9903,27%5,30
39,75% -0,37
46,61% -0,59
4196,93% -0,08
6656,45% -1,25
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun gündeminde Mescid-i Aksa'ya yönelik siyonist saldırısı vardı. Kudüs'te yaşananlarla ilgili konuşan Saadet lideri
Müslümanların ilk kıblesi tehdit altında, onurumuz ve izzetimiz çiğneniyor!
Ramazan ayının bu son günlerinde İsrail, İslam dünyasının hassasiyetlerine hakaret edercesine Mescid-i Aksa'ya fütursuzca saldırıyor. Mescid-i Aksa'ya yapılan bu alçak saldırıları lanetliyorum.
Bakınız, İsrail bu bölgede nihai olarak bir hedefe doğru yürümektedir. Peki, nedir bu hedef? Kendilerine vaat edildiklerine inandıkları Arz-ı Mevud topraklarının ele geçirilmesidir. Bunun için de adım adım ilerlemektedirler. Bu hedeflerin göbeğinde ise Mescid-i Aksa vardır. Bugün karşı karşıya kaldığımız bu saldırılar ilk değildir.
1969'da Mescid-i Aksa'ya saldırarak, mihrabını ve bin yıllık minberini yakıldı. Bir İsrail askerinin 11 Eylül 1982'de Aksa'da namaz kılanların üzerine rastgele ateş açması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 6 kişi yaralandı.
İsrail polisinin 1990'da Mescid-i Aksa'ya Süleyman heykelinin temel taşını yerleştirmeye çalışan Yahudilere karşı çıkan Filistinlilere ateş açması sonucu 21 kişi öldü, 150 kişi yaralandı.
İsrail'in Mescid-i Aksa muhitinde yaptığı kazı çalışmaları çerçevesinde 1996'da Aksa'nın batısındaki Burak Duvarı'na (Ağlama Duvarı) çıkan bir tünel açması, Filistin'de halkın tepkisine neden oldu. Birkaç gün süren olaylarda 63 Filistinli öldürüldü, bin 600 kişi yaralandı.
Bu menfur örnekleri çoğaltmak mümkün. Yine dikkat ediniz İsrail bu saldırılarını sanki Müslümanların hassasiyetlerine hakaret edercesine Ramazan aylarında sürekli arttırmaktadır. Bu son saldırılarda yine Ramazan ayı içerisince vuku bulmuştur.
Bu olayların fitilini ise Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Filistinlilerin zorla tahliye edilmeye çalışılması ve evlerinin Siyonistler tarafından gasp edilmesi ateşlemiştir. Artan gerilimin akabinde Kadir Gecesi İsrail polisi Mescid-i Aksa’ya saldırmıştır.
''İSRAİL GÜÇTEN ANLAR''
Bugüne kadar yaşadığımız onlarca tecrübelerle gördük ki;
İsrail, laftan-sözden anlamıyor!
İsrail, Cuma günleri camilerden okunan hutbelerden anlamıyor!
İsrail, kınanmaktan, basın toplantısından, salon toplantılarından, mitinglerden anlamıyor!
Tarih şahittir ve bugünlerde bir daha tescil edilmiştir ki; İsrail, ancak ve ancak güçten anlar!
Ve bu gücü harekete geçirmenin zamanı çoktan gelmiştir!
Gün, topyekun İslam alemi olarak İsrail’in tepesine balyoz gibi inme günüdür!
Gün, İsrail’le anlayacağı dilde ve en yüksek perdeden konuşma günüdür!
''ASKERİ DESTEK SAĞLANMALI''
Türkiye olarak nasıl ki Azerbaycan için askeri destek sağladıysak Filistin için de en az aynı desteği sağlamamız gerekiyor.
İktidarı bu konuda adım atmaya davet ediyoruz!'' ifadelerini kullandı.