10920,26%-1,06
42,44% 0,01
49,63% 0,16
5720,05% -0,34
9283,80% -0,42
Hizbullah yöneticilerinden Şeyh Naim Kasım, halka hitaben yaptığı konuşmada, Nasrallah’ın ve birçok üst düzey komutanın öldürülmesine rağmen Lübnanlı silahlı grubunun İsrail'in kara saldırısını karşılamaya hazır olduğunu söyledi.
“Hizbullah’ın savaşmaya devam edecek”
Şeyh Naim Kasım, İsrail'in Hizbullah'ın askeri kapasitesini vurmadığını belirterek, son günlerde Lübnan'a yönelik bombardıman sırasında yaşanan gerilemelere rağmen Hizbullah’ın savaşmaya devam edeceğini belirtti.
“İsrailliler bir kara harekatı isterse, direniş güçleri buna hazırdır”
Kasım, liderleri Nasrallah'ın cuma günü öldürülmesinden bu yana Hizbullah'ın operasyonlarının aynı hızda ve daha fazla devam ettiğini bildirdi. Hizbullah'ın yakın zamanda “iç mekanizmalar” yoluyla yeni bir liderlik kuracağına da değinen Kasım, yeni liderlik seçiminin net olduğunu da dile getirdi. “Biz oldukça hazırız, eğer İsrailliler bir kara harekatı isterse, direniş güçleri buna hazırdır” diyen Kasım, İsrail'in Lübnan'da sivillere yönelik saldırı ve katliamlarla kaos yaratma amacına rağmen Hizbullah'ın ana hedeflerine devam edeceğini söyledi.
“İsrail, Lübnan'ın tüm bölgelerinde, katliam yapıyor”
Kasım, aynı zamanda şu ifadeleri de kullandı:
“İsrail, Lübnan'ın tüm bölgelerinde, içinde İsrail saldırganlığının izleri olmayan tek bir ev kalmayana kadar katliam yapıyor. İsrail sivillere, ambulanslara, çocuklara ve yaşlılara saldırıyor. Savaşçılarla savaşmıyor, aksine katliamlar yapıyor.”
“Sınırsız askeri destekle - kültürel, siyasi ve mali olarak - İsrail'in ortağı” olarak nitelendirdiği ABD'nin rolünün de bu saldırılarda büyük olduğunu belirten Kasım, “2006'da İsrail ile karşılaşmamızda kazandığımız gibi kazanacağız” dedi.
Hizbullah’ın toparlanması zaman alacak
Kasım'ın bu mesajı, Nasrallah'ı kaybettikten sonra kendilerini savunmasız hisseden Lübnan'ın Şii nüfusuna güven vermek için paylaşıldığı şeklinde yorumlandı. Fakat neredeyse tüm yönetim kadrosunun öldürülmesi nedeniyle Hizbullah'ın bittiği, tekrar bölgede söz sahibi olabilmesi için hatırı sayılır bir yönetim kadrosunun olması gerektiği değerlendirmesi yapılıyor.
