14203,40%0,42
42,73% 0,04
50,28% 0,21
5954,70% -0,13
9603,36% 0,00
TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP’li Erdem, 2026 bütçesinin emekçiyi, emekliyi, işsizi ve gençleri yok saydığını belirterek, “Bu bütçe halkın değil; faizin, sermayenin ve Saray’ın bütçesidir” dedi. Bütçe görüşmelerinde bir yanda açlığa mahkûm edilen emekliler ve geçim mücadelesi veren emekçiler, diğer yanda ise “itibardan tasarruf etmeyen” bir anlayış bulunduğunu ifade etti.
2026 bütçe teklifinde vergi gelirlerinin yüzde 75,3’ünün dolaylı vergilerden oluştuğunu hatırlatan Erdem, Gelir Vergisi artış hedefinin yüzde 39,5, Kurumlar Vergisi artış hedefinin ise yalnızca yüzde 1,9 olmasına dikkat çekti. Bu tablonun “patron dostu, emekçi düşmanı” bir bütçe anlayışını ortaya koyduğunu söyledi. Sosyal güvenliğe ayrılan artışın, faiz giderlerindeki artışın onda biri bile olmadığını vurguladı.
Erdem, geçinemeyen emeklilerin yeniden iş aramak zorunda kaldığını belirterek, 2025’te İŞKUR’a başvuran emekli sayısının 26 bine ulaştığını açıkladı. En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması ve bayramlarda bir maaş ikramiye verilmesi çağrısında bulundu.
Asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde ise Türkiye’de neredeyse her iki işçiden birinin asgari ücretle çalıştığını belirten Erdem, 2026 için konuşulan 27–28 bin liralık rakamların kabul edilemez olduğunu söyledi. Asgari ücretin en az 39 bin lira olması gerektiğini vurgulayan Erdem, ücretlerin hedeflenen değil gerçekleşen enflasyona göre, yılda en az iki kez güncellenmesini istedi.
AKP’nin 23 yıllık iktidarı sonunda çalışma çağındaki her üç kişiden birinin işsiz olduğunu savunan Erdem, genç işsizliğinin yüzde 15,6, genç kadın işsizliğinin ise yüzde 20,6 seviyesinde olduğunu söyledi. “Ev genci” kavramının bu dönemde ortaya çıktığını ifade eden Erdem, bütçenin gençlere iş değil, göç hayali sunduğunu dile getirdi.
İş cinayetlerine de dikkat çeken Erdem, yılın ilk 11 ayında 1.956 işçinin yaşamını yitirdiğini belirterek, Türkiye’nin Avrupa’da iş cinayetlerinde üst sıralarda yer aldığını söyledi. 2026 bütçesinde her 100 bin çalışan başına 6,5 ölümlü iş kazasının “hedef” olarak sunulmasını eleştirdi. 2025’te 87 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, bunun “utanç verici” olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin işçi ve sendika hakları konusunda dünyanın en kötü ülkeleri arasında yer aldığını söyleyen Erdem, taşeron, güvencesiz ve sözleşmeli çalışmanın milyonlarca kişiyi mağdur ettiğini belirtti. Stajyer ve çırakların sigorta primlerinin işveren tarafından ödenmesi halinde SGK’nın yıllık 200 milyar lira gelir elde edebileceğini dile getirdi.
İşsizlik Sigortası Fonu’nun işsizler yerine işveren teşvikleri için kullanıldığını savunan Erdem, işsizlerin yalnızca yüzde 15,8’inin işsizlik ödeneği alabildiğini söyledi.
13 Aralık 2025’te yayımlanan 586 No’lu Vergi Usul Kanunu Tebliğine de sert tepki gösteren Erdem, basit usulden işletme hesabına geçen mükelleflerin beyannamelerinin meslek odaları aracılığıyla verilmesinin önünün açıldığını belirterek, bunun kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye darbe olduğunu söyledi.
“Vergi toplama hizmeti mali müşavirlerin asli görevidir. Yetkisiz kişi ve kurumlara devredilemez. Bu tebliğ hukuka aykırıdır ve derhal geri çekilmelidir” diyen Erdem, düzenlemenin geri çekilmemesi halinde ciddi toplumsal ve mesleki tepkilerin doğacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 2026 bütçesinin 21 milyar 286 milyon lira olduğunu belirten Erdem, bunun günlük yaklaşık 58 milyon liraya karşılık geldiğini söyledi. Bu rakamın binlerce asgari ücret ve emekli maaşı ettiğini vurgulayan Erdem, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Utanmıyorsunuz anladık, bari Allah’tan korkun!”
Erdem, 2026 bütçesini “israfın ve adaletsizliğin bütçesi” olarak nitelendirerek, CHP’nin emekten, halktan ve sosyal adaletten yana bir bütçe için mücadele edeceğini söyledi. TBMM’yi bu bütçeye ‘Hayır’ demeye çağıran Erdem, yurttaşları da haklarına sahip çıkmaya davet etti.