9019,57%-1,65
39,16% 0,32
44,47% 0,28
4152,82% -0,45
6636,80% -0,11
25 Ocak'ta tutuklanan ve 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'terör örgütüne üye olmak' suçlamalarıyla yargılanan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir, bugün İstanbul Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı.
Yurt dışı yasağı şeklinde adli kontrolle tahliye edilen Epözdemir, akşam saatlerinde cezaevinden çıktı. Epözdemir'i cezaevi önünde İstanbul Barosu yönetimi ile avukatları, ailesi ve sevenleri karşıladı.
Epözdemir, şunları söyledi:
"Hiçbir zaman kendimi yalnız hissetmedim. Bu nedenle moralim hep yüksekti. İyi ki varsınız, mücadeleye kaldığımız yerden aynen devam ediyoruz. Hukuk, demokrasi, insan hakları, bizler olmayınca hep birlikte görüyoruz ki ayaklar altına alınıyor. Buna asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin gelişmesi için, bu ülkenin hukuku, demokrasisi, insan haklarının gelişmesi için hep birlikte mücadeleye devam. Malumunuz olduğu üzere dört ayı aşkın bir süredir haksız ve hukuka aykırı şekilde Silivri Cezaevinde tutukluydum. Bugün o tutukluluğa bir son verildi. Ancak bu yapılan haksızlığı hiçbir zaman ortadan kaldırmayacaktır.
Başta Silivri Cezaevi olmak üzere Türkiye'deki bütün cezaevlerinde haksız ve hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunan, hükümlü bulunan binlerce insanın olduğunu biliyoruz. Aralarında çok yakın arkadaşlarımız da var. Arkadaşlarımız başta olmak üzere bütün haksız hukuka aykırı tutuklamalar aynı zamanda hükümlü olan arkadaşların tahliyesi için de elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bugüne kadar desteklerini hiç esirgemeyen meslektaşlarıma, Barolar Birliği başta olmak üzere Türkiye'deki bütün barolara çok çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca her zaman desteğini yanımda hissettiğim aileme de çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Ama özel bir teşekkürü de Silivri dokuz nolu cezaevinin emekçilerine iletmek istiyorum. Hakikaten bir aile gibiydik. Hiçbir sıkıntı yaşatmadılar. Görebildiğim kadarıyla orada tutuklu olan, hükümlü olan bütün arkadaşlar da memur arkadaşlardan, emekçi arkadaşlardan memnunlar. Onlara ayrıca teşekkür ediyorum. Ama onlarla ilgili şu gözlemimi de aktarmak istiyorum. Çalışma koşulları biraz ağır. Personel sayısı yetersiz. Buna rağmen canhıraş bir şekilde çalışıp görevlerini ifa etmeye çalışıyorlar. Bu hususa da dikkat çekerek tekrardan kendilerine de teşekkür ediyorum. İbrahim Hoca'm yönetim kurulu üyelerimiz başta olmak üzere İstanbul Barosu mensubu bütün avukat arkadaşlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Hep birlikte olalım. Bu haklı mücadeleyi hep birlikte devam ettirelim."
