9317,24%-0,84
37,95% 0,34
43,14% 0,15
4074,57% 0,31
6621,05% 0,78
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Alman Belediyeler Birliği (Deutscher Städtetag) işbirliği ile düzenlenen ‘Türkiye–Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi’ İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye-Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi’nde katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, konuşmasına; “Bu anlamlı birlikteliğimize vesile olan ancak özgürlüğünden mahrum bırakıldığı için aramızda olamayan Türkiye Belediyeler Birliği Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na teşekkür ediyor, buradan kendisine sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Herkes için; demokrasi ve adalet hakim gelene kadar milletimiz ile birlikte mücadele etmeye devam edeceğimizi huzurunuzda tekrar ifade etmek istiyorum” mesajıyla başladı.
35 BİN ALMAN YERLEŞİK OLARAK YAŞIYOR
Antalya’nın Alman dostlar açısından dünyada en fazla tercih edilen destinasyonların başında yer aldığına dikkat çeken Başkan Muhittin Böcek, “Antalya 2024 yılında, Almanya’dan gelen 3 milyon 517 bin 589 kişiye ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 35 bin Alman vatandaşın da Antalya’da yerleşik olarak yaşadığı, karşılıklı olarak kardeşlik bağlarımızın çok güçlü olduğu bir kenttir. Bu güçlü kardeşlik bağına en güzel örnek Antalya ile Nürnberg arasındaki 28 yıldır süren uzun soluklu ve nitelikli kardeş şehir uygulamasıdır. Bu yalnızca iki belediyeyi değil; aynı zamanda iki halkı, iki kültürü birbirine bağlayan bir köprüye dönüşmüştür” dedi.
GERÇEK DİPLOMASİ KALPTEN KALBE VE KENTTEN KENTE KURULAN BAĞLA GÜÇLENİR
Türk-Alman Dostluk Federasyonu tarafından daha önce birçok lidere verilen Kybele Ödülü ile onurlandırıldığını söyleyen Muhittin Böcek, şöyle konuştu: “Bu ödülü, yalnızca bireysel bir onur olarak değil; kentler arası dayanışmayı, kültürel anlayışı ve karşılıklı güveni önceleyen herkes adına kabul ettim. Çünkü inanıyorum ki gerçek diplomasi, kalpten kalbe ve kentten kente kurulan bağlarla güçlenir. Kentlerimiz, küresel sorunlara yerelden çözüm üretme kapasitesine sahiptir. Antalya olarak biz, yerel demokrasiyi güçlendirmekle kalmıyor; aynı zamanda uluslararası işbirlikleri aracılığıyla evrensel değerlerin taşıyıcısı olmayı da önemsiyoruz. Antalya-Nürnberg örneğinde olduğu gibi, kentler arası iş birliklerin sadece teknik değil; kültürel, toplumsal ve siyasal boyutları da içerdiği unutulmamalıdır.”
