Cumhuriyet meydanında konuşma yapan CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, 23 Nisan 1920'de
kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin halkın iradesinin, kararlılığının ve özgürlüğünün bir sembolü
olduğunu söyledi.
Bunun demokrasinin en güzel örneği olduğunu vurgulayan Kamacı, "2017 yılında yapılan referandum
ile Türkiye'de parlamenter sistem rafa kaldırıldı. Meclis yetkileri elinden alınarak işlevsizleştirildi"
dedi.
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, PM Üyemiz Niyazi Şen, Milletvekilimiz Mustafa Erdem, İl
yöneticilerimiz, Belediye Başkanlarımız, İlçe Başkanlarımız ve yöneticilerimiz, İl Kadın Kolları
Başkanımız, partililer ve vatandaşlarımız ile birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı’mızda Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı’na çelengimizi sunduk.
Çelenk sunumunun ardından CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı yaptığı konuşmasında;
“23 NİSAN 1920… Memleket işgal altında, Ordular dağıtılmış, Anadolu’da umutsuzluk kol geziyordu.
Tam o anda bir ses yükseldi; “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR!”
İşte bu sesin sahibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü. Türk Milleti'nin iradesini esas alan bir yönetim
anlayışıyla, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtı. Bu Meclis, sadece savaşın değil,
geleceğin yönetimini de üstlendi. İşgale karşı direnişi örgütledi, Kurtuluş Savaşı’nı yönetti, bağımsızlık
ve egemenlik için tarihi kararlar aldı. 1920’de Kurulan TBMM, Halkın iradesinin, Kararlılığının ve
özgürlük arzusunun Sembolü Oldu. Kurucu meclis çoğulcuydu. Her görüşten, her renkten temsilciler
yer aldı. Tartışmalar oldu, fikir ayrılıkları yaşandı. Ancak tüm bu çatışmalar milletin ortak çıkarı için
yürütüldü.
İŞTE BU, DEMOKRASININ EN GÜZEL ÖRNEĞİYDİ
Ancak bugün geldiğimiz noktada, 105 yıl sonra, o çoğulcu yapıdan eser kalmamıştır. 2017’de yapılan
tartışmalı referandumla Türkiye’deki parlamenter sistem rafa kaldırıldı. Meclis, yetkileri elinden
alınarak işlevsizleştirildi. Bakanlar artık meclise hesap vermiyor.
YARGI, YASAMA VE YÜRÜTME TEK BİR KİŞİNİN KONTROLÜNE BIRAKILMIŞ DURUMDA
Bugünkü meclis Gensoru veremeyen, denetleyemeyen, halk adına karar alamayan bir meclistir. Bu,
1920’de kurulan Gazi Meclis’in ruhuna aykırıdır. Demokrasi bir kişiyle değil, halkın iradesiyle işler.
Oysa bugün yargıya güven kalmamış, insanlar düşüncelerinden dolayı gözaltına alınmakta, gazeteciler
susturulmakta, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakları engellenmektedir. İktidar, seçimle gelenin seçimle
gitmesini bile kabullenmek istememektedir.
23 Nisan bir bayramdır ama aynı zamanda bir uyanıştır. O gün, halk egemenliğe sahip çıkmıştır. Bugün
bizler de aynı kararlılıkla cumhuriyetimize, demokrasimize ve çocuklarımıza sahip çıkmak zorundayız.
Çünkü ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Halk temel ihtiyaçlara ulaşmakta zorlanıyor. İşsizlik,
yoksulluk, yolsuzluk ve zamlar altında ezilen milyonlar var. Üretim yok, israf
çok. “Toparlayacağız” deniyor, ama 23 yıldır yönetimde olanlar hâlâ vaat veriyor. Cumhuriyet
döneminde kurulan Sümerbank, Şeker Fabrikaları, Etibank, Demiryolları, Köy Enstitüleri… Hepsi ya
satıldı ya kapatıldı. Bu kurumlar sadece üretim değil, halkın kalkınmasıydı. Bugünse miras yendi,
gelecek ipotek altına alındı.
Atatürk, 23 Nisan’ı çocuklara armağan etti. Çünkü o, çocukların barış içinde, adaletli ve özgür bir
ülkede yaşamasını istiyordu. “Yurtta barış, dünyada barış” diyerek sadece kendi milletine değil, tüm
dünyaya seslenmişti. Bugün ise çocuklarımıza savaşsız bir gelecek, eşit bir eğitim ve yaşanabilir bir
ülke bırakmak her zamankinden daha önemli. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, yüzümüzü
birinci meclise dönmeliyiz. O meclisin cesaretine, kapsayıcılığına, demokratik iradesine sarılmalıyız.
Tek adama değil, millete dayanan bir yönetim için mücadele etmeliyiz
Bugün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 105. yılını kutlarken, sadece bir bayramı değil,
bir direnişi, bir bağımsızlık yürüyüşünü de anıyoruz. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere,
bu ülkeyi bize armağan eden tüm bağımsızlık kahramanlarını rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN! ” Diye konuştu.
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı son olarak; Cumhuriyetin kazanımlarının 22 yıllık AKP iktidarı
tarafından yok edildiğini, bu nedenle bugün de aynı kararlılıkla Cumhuriyete, demokrasiye sahip
çıkmak zorunda olduklarını ifade ederek, "çünkü ülkemiz zor bir dönemden geçiyor Halk temel
ihtiyaçlara ulaşmakta zorlanıyor. İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ve zamlar altında ezilen milyonlar var.
Cumhuriyet döneminde kurulan Sümerbank, şeker fabrikaları, Etibank, demiryolları, köy enstitüleri,
hepsi ya satıldı ya da kapatıldı. Bu kurumlar sadece üretim değil, halkın kalkınmasıydı" dedi.
" FİLİSTİN, 1970'LERDEN BERİ BİZİM DAVAMIZDIR"
CHP İstanbul İl Örgütü'nün düzenlediği 'Filistin'e destek' eylemi sonrasında AKP Genel Başkanı ve
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Filistin davası üzerinden siyaset devşirmeye kalkıyorlar"
cümlesine de cevap vererek, kendilerinin Filistin'e ticaret için değil, özgür ve bağımsız Filistin için
gittiklerini söyledi. Nail Kamacı, "Filistin davası, 1970'lerden beri Türkiye solunun davası olmuştur.
Filistin davasına destek için Filistin'e giden nice gencimiz şehit düşerek oralarda kalmıştır." dedi.