10972,63%0,15
40,66% 0,17
47,36% -0,19
4443,86% 0,22
7119,76% 0,58
İran'ın Ruhani liderli Ali Hamaney’in Danışmanı Ali Akbar Velayati, bu girişimin Ermenistan’ın stratejik ittifakları ve İran’ın çıkarlarına aykırı olduğunu belirtti. Rusya da kalıcı barışın bölge ülkelerince sağlanması gerektiğini vurguladı. Türkiye ise koridorun Avrupa ile Asya’yı bağlayarak bölgesel enerji ve ticaret potansiyelini artıracağını belirtti.
İran, ''Azerbaycan ve Ermenistan arasında ABD'nin arabuluculuğunda imzalanan ve bölgedeki diğer ülkeler tarafından kalıcı barışın sağlanması için yararlı olarak nitelendirilen barış anlaşması kapsamında Kafkasya'da planlanan koridoru engelleyeceğini'' açıkladı.
Hamaney’in Danışmanı Ali Akbar Velayati, devlet haber ajansı Tasnim’e yaptığı açıklamada, ''İran'ın Ermenistan ile birlikte stratejik ittifak içinde olduğu Rusya'nın desteği olsun ya da olmasın Tahran'ın bu girişimi engelleyeceğini'' söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump, barış anlaşmasında yer alan ulaşım koridoruna atıfta bulunan Velayati, ''Kafkasya'yı 99 yıllığına kiralayabileceği bir gayrimenkul olarak görüyor” dedi. ''Bu geçit, Trump'ın paralı askerleri için bir geçit olmayacak, onların mezarlığı olacak'' diyen Velayati, planı Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü zayıflatmayı amaçlayan “siyasi ihanet” olarak nitelendirdi.
Koridorun münhasır geliştirme haklarının ABD'ye verildi
Beyaz Saray'da 8 Ağustos Cuma günü düzenlenen imza töreninde açıklanan anlaşmanın şartları arasında, Azerbaycan'ı, Türkiye ile sınır komşusu olan Azerbaycan'ın Nahçivan bölgesine bağlayacak Ermenistan üzerinden geçen bir güzergahın münhasır geliştirme haklarının ABD'ye verilmesi yer alıyor.
İran sınırına yakın bir güzergah olan bu koridor, Uluslararası Barış ve Refah için Trump Güzergahı (TRIPP) olarak adlandırılacak ve Ermenistan yasalarına göre işletilecek.
Velayati, bunun NATO'nun İran ve Rusya arasında ''engerek yılanı gibi'' konumlanmasının önünü açacağını savundu.
İran Dışişleri Bakanlığı: ''İran’a sınırına yakın bir projenin 'yabancı müdahale olmaksızın' geliştirilmesi gerek''
Bunun yanı sıra İran Dışişleri Bakanlığı,” sınırları yakınındaki herhangi bir yabancı müdahalenin olumsuz sonuçları hakkında endişelerini dile getiren” bir açıklama yayınladı.
Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış anlaşmasını memnuniyetle karşılayan Bakanlık, İran sınırlarına yakın herhangi bir projenin “ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilerek ve yabancı müdahale olmaksızın” geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı: ''Kalıcı çözümler, bölge ülkeleri tarafından geliştirilmesi gerekli''
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklmamada, anlaşmayı ihtiyatlı bir şekilde memnuniyetle karşıladıklarını belirtilerek, ''Moskova'nın, Washington toplantısı da dahil olmak üzere bölgede istikrar ve refahı teşvik etme çabalarını desteklediği'' kaydedildi. Ancak Bakanlık, İran'a benzer şekilde, dış müdahaleye karşı uyarıda bulunarak, kalıcı çözümlerin bölge ülkeleri tarafından geliştirilmesi gerektiğini savundu.
Açıklamada, ''Bölge dışı aktörlerin katılımı barış gündemini güçlendirmeli, yeni bölünmeler yaratmamalı” denildi.
Dışişleri Bakanı Fidan: “Koridor, Türkiye üzerinden Avrupa'yı, Asya'nın derinliklerine bağlayabilecek”
Öte yandan Türkiye, dün, planlanan transit koridorunun Güney Kafkasya üzerinden enerji ve diğer kaynakların ihracatını artıracağını umduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile barış anlaşmasını görüştüğü ve bölgede kalıcı barışın sağlanması için Ankara'nın desteğini sunduğu da açıklandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Mısır ziyareti sırasında planlanan koridora değinerek, bunun “Türkiye üzerinden Avrupa'yı, Asya'nın derinliklerine bağlayabileceğini” ve “çok faydalı bir gelişme” olacağını söyledi.
Ermenistan ve Azerbaycan arasında 1980'lerin sonlarından bu yana çok sayıda savaş meydana geldi. Bu savaşlar, o dönemde çoğunluğu Ermeni etnik kökenli nüfusa sahip Azerbaycan'ın bir bölgesi olan Dağlık Karabağ'ın Ermenistan'ın desteğiyle Azerbaycan'dan ayrılmasıyla başlamıştı. Ermenistan, geçen yıl, Bakü'nün “uzun zamandır beklenen tarihi olay” olarak nitelendirdiği bir gelişmeyle, Azerbaycan'a birkaç köyü iade etmeyi kabul etmişti.