MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın oğlu Abdullah Kutalmış Yalçın ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş'ın eşi Rahmi Göktaş'ın yolsuzlukla ilgili sorumlulukları olmasına karşın soruşturmadan kaçırılmak için istifa ettirildiklerini belirten Özel, "Sayın Bahçeli'ye belgeleriyle yolluyorum. Halen bu kişiler soruşturulmayacaksa bu şu demek 'Sen MHP’liysen orada tepede bir yerdeysen her türlü yolsuzluğa bulaş, her türlü pisliğin içinde ol Devlet Bey’e hürmeten devletimiz dokunmaz. Tayyip Bey onlara dokundurtmaz. Bu mu hukuk devleti? Bu mu ahlak, bu mu töre, bu mu Türk’ün ahlakı?" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel grup toplantısında Özel, AK Parti tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan 9 maddelik kanun teklifinde en düşük emekli maaşlarına ilişkin düzenleme olduğunu anımsatarak, "AK Parti’nin grup başkanına da sesleniyorum. Günü geldi mi kibirden yanınıza yanaşılmıyor. Şimdi Meclis’in itibarı o bakanın sözlerinin altında ezilecek mi? Yoksa en düşük emekli maaşı için başka önergelere oy verilecek mi?" dedi. Teklifin içindeki emekli zammının acil olduğuna dikkati çeken Özel, teklifin içine önceki tekliflerden muhalefetin itirazlarıyla çıkarılan ve bir daha geri getirilmeyeceği söylenen düzenlemelerin yerleştirildiğini belirterek, "Geçmezse maaşlar ödenemez. Yanına muhalefetin itiraz ettiği, sekiz maddeyi doldurmuşlar. AK Parti bu ahlaksızlığı bu söz verip tutmamayı, bu kumpası bu hafta Meclis'te hayata geçirmeye çalışacak. Arkadaşlarımız da onlara ahlak nedir, söz nedir, erdem nedir gösterecek. AK Parti buna da tenezzül etti densin diye bunu arkadaşlarımız kayda geçirecekler. Ben de buradan kayda geçiriyorum" ifadesini kullandı.
"İstifa edip kaçtılar"
Özel, 66 ülkede faaliyet gösteren, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu Yunus Emre Vakfı'ndaki yolsuzluk iddialarını gündeme getirerek, "Suç duyurusundan üç gün sonra iki kişi istifa edip kaçıştı, sekiz kişi tutuklandı hapse atıldı. Suç duyurusundan bir gün önce vakfın başkanı tabanları yağladı yurt dışına kaçtı. Toplam 700 milyon liraya karşılık gelen bugünkü parayla bir büyük yolsuzluktan bahsediyoruz. Vakfın başkanı Şeref Ateş AK Partilinin fiyonklusu. 'Kaç' demişler kaçtı yurt dışında. Aile Bakanının eşi Rahmi Göktaş ve MHP Milletvekili Semih Yalçın'ın oğlu Abdullah Kutalmış Yalçın suç duyurusundan hemen sonra istifa edip kaçtılar. Böyle olunca aklanıyorsun. Kimse Semih Yalçın’ın oğlunun ya da bakanın eşinin peşinde değil yargı mercilerinde. Soruşturma mercilerinde birkaç namuslu gazeteci ve buna itiraz eden sizler bizler dışında 'istifa etmiş bunlar sorumlu değil'" ifadesini kullandı.
Belgeyi açıkladı
Özel, Hazine Bakanlığı Vergi Kaçakçılığı Denetim Daire Başkanlığı'nın Yunus Emre Vakfı'na istifa eden iki kişi henüz görevdeyken bir yazı yazdığını belirterek, o yazıyı gösterdi. Özel yazıda şu ibarelerin yer aldığını açıkladı:
"‘Kurumumuz, kurumunuz hakkında müfettişlerimizce yürütülen incelemede gerçek bir mal ve hizmet alım satışına dayalı bir ticari faaliyetin olmadığı, komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yapmak amacıyla faaliyet gösteren bir şirketten kurumunuza fatura kesildiği, şirketin adı yukarıda bahse geçen Dolunay Rekor Müzik Video Prodüksiyon ve Yayın Ticaret Ltd Şti tarafından. 2023 yılında kurumunuz adına düzenlenen fatura asıllarının, bu faturalara ilişkin ödeme belgelerinin, dekont, çek, ilgili yıllar yevmiye defterlerinin ibraz edilmesini istiyoruz."
