Ramazan Bayramı Arapça'da "eid ul-fitr" anlamına gelir. Tam Türkçesi "iftar bayramı" demektir. Yani Arap ülkelerinde Ramazan Bayramı aslında İftar Bayramı olarak kutlanır. Bunun sebebi de 30 gün boyunca tutulan oruçlar için son kez iftar yapacak olmalarıdır. Fakat seneler geçtikçe İftar Bayramı, Şükür bayramına dönüştüğü için Türkçe'ye de "şeker" olarak geçmiş. Dolayısıyla da Şeker Bayramı olarak kutlanmaya başlamış.
Ramazan Bayramı'na neden Şeker Bayramı denir sorusuna bir başka cevap ise Osmanlı Dönemi'nden geliyor. Osmanlı döneminde, Ramazan'ın ilk 15 gününden sonra askerlere tepsilerce tatlı gönderilirdi. Böylece Ramazan Bayramlarında halk da tatlılar yapmaya başladı, çocuklar bayram harçlıklarıyla şeker almaya gitti, hatta çocuklara para yerine şeker dağıtılmaya başladı. Böylelikle bir gelenek haline gelen Ramazan Bayramı'nda şeker alıp verme, zamanla Ramazan Bayramı'na ismini vermiş oldu. Kısacası Ramazan Bayramı'na Şeker Bayramı denmesinin nedeni tamamen etkileşimden ve geleneklerden kaynaklanıyor.
Ramazan ayı, fırsatlar ayıdır. Kuran-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Ramazan ayının içinde bulunan bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi de 21 Haziran Haziran 2017 Çarşamba gününe denk geliyor. Kadir Gecesi hayırlı ve mübarek bir gecedir. İslam'ın beş şartı; kelime-i şehadet getirmek, hacca gitmek, zekat vermek, namaz kılmak ve oruç tutmaktır. İslam'ın beş şartından bir tanesi olan orucun tutulması büyük sevaptır. Ramazan ayında özürsüz olarak tutulmayan oruçlar büyük günaha neden olur. Oruç tutmayan kişinin eğer bir mazereti varsa oruç tutmuyor olmaları günah olarak sayılmaz. Oruçların zamanında tutulmasına özen gösterilmelidir. Ramazan ayının dışında tutulacak oruç, bu mübarek ayda tutulacak olan oruca eş değer olmaz.
Van depremi ne zaman oldu? Depreminin şiddeti kaç?
Ramazan ayı içerisinde bir çok hikmeti barındırır. Sosyal ve ferdi olarak insanlar için faydaları bulunur. Ramazan ayında tutulan oruç, yalnızca bedenin aç bırakılması olarak düşünülmemelidir. Oruç tutan insanlar, yaşadıkları açlık ile yoksul insanların durumlarını daha iyi anlarlar. Yoksullara yapılan yardımlar artar. Oruçlu olanlar, Allah'ın verdiği çeşitli nimetlerin değerini daha da iyi anlar. Oruç tutmak yalnızca içmeyi ve yemeyi bırakmak değildir. İnsanları oruçluyken gözünü, elini, kulağını, dilini ve bütün uzuvlarını da günah işlemekten uzak tutmalıdır.
Ramazan kelime olarak iki farklı anlama gelir. Bunlardan birincisi yaz ayları sonunda ve sonbahar aylarının başlarında yağarak yerde bulunan tozları temizleyen yağmur demektir. Yağmur nasıl ki yeryüzünü temizlerse insanın işlediği günahlar da Ramazan ayı ile silinerek süpürülür. Ramazan'ın ikinci anlamı ise güneşin şiddetli harareti karşısında taşların yanarak kızmasıdır. Kızgın yerlerde yürüyecek olan insanların ayakları yanar. Meşakkat ve zahmet çekilir. Bu yaşanan duruma benzer olarak da oruç tutanlar, açlık ve susuzluğun oluşturduğu hararete katlanırlar. Kızgın yerlerde gezen insanların ayaklarının yanması gibi Ramazan ayı da müminlerin günahlarını yakar ve yok eder. Bu ayda insanlar daha çok ibadet etmeye çalışır. Kötülüklerden ve yanlışlardan uzak durulmaya çalışılır. Camilerde ve evlerde bir araya toplanarak Kuran-ı Kerim okunur. Ramazan ayı sonunda Kuran-ı Kerim baştan sona okunmuş olur ve hatim edilir. Müslümanlar bu geleneği yüz yıllardır devam ettirir.
Ramazan ayı ile birlikte rahmet kapıları sonuna kadar açılır. İnsanlar arasında yardımlaşma ve dayanışma artar. Birlik ve beraberlik duyguları pekişir. Saygı, sevgi, sabır ve kardeşlik güç kazanır.