Hasan Subaşı, "eğimi yüzde 6’nın altında olan arazilerde yeni meyve bahçesi tesisine
izin verilmeyeceğine" dair hükümler içeren 14 Eylül 2023’de yürürlüğe giren Tarım ve Orman Bakanlığı’nın
Tarımsal Üretim Planlaması Yönetmeliği’ni eleştirdi. Yönetmeliğin Türkiye’nin önemli bir üretim merkezi olan
Antalya çiftçisine büyük bir darbe vuracağını söyledi.
Sebze ve meyve üretiminde Antalya ilk sırayı almaktadır. Eğimi olmayan düzlük alanlarda genellikle meyvecilik
yapılmaktadır. Çünkü bu alanlarda devletin sulama yatırımları bulunmaktadır. Sulama yatırımı olmayan ovalarda
ise yeraltı suları sayesinde sulama yapılmaktadır.
Hasan Subaşı, şöyle devam etti:
‘’Bu yönetmeliği yazanlar herhalde Antalya ve daha birçok meyvecilik yapılan şehirlerimizin üretimleri konusunda
bilgi sahibi değiller. %6 meyil üzerinde meyvecilik öngörülüyorsa bu alanlarda devletçe yapılmış sulama yatırımı
yoktur!... Ayrıca eğimli yamaç alanlarda yeraltı suyu da bulunmamaktadır. Bu gerçekler biliniyor ve buna rağmen
çiftçiye bu yasaklar getiriyorsa bunda iyi niyet aramak mümkün değildir!..
Meyve yetiştiriciliği için iklim, toprak, su gibi ekolojik şartlara uygun olan, ihraç edilen ürünler nedeniyle ülke
ekonomisine katkı sunan, binlerce vatandaşımıza istihdam sağlayan Antalya’mızı olumsuz etkileyen bu yasak acilen
kaldırılmalı ve yönetmelikten çıkarılmalıdır’’
Hükümet gerçek yüzünü ortaya çıkardı
Bu yönetmeliğe uygun olmayan meyve bahçelerinin kurulması durumunda, uyarma, 5 yıl desteklerden men
edilme ve para cezası gibi yaptırımlar uygulanacağını belirten Subaşı, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu kadarına da pes doğrusu. Hükümet gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Açıkça çiftçiye üretim yapma ben ithal
ederim mi demek istiyor? Antalya meyve ve sebzede iç Pazar ihtiyacını karşıladığı gibi, ihracatta da ülkemize döviz
kazandırıyor. Finike, Kemer, Serik, Manavgat ovalarında narenciye, Elmalı, Korkuteli ovasında elmacılık gibi başarılı
faaliyetleri suyu olmayan yamaçlara nasıl zorlayabilirsiniz? Teşvik ve destek de verseniz hiç sonuç alınmaz. Susuz
yamaç alanlarda ancak şaraplık bağ ve keçi besiciliği yapılabilir ona da destek çıkmaz! Meyvecilik yatırımı yapmak
isteyen çiftçi sahibi olduğu uygun arazisinde tesisini kurmalıdır. Meyilli arazisi yoksa arazi mi arayacak? Meyilli
araziyi bulsa suyu nereden bulacak?
Diğer taraftan verimli ve suyu olan arazisinde meyvecilik yapmayacaksa bakanlık çiftçinin hangi üründen para
kazanacağını zannediyor? Arpadan mı buğdaydan mı? Sera yapsın diyorsanız bir dekar seranın maliyetinin bir
milyon TL'yi bulduğu biliniyor mu? Hiçbir yarar sağlamayacak, kendi oturduğu masa başından bildiğini
zannedenlerin zorlaması olan bu meyil şartının yönetmelikten çıkarılması zorunluluktur. Çiftçiye daha fazla zarar
verilmemelidir’’