Özel, satın alma onay belgesinin 22 Mart 2024 tarihli olduğunu, Vakfın Yönetim Kurulu kararında firari Şeref Ateş ile istifa eden Yalçın'ın oğlunun da bulunduğunu açıkladı. Özel, Aile Bakanı'nın eşi Rahmi Göktaş'ın da soruşturma başlarken istifa ettiğini belirterek, işin yapıldığını, 35,5 milyon TL'lik ödeme emrinin altında da Başkan Şeref Ateş ile birlikte tutuklu Safiye Yurtseven ile istifa eden Kutalmış Yalçın'ın olduğunu kaydetti. Özel, şunları kaydetti:
"Evrakları Bahçeli'ye yollayacağız"
"IBAN aynı IBAN demekki bu 6 milyonluk faturanın dışında başka faturalar da var aynı şirketin 35 milyonu ödettirmiş. Ödeme emri burada. 6 milyonluk faturanın ödenmişliği burada. Vakıfta yapılan yolsuzlukların tüm evraklarına ulaştık. Evrakları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yollayacağız. Şimdi Sayın Bahçeli attı mı mangalda kül bırakmayan Bahçeli. Hani Sinan Ateş'in eşi gitti de ağladı, Cumhurbaşkanı'nın gözü doldu. O hanımefendinin söylediği o ikisi. Sinan Ateş’in anasının söylediği o ikisi. O ikisinden birinin eşini gözümüzün önünde Sayıştay’a seçtiniz, diğerinin oğlunu Yunus Emre Vakfına koydunuz. Madde madde Sayın Bahçeli'ye belgeleriyle yolluyorum. Sayın Bahçeli, Sayın Deniz Yavuzyılmaz bütün evraklara ulaştı. Bir dosya olarak yolluyorum. Halen daha bu kişiler soruşturulmayacaksa bu şu demek 'Sen MHP’liysen orada tepede bir yerdeysen her türlü yolsuzluğa bulaş, her türlü pisliğin içinde ol Devlet Bey’e hürmeten devletimiz dokunmaz. Tayyip Bey onlara dokundurtmaz. Bu mu hukuk devleti? Bu mu ahlak, bu mu töre, bu mu Türk’ün ahlakı?"
"Milli Eğitim Bakanı, 'MHP'ye yanlayayım' demiş"
Özel, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ülkü Ocakları arasında imzalanan protokole ilişkin olarak da, "Bir de Milli Eğitim Bakanlığı, Milliyetçi Hareket Partisi'nin gençlik örgütü olan Ülkü Ocakları’yla protokol yaptı geçtiğimiz günlerde. Ne olacakmış, Ülkü Ocakları gidecek okullarda eğitim verecek, gençleri eğitecek. Bu hareketin iki yönü var birincisi Süleyman Soylu kendini kurtaramadı ama sıkıştıkça MHP'ye yanlardı, sıkıştıkça MHP'ye yanlardı. 'Geçmişte MHP kapatılmalıdır, MHP'nin dönemi bitmiştir' diyen Soylu sıkışınca Devlet Bey'e yanlardı. İltifatlar söylerdi onlara güzellikler yapardı. Bütün istedikleri atamaları yapardı ki dursun ama kendini şimdi kurtaramadı saçı sakalı birbirine karıştı. Daha bu iyi günleri, yargının önünde hesap verecek söz veriyorum. Bu Milli Eğitim Bakanı da gölge bakanımızın yardımcılarının, milletvekillerimizin her gün ifşa ettikleri bir başka rezilliği örtmek için 'MHP'ye yanlıyım' demiş. Bir tarafı o. Bir tarafı okullara, tarikatları, cemaatleri sokuyorlar kindar nesil yetişecek yetmezmiş gibi, Ülkü Ocakları’yla sözleşme yapıyorlar ve Ülkü Ocakları'ndan gençler bir şeyler öğrenecek" diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:
"Okullar soğuk, okullar pislikten kırılıyor, çocuklar aç. O gitmiş ülkücü nesil yetiştirecekmiş"
"Ülkü Ocakları’nın içinde geçmişte yetişmişlere iyi niyetle gidenlere, bir ülkünün peşinde olanlara sözüm yok. Ama o ikisinin ya da son zamanlarda bir siyasi partinin genel başkanına tehditler savuranlar, geçtiğimiz dönemlerde ne işlere bulaştıkları bilinenler ne öğretecek? Gençlere şey mi diyecekler, 'bir derneğe üye olabilirsiniz, başkanınız bir gün yollarınız ayrı düşer uyuşturucu çeteleri onu vurur. Cesedi Ankara'nın önünde, ortasında durursa sırtını dönün bizim ahlakımız budur'. Bunu mu öğreteceksiniz. 'Bir tane tweet dahi atmayız. Anasının yanına varmayız, küçücük evladının başını dahi okşamayız. Çünkü emir büyük yerden kurulan düzene uymadı. Bu namussuzluklara alet olmadı mı' diyeceksiniz. Onlar ders almak yerine bu millete ders vermeye, açlıkla terbiye etmeye, yoksullukla terbiye etmeye kalktılar. 'Oyunu aldığınız Antalya’da Torosların tepesindeki yörük açlıktan kırılırken biz sahte faturalarla 700 milyon para ödeyen kişi sadece Genel Başkan Yardımcımızın oğlu diye sustuk, siz de hırsızlığa susun açları unutun zenginleri savunun' mu diyeceksiniz? Ben buradan ne diyeceğinizi söyleyeyim, parti iktidar olacak bu konuda hiçbir kötülük bize engel olamıyor. O gün geliyor ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ilk seçimlerde bu parti iktidar olacak. Orada gölge bakan oturuyor. İktidar olduğumuzda kalksa gelse dese ki 'Bir protokol de gençlik kollarımızla yapalım Genel Başkanım, bunlar geçmişte bunları yaptı, bizim gençler gitsin çocukları CHP'li yaptırsın' dese... Demez de dese kardeşim sen işine baksana derim. Hele hele bugünkü bakan gibi durum olmaz da bugünkü hale bak. Okullar soğuk, okullar pislikten kırılıyor, çocuklar aç. Bu haldeyiz o gitmiş ülkücü nesil yetiştirecekmiş. Ne biz ne bir başkası Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında okula, kışlaya, ibadethaneye asla ve asla siyaset gitmedi, girmeyecektir."