9812,91%-0,33
36,05% 0,14
37,22% 0,27
3363,95% -0,01
5472,62% 0,54
Sanayi sektöründe dijital dönüşüm, rekabet avantajı sağlamak için stratejik bir zorunluluk haline geliyor.
Bu sürecin ancak güçlü bir endüstriyel haberleşme altyapısıyla mümkün olduğunu vurgulayan CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol, dijital dönüşümün yalnızca üretim süreçlerini değil, iş yapış modellerini ve insan kaynağını da kapsaması gerektiğinin altını çiziyor.
Yüksek üretim kabiliyeti ile sanayide güçlü bir konuma sahip Türkiye’de dijital dönüşüm, sanayi şirketleri için yalnızca teknolojik bir yatırım olmanın ötesinde sürekliliği ve rekabet gücünü artıran stratejik bir adım olarak öne çıkıyor. Akıllı sistemler ve otomasyon teknolojilerinin hem insan-makine hem de makine-makine etkileşimlerini daha etkin hale getirerek sanayiye yeni bir boyut kazandırdığını belirten CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Önder Şenol, bu sürecin başarısında ise hızlı ve kesintisiz endüstriyel haberleşme sistemlerinin kritik rol oynadığını vurguladı. Şenol, tam da bu noktada devreye giren, CLPA'nın en yeni teknolojisi CC-Link IE TSN’nin Zaman Duyarlı Ağ (Time-Sensitive Networking-TSN) teknolojisinden faydalanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olarak öne çıktığının altını çizdi.
Geleneksel sistemlerden 10 kata kadar daha hızlı endüstriyel haberleşme
Geleneksel endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı haberleşme imkânı sunan CC-Link IE TSN’nin, sanayi şirketlerine gerçek zamanlı veri akışı ve şeffaf süreç yönetimi konusunda önemli avantajlar sağladığını ifade eden Şenol, “CC-Link IE TSN teknolojisi ile sanayiciler, dönüşümü kolaylaştıran ve rekabet gücünü artıran bir altyapıya erişim sağlarken, Sanayi 4.0'ın gereklerine uygun şekilde daha esnek, verimli ve yenilikçi bir üretim modeline geçiş yapabiliyor. Bu sayede, sanayi sektöründeki şirketler sadece bugünün değil geleceğin üretim dünyasında da rekabet avantajını elinde tutabiliyor” dedi.
Dijital dönüşümün merkezinde insan var
Sanayiden üretime kadar hayatın her katmanında karşımıza çıkan dijital dönüşümün sürdürülebilir bir başarıya dönüşmesi için üretimin yanı sıra iş yapış modellerinin ve insan kaynağının da bu dijital ekosisteme entegre edilmesi gerektiğini söyleyen Şenol, “Teknoloji ile birlikte iş yapış modellerinin de dönüşüm geçirdiği bu dönemde, dijital yetkinliklerin kazanılması hem mevcut iş gücünün yeniden yetkilendirilmesini hem de geleceğe uyum sağlayacak yeni nesil çalışanların yetiştirilmesini kaçınılmaz kılıyor. Bu açıdan bakıldığında, dijital dönüşümün başarısı için insan faktörünü merkeze alan yaklaşımlar önem kazanıyor” şeklinde konuştu.