10121,77%1,24
35,74% 0,01
37,30% -0,57
3171,53% 0,67
5061,02% -0,19
Diyanet-Sen üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı önünde ‘maaş promosyon ihalesi’ne tepki gösterdi.
Diyanet-Sen üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı önünde maaş promosyon ihalesi süreciyle ilgili açıklama yaptı. Diyanet çalışanları, "Maaş anlaşma ihalesinde yanlışta ısrar edilmesin. Yeni mağduriyetler yaşanmasın" yazılı pankart açarak "Sadaka miktarı hediye istemiyoruz", "Katılım bankaları kazanıyor, DİB çalışanları kaybediyor", Yetersiz hizmete mecbur değiliz", "Maaş teklifi bütün bankalardan alınmalıdır", "Diyanet çalışanlarını mağdur eden hiçbir teklifi kabul etmiyoruz", " Maaşımı çekmek için 400 km yol gitmek istemiyoruz", "Maaş anlaşmasında rekabet şartları sağlansın" dövizleri taşıdı. Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, şunları söyledi:
"Bilindiği üzere Diyanet İşleri Başkanlığı, merkez ve taşra teşkilatını kapsayan maaş anlaşma ihaleleriyle personel maaşları için katılım bankaları ile anlaşmıştır. Bugüne kadar bu yönde yapılan anlaşmalar nedeniyle Başkanlık personeli, maaş ve bankacılık işlerinde çok ciddi mağduriyetler yaşamaktadır.
Biz, Mart 2025’de yapılacak yeni ihalede aynı sıkıntıların yaşanmaması ve yanlışta ısrar edilmemesi için Başkanlığı uyarmak için toplanmış bulunuyoruz. Taleplerimiz dikkate alınmış ve yanlıştan dönülmüş olsa burada Başkanlığa teşekkür etmek için toplanmış olacaktık. Ama öyle olmadı ve bu açıklamayı yapmaya mecbur bırakıldık.
Diyanet İşleri Başkanlığı daha önce farklı katılım finans bankaları ile maaş anlaşması imzalamış, rekabet ortamına uygun yapılmayan bu anlaşmaların sonucunda Başkanlık personeli çok çeşitli sıkıntılar yaşamıştır ve hala yaşamaktadır. Bu rekabet ortamına sadece birkaç katılım bankası arasında açılan ve rekabet ortamı oluşturulmayan ihalelerde düşük bedelli anlaşmalar ortaya çıkmakta, personel maddi yönden diğer kamu personellerine oranla mağdur olmaktadır.
Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı personeli; katılım bankalarının ihale aldıkları bazı illerde şubelerinin olmaması, söz konusu bankaların altyapısının ve personelinin yetersiz olması, para çekme limitlerinin minimum seviyede tutulması, ATM hizmetlerinin eksik ve yetersiz olması gibi nedenlerle de mağdur edilmektedir.
Örneğin birçok ilde ve yüzlerce ilçede şube olmaması nedeniyle yüzlerce kilometre yol gidip dönmek zorunda olan personelimiz bulunmaktadır. Örnek olarak Şırnak, Hakkâri, Muş, Samsun, Artvin gibi onlarca il sayabiliriz. Bu gibi illerde çalışanlar bir hesap açmak için yüzlerce kilometre yol gitmek zorunda kalmakta, bazen aynı gün içinde iş yerlerine dönememekte, hizmetler aksamaktadır. Bir hesap açmak için yollarda mağdur edilen din görevlileri idare ile de gerilim yaşayabilmekte ve iş barışı bozulmaktadır.
İhaleler öyle garabet bir hal almış durumda ki; son yapılan ihalede sadece tek bir katılım finans kurumu ihaleye teklif gönderdi. Rekabet şartları oluşmadığı böyle bir tabloda ihaleye giren katılım finans kurumu olabilecek en düşük teklifi vermekte ve ihaleyi almaktadır. Mağduriyet üreten bu garabet durum ortada olduğu halde, Başkanlık bütün itirazlarımıza rağmen katılım finans kurumlarında ısrar etmektedir. Daha büyük garabet ise personele katılım finans kurumlarını dayatan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, katılım finans kurumları dışındaki özel bankalarla çalışmasıdır.
"Diyanet personeline siz sahip çıkmayacaksanız kimin sahip çıkmasını bekliyorsunuz?"
Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerine sormak istiyoruz: Madem katılım finans kurumu dışındaki bankalarla çalışılabiliyorsa, kendi kurumunuz için yaptığınız bu tercihi neden personeliniz için de yapmıyorsunuz? Kim bize bu çelişkiyi açıklayabilir? Personelinizin yaşadığı mağduriyeti görmüyor musunuz? Bu ısrarınız nedeniyle personelin kurumsal aidiyetin zayıfladığını fark etmiyor musunuz? Diyanet personeline siz sahip çıkmayacaksanız kimin sahip çıkmasını, mağduriyetleri gidermesini bekliyorsunuz? Evet, mağduriyetleri gidermek için daha ne bekliyorsunuz?
Biz yetkili sendika olarak, alandan gelen sorunları, şikâyetleri ve talepleri aktarmak, bu çarpık durumu düzeltmek için konuyu 2023 ve 2024’te Kurul İdari Kurulu’na taşıdık. Nisan 2024’te gerçekleştirilen Kurum İdari Kurulu’nda 'Başkanlık merkez ve taşra teşkilatını kapsayan maaş anlaşması çerçevesinde personele verilen hediyenin güncellenmesi hususunda çalışma yapılması' kararını aldık. Ayrıca başvurumuz üzerine Kamu Denetçiliği Kurumu da 24 Mayıs 2024 tarihli kararında katılım bankalarının yetersiz ve eksik hizmetleri nedeniyle personelin mağdur olduğunu tespit etti ve yaşanılan mağduriyetlerin giderilmesi yönünde tavsiye kararı verdi.
Mağduriyetleri bütün detaylarına vakıf olduğu halde Başkanlık sadece katılım finanslardan teklif istemeye devam ediyor. Başkanlığa ve finans kurumlarına defalarca bu sıkıntıları iletmemize rağmen yıllardır çözüm üretilmiyor ve yanlışta ısrar ediliyor. Bu yanlıştan dönülmesi için, Diyanet İşleri Başkanlığı gerek Nisan 2024 tarihli KİK kararına ve gerekse de Kamu Başdenetçiliği’nin verdiği karara uygun hareket etmeli, banka anlaşması buna göre yapılmalıdır. İhale şartnamesinde, teklif verecek bankaların personel ve ATM sayısı ile alt yapısının yeterli olması şartları yer almalı, ihalede rekabet ortamı oluşturulmalıdır.
"Din görevlileri olarak bu dayatmaya dur diyoruz"
Şu hususların da özellikle bilinmesini istiyoruz: Bizler kesinlikle ekonomik sömürünün kaynağı olan faizli bankacılığa karşıyız. Bunun için Diyanet-Sen olarak insani bir ihtiyaç olan bankacılık hizmetlerine ulaşımda bahsettiğimiz eksikliklerin giderilerek katılım finansların gelişmesini, genişlemesini, tüm bankacılık hizmetlerini daha nitelikli yapabilmeleri adına atılan her türlü düzenlemeyi destekliyoruz. Bu nedenle sendika genel merkezimiz de sadece katılım bankaları ile çalışmaktadır. Ancak dini hassasiyetlerle faizli bankalarla çalışmayan milletimizin bu hassasiyetinin istismar edilmesine de karşıyız. Hem eksik hizmet sunacaksınız, hem banka şubeniz olmayacak, hem personeli mağdur edeceksiniz hem de istediğiniz ihaleyi alacaksınız. Din görevlileri olarak bu dayatmaya bugün burada dur diyoruz.
"Din görevlilerimizin haklarının korunmasını, yanlışın düzeltilmesini istiyoruz"
Bizler Diyanet-Sen olarak, rekabet şartlarının ve Diyanet çalışanlarının lehine en yüksek faydanın sağlanmadığı, günümüz ekonomik şartları ile bağdaşmayan maaş anlaşma ihalesini kabul etmeyeceğimizi buradan beyan ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımızı yasa ve mevzuatın gereğini, Kurum İdari Kurulu Kararı ile Ombudsman’ın tavsiye kararını yerine getirmeye davet ediyoruz. Mart ayında gerçekleştirilecek yeni ihalede bütün bunlar göz önünde bulundurularak, alt yapısı yeterli olan tüm bankalara teklif gönderilmesi suretiyle din görevlilerimizin haklarının korunmasını, yanlışın düzeltilmesini istiyoruz."
Diyanet çalışanları, açıklamanın ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmek üzere taleplerini içeren imza topladılar.