10870,57%0,43
40,79% 0,09
47,75% 0,44
4383,34% 0,13
7056,83% 0,08
CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar devam ederken, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun uzun yıllardır siyaset yaptığı CHP’den istifa edip aynı gün AKP saflarına geçmesi sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi Onur Kurulu Üyesi ve Kemalist Aydınlanma Derneği Sözcüsü Buket Müftüoğlu’ndan gündeme dair çarpıcı bir açıklama yapıldı.
“SİYASET VİCDAN VE AKLIN BİRLEŞTİĞİ EN YÜKSEK İRADEDİR”
Buket Müftüoğlu’nun açıklamasında “siyasetin, bir milletin vicdanı ile aklının birleştiği en yüksek irade beyanı" olduğu vurgulanırken o iradeyi taşıyan insanların azme, sadakate ve temiz bir ahlaka sahip olması gerektiği belirtildi. AKP’nin toplum içindeki inandırıcılığının giderek kaybolduğu bu dönemde gerçek Cumhuriyet Halk Partililerin, ilkelerinden sapmadan, yaşadıkları topluma örnek, dürüst insan olmaları gerektiği söylendi.
"BAYKAL’A VEFASIZLIK YAPTI"
Özlem Çerçioğlu ile 2008–2010 yıllarında, Parti Meclisi üyeliği döneminde beraber çalışma yürüttüklerini söyleyen Müftüoğlu, Çerçioğlu’nun sırf Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin gözüne girmek uğruna, kendisine belediye başkanlığı yolunu açan Deniz Baykal’a vefasızlık da yaptığını açıkladı.
“TEMİZ ELLER SEFERBERLİĞİNE İHTİYAÇ VAR”
Türkiye toplumunun her alanında bir çürüme halinin meydana geldiğini ve acil olarak “Temiz Eller” seferberliğine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Buket Müftüoğlu, “Parti ayrımı gözetmeden, son dönem de haberlere kadar yansıyan tüm kirli ilişkiler incelendiğinde; yüzleşmesi zor, insanı dinlerken utandıran, ilişkiler incelendiğinde çirkin karanlık ağı ortaya çıkarmaktadır” dedi.
“KEMALİST KADROLARLA HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
Son olarak “Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk’ün gösterdiği yönde, cesur ve ilkeli Kemalist kadrolarla Temiz Eller seferberliğini hayata geçirmelidir” ifadelerini kullanan CHP Onur Kurulu Üyesi, "Kuruluş ilkemize sahip çıkarsak oylarımız yüzde kırklardan yüzde atmışlara kadar çıkacaktır" diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Onur Kurulu Üyesi Buket Müftüoğlu’nun açıklamasından satır başları şu şekilde:
Siyaset, bir milletin vicdanı ile aklının birleştiği en yüksek irade beyanıdır. O iradeyi taşıyan insanlar; vakur bir duruşa, derin bir bilgiye, ideallerine giden yolda azme, sadakate ve tertemiz bir ahlaka sahip olmalıdır. Bugün ise görüyoruz ki; günü kurtarmaya dönük hesaplar, kısa ömürlü ittifaklar, çıkar üzerine kurulu ilişkiler siyasetin omurgasını her geçen gün daha da kemirerek yok ediyor.
Bugün AKP, hızla eridiği, iddiasını kaybettiği bu son dönemde, ne yazık ki durumun farkında, hırsla oturup zararla kalkmaktadır. Ama Mustafa Kemal’in yolunu seçenleri, Cumhuriyet Halk Partisi’nden başka hiçbir yerde göremezsiniz. Gerçek Cumhuriyet Halk Partililer, ilkelerinden sapmadan yaşadıkları topluma örnek dürüst insanlardır. Ve şu asla unutulmamalıdır: bugün Türk milleti Siyasal İslamcılardan da kapitalizmin şartlarına emir eri olmuş sağ partilerden de yorgundur. Ülkeyi özellikle 1980 darbesinden bu yana getirdikleri durum ortadadır.
Toplumda Cumhuriyet Halk Partisi’ne inanç ve eğilim artmıştır. İktidarın son 20 yılda yolsuzlukları da şaibeleri de kirli ilişkileri de ortadadır.
2008–2010 yıllarında, Parti Meclisi üyesi olarak görev yaptığım dönemde, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile birlikte görev yaptık. O günlerde, siyasetin vefa ve dayanışmanın gücü ile yapıldığına inanıyordum.
Fakat ilerleyen yıllar, bu inancımı ağır bir sınava soktu.
Sayın Deniz Baykal, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra, Antalya Milletvekili olarak ilk Aydın ziyaretini yaptığında; Özlem Çerçioğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin gözüne girmek uğruna, kendisine Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yolunu açan eski Genel Başkanını karşılamamak için ziyarete denk gelen günlerde, şehri terk etmişti.
Hiç şaşırmadım… Çünkü bu ve benzeri tavırlara sahip insanlar, ne yazık ki siyasette her zaman hak ettiklerinden daha fazla itibar görürler.
Bu maalesef siyasetin, değerler sisteminde yaşanan derin çürümenin acı bir göstergesidir.
Türkiye’nin, gecikmiş acil bir “Temiz Eller” seferberliğine ihtiyacı vardır. Bu temizlik yalnızca siyasette değil; yargıda, basında, bürokraside, sporda, sanatta, hayatın her alanında aynı anda başlamalıdır.
Bugün iktidar, tehditle, şantajla, siyasetin kirlenmiş alanlarını kullanarak zorla gücünü koruma hırsına kapılmıştır. Bu, en başta AK Parti’ye kendi elleriyle verdiği en büyük zarardır. Türk milleti, dünyanın en yüksek ferasetine sahip millettir; olanları sessizce izler, yüzyıllardır süregelen devlet geleneğinden aldığı güçle yaşananları tartar ve zamanı geldiğinde herkese hak ettiği dersi verir.
Türkiye, ikinci yüzyılında, yeniden kuruluş iradesinin ışığıyla aydınlanacak, Büyük Ortadoğu Projesi dahil, tüm hain planlar tarihin çöplüğündeki yerini ikinci kez alacaktır… Ben inanıyorum… Hodri meydan…