşunlanmış heykellerinin bulunduğu Şuşa şehir merkezi meydanından başladı. işgal döneminde Şuşa şehrindeki tarihi binalar, camiler ve anıtların Ermeni vandalizmine maruz kaldığı belirtildi. Şuşa işgalden kurtarıldıktan sonra burada geniş çaplı restorasyon ve imar çalışmaları başlatıldı. Altyapının kurulmasının yanı sıra, Şuşa'da şehrin gerçek tarihi görünümünün, tarih ve kültür anıtlarının restorasyonuna başlandı. Şuşa'nın doğa harikası Cıdır Ovası'nı da gezen heyete, 2. Karabağ Savaşı ve Şuşa'nın işgalden kurtarılmasıyla ilgili bilgi verildi. Karabağ'ın kalbi Şuşa şehri ziyaretimiz kapsamında Şuşa kalesi, işgalden kurtuluşunun sembolü olan Yukarı Gövher Ağa Camii, İsa Bulağı, Molla Penah Vakıf Müzesi ve şehirdeki tarihi ve kültürel yerleri ziyaret etme fırsatımız oldu. Savaşın üzerinden henüz bir kaç yıl geçmiş olmasına rağmen . Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'da imar, inşaat, yol yapım ve restorasyon çalışmaları devam ediliyor.
Tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri nedeniyle Karabağ'ın sembol şehri olarak kabul edilen Şuşa, 8 Mayıs 1992'de Ermeni güçlerince işgal edilmişti. Şuşa, 8 Kasım 2020'de Azerbaycan ordusunu tarafından işgalden kurtarılmıştı.
Fuzuli
Heyet daha sonra Fuzuli şehrine hareket etti. İşgal döneminde Fuzuli'de Ermenistan tarafından evler, kent mezarlığında mermer mezar taşlarını söküp mezarları, camileri ve kültür alanlarına yapılan yıkımı ve Fuzuli'de tek bir sağlam binanın kalmadığını ve kentin yerle bir edildiğini yerinde gören heyet, Özbekistan tarafından inşa edilen 1000'e yakın öğrencinin eğitim alacağı okulu, Kazakistan devletince yaptırılan Çocuk Yaratıcılık Merkezi ve Azerbaycan devletinin inşa ettiği yeni konutları gezdi. İşgalden önce Fuzuli’de 144 bin insan yaşıyordu ve bölgenin en gelişmiş kentlerinden biriydi. Şimdi ise yıkık durumda. Bu barbarlık, vandalizm, bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Fuzuli kenti, Ağdam şehri ile aynı kaderi paylaşmış ve taş üstünde taş bırakılmamış. Ağdam da Ermenistan işgali öncesi Kafkasya’nın en güzel kentlerinden biriydi. Ağdam’da hayalet kent veya Kafkasların Hiroşima’sı olarak anılıyor.
Fuzuli ilinin kent merkezi ve köylerinin çoğu, 23 Ağustos 1993'te Ermenistan ordusunca işgal edildi. Arazisi 1386 kilometre kare olan Fuzuli'de, işgalden önce 144 bin Azerbaycan Türkü yaşıyordu. Fuzuli’nin Ermenistan güçlerine karşı 1990'lı yıllarda 1100'den fazla şehit verdiği biliniyor. Ermenistan güçlerinin saldırılarında yaklaşık 1500 Fuzulili yaralanmış, 155 çocuk ise anne ve babasını kaybetmişti.
Fuzuli, 17 Ekim 2020’de yerle bir edilmiş olarak geri alındı. Ve burada da, devasa bir hayata döndürme operasyonu yürütülüyor. Zafer Yolu’nun yanı sıra, inşa edilen Fuzuli uluslararası Havalimanı, kente yeniden hayat taşıyan damarlar olacak. Fuzuli’de çalışmalar son hızıyla devam ediyor.
Türkmen heyeti daha sonra Fuzuli uluslararası Havalimanına hareket etti ve Azerbaycan Hava Yollarına ait bir uçakla "Türkmen Mirası: Sivil Toplum Dayanışması" başlıklı konferansa katılmak için Bakü’ye gitti.
İkinci Karabağ Savaşı'nda 44 gün içerisinde topraklarını kurtaran Azerbaycan ordusu, halkın yıllar süren vatan hasretine son verdi. Savaşta, Azerbaycan ordusu 2 bin 908 şehit verdi, 94 sivil Azerbaycanlı Ermenistan'ın saldırısı sonucu yaşamını yitirdi.
Azerbaycan, Karabağ zaferini tarihe altın harflerle yazmıştır. Bu zafer, sadece Azerbaycan'ın değil, Türk Dünyası’nın zaferidir ve Türk Dünyası’nın birlikte hareket etme kararlılığını, dayanışmasını ve güç birliğini simgeliyor, Azerbaycan ve Türk Dünyası'nın tarihinde mühim dönüş noktasıdır. Karabağ Azerbaycan'dır!