Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, 3 haftalık aranın ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Toplantının gündem maddeleri olarak; ekonomi yönetimindeki gelişmeler, Türkevi tartışmaları ve Diyanet'e yönelik eleştiriler yer aldı.
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, Diyanet'e yönelik 'sinsi bir kampanya' yürütüldüğünü ifade ederek, "28 Şubat döneminden gayet iyi hatırladığımız faşizan manşetlerin tekrar atılmaya başlanması bu linç kampanyasının bir parçasıdır. Ellerine geçirdikleri her fırsatta manşetleriyle darbecilere selam çakanlar, bakıyorsunuz bugün de 28 Şubat zihniyetini baş örtülü, çarşaflı, sakallı, cübbeli diyerek yeniden horlatmaya çalışıyor.
Yıllarca millete yaşam tarzı dayatanlar şimdi farklı yaşam tarzlarının hayatın bütün alanlarında görünür olmasından rahatsızlık duyuyor. Milletimizin bazı kesimlerini adeta öcü gibi göstermeye kalkıyor" dedi.
"İZİN VERMEYECEĞİZ"
"İnsanımızın takunyalı, tarikatçı, cemaatçi, inançlı-inançsız diye ayrımcılığa uğradığı günler artık geride kalmıştır" diyen Erdoğan, "Bu devlet hiçbir ayrım yapmadan tüm kurumlarıyla milletindir. Devletin sahibi hangi inanca, kökene, siyasi görüşe mensup olursa olsun 85 milyonun tamamıdır. Bu makamlarda olduğumuz sürece Allah'ın izniyle hiç kimse o kara günleri bir daha geri getiremeyecektir. Bedel ödeyerek milletimize kazandırdığımız hak ve hürriyetlerin vesayet heveslileri tarafından gasp edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU'NA 'TÜRKEVİ' YANITI
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkevi'ne yönelik açıklamalarını hedef alan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının Türkevi'nden niye bu kadar rahatsız olduğunu açıkçası anlayamıyoruz. Türkevi 85 milyonundur, 85 milyonun iftihar vesilesidir. Kapısı Türk milletinin her bir ferdine açıktır. Bunda ayıplanacak, eleştirilecek bir durum da göremiyoruz. Türkiye'nin başarılarına sevinmek yerine bundan gocunanları milletimize havale ediyoruz."
Yargı sistemine de değinen Erdoğan, "İnfaz sistemiyle ilgili zaman zaman medyaya da yansıyan bazı tartışmaları yakından takip ediyoruz" diyerek, şu ifadeleri kullandı:
"Adalet hizmetlerinde ülkemizi hak ettiği yere getirmek için yoğun gayret sarf ediyoruz. 23 yıldır güven veren ve erişilebilir adalet hedefimizden asla kopmadık. 2002 yılında 9 bin civarında olan hakim savcı sayımız 15 Temmuz'da yaşadığımız ihanete rağmen yaklaşık 3 kat artışla 25 bini geçti.
Bağımsız, tarafsız, adil ve etkili bir yargı sisteminin kökleşmesi için bundan sonra da çalışmayı sürdüreceğiz. Vicdanları rahatlatacak, toplumda devlete olan güveni güçlendirecek, özellikle de cezasızlık algısının önüne geçecek adımları meclisimiz ile iş birliği içinde mutlaka ama mutlaka atacağız."
"FAHİŞ FİYATA ASLA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ"
"Özel sektörümüz için 'Yerel Kalkınma Hamlesi' teşvik programını da önümüzdeki haftalarda ilan edeceğiz" diyen Erdoğan, "Bugün ayrıca ülkemizin ticari hayatını zehirleyen fırsatçılık sorununa karşı aldığımız tedbirleri masaya yatırdık. Vatandaşın rızkına göz dikenlere göz açtırmamakta kararlıyız.
Fahiş fiyat artışı yapanlar ile etiket oyunlarıyla milletimizi kandırmaya çalışanlara karşı denetimlerimizi daha da sıkılaştıracağız. Pek çok sektörde tamahkarlıktan kaynaklı fiyat köpüğünün yavaş yavaş ortadan kalktığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu daha da hızlanacaktır" şeklinde konuştu.
"BİZ, NEW YORK’TAYKEN İSRAİL, LÜBNAN’A YÖNELİK SALDIRILARINI DAHA DA ARTIRDI"
Son olarak, Orta Doğu'da İsrail'in artan saldırılarını ele alan Erdoğan, İsrail'e karşı 'birlik' çağrısını yineleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son iki haftada İsrail’in saldırılarında, aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu bini aşkın Lübnanlı hayatını kaybetti. İsrail saldırılarında vefat eden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Lübnan halkına tekrar taziyelerimi iletiyorum.
Türkiye olarak, insanlığın aynı yanlışa tekrar düşmesini istemiyoruz. Müslüman, Musevi, Hristiyan demeden bölgemizdeki herkesin huzuru için uluslararası toplumu ve İslam alemini harekete geçmeye çağırıyoruz."