MAHKEME KARARINA RAĞMEN KIYI ŞERİDİ OTELLERE TAHSİS EDİLDİ!
Av. Cavit ARI; Demre sahil bandında, Danıştay kararına göre halkın kullanımına açık olması
gereken ilk 50 metrelik alanın büyük kısmı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından otellere tahsis
edilmeye çalışılıyor.
Daha önce Antalya 2. İdare Mahkemesi, Demre Belediyesi tarafından plan teklifine yapılan
itirazları haklı bularak Turizm Bakanlığı'nın işlemini iptal etmiş, bu karar Bölge İdare Mahkemesi ve
en son Danıştay tarafından da onanmıştı. Mahkeme açıkça, kıyı kenar çizgisinden itibaren ilk 50
metrelik alanın halkın kullanımına açık park, yeşil alan ve yaya yolu olarak planlanmasını uygun
bulmuştu.
Mahkeme kararında, dava konusu 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar
Planlarında, önceki imar planlarına göre, sahil şeridinin ilk 50 metrelik kısmında plan değişikliğine
gidildiği, üst ölçekli (1/25.000 ölçekli) Çevre Düzeni Planında dava konusu alanın “Turizm Yerleşme
Alanları – (A-Turizm Tesis Alanları, T-Turizm Alanları, TK – Turizm Kompleksleri, GT- Günübirlik
Turizm Alanları, G - Günübirlik Alanlar)” olarak planlandığı, bu üst ölçekli çevre düzeni planı ile daha
fazla ayrıntıyı gösteren 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı arasında ve ayrıca 1/5000 ile 1/1000 ölçekli
planlar arasında bir uyumsuzluk olmadığı, dava konusu alanda sahil şeridinin ilk 50 metrelik
bandında plan değişikliğini gerektirecek bir zorunluluk içerdiği ve söz konusu gerekçenin kamu yararı
amaçlı, teknik ve nesnel bir gerekçe olduğu, planın ana kararlarını, sürekliliğini ve bütünlüğünü
bozacak nitelikte olmadığı ve dolayısıyla dava konusu plan değişikliği için bir zorunluluk bulunduğu,
uyuşmazlığa konu sahil şeridinin ilk 50 metresinde park alanları ve gezinti yolları, ikinci 50
metresinde günübirlik tesis alanları planlamasında bir olumsuzluk bulunmadığı, ancak sahil şeridinin
tamamının turizm tesis alanlarının tamamlayıcısı olacak şekilde planlanmasının imar mevzuatına,
planlama tekniğine ve kamu yararına uygun olmadığı, özellikle sahil şeridinin tamamıyla günübirlik
tesis alanları olarak planlanması durumunda, kamu yararı adına yeni sıkıntıları da beraberinde
getireceği, halkın sahile erişimini ve kullanımını olumsuz yönde etkileyeceği, bu nedenle kıyıların ve
sahillerin planlanmasında kamu yararının tüm yönleriyle ele alınarak korunmasının ve
sürdürülmesinin, şehircilik mesleğinin ve planlama disiplin alanının en temel ilke ve esaslarından
olduğu, dolayısıyla Demre Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi (KTKGB) 1/1000 ölçekli
Uygulama İmar Planı revizyonunda, “günübirlik tesis alanı” kullanımında kalan sahil şeridinin ilk 50
metrelik kısmında; 23 metre genişliğinde “park alanı”, 20 metre genişliğinde “gezinti yolu” ve 7
metre genişliğinde “yaya yolu” düzenlendiği, 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar
Planı değişikliği teklifinin uygun görülmemesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme ve
Değerlendirme Kurulu’nun 22.04.2020 tarihli ve 2020-9/4 sayılı kararında bahse geçen kısmının;
İmar mevzuatına, planlama tekniğine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı dair
karar verilmiştir.
Ancak, hukuki süreç henüz temyiz aşamasındayken, Kültür ve Turizm Bakanlığı yeni bir plan
değişikliğiyle aynı alanda sadece 15 metrelik bir gezinti yolu bırakarak kalan 35 metrelik kısmı
otellere tahsis edecek şekilde yeni bir planı 23 Ağustos 2024’te onayladı. Bu değişiklik, belediyemizin
ve mahkemenin kararını hiçe sayan açık bir hukuksuzluktur.” dedi.
HALKIN KIYISI’ İHLAL EDİLİYOR, RANT GÖZETİLİYOR!
Av. Cavit ARI konuşmasına devamla; “Bu iktidar, hukuku yalnızca işine geldiğinde hatırlıyor.
Mahkemeler defalarca, kıyılar halkındır dedi. Belediyemiz plan teklifini kamu yararına yaptı.
Vatandaşın malı olan yerlerde 50 metrelik kıyı koruma bandını planlayan belediyemize, ‘olmaz’
deniliyor.
BU, SADECE DEMRE MESELESİ DEĞİL, TÜM TÜRKİYE’NİN MESELESİ.
Av. Cavit ARI; “Finike'nin dağları taş ocaklarıyla delik deşik edildi. Üçağız’da halkın faaliyet
gösterdiği yerler kiraya verildi, ancak halk direndi, haklı mücadelesiyle orayı kurtardı. Şimdi benzer
bir olay Demre sahiline yapılıyor. Ülkenin dört bir yanında çevreye, zeytinliklere, su kaynaklarına
zarar veriyorlar. Son olarak çıkardıkları yeni yönetmelikle kıyı kenar çizgisiyle deniz arasındaki alanı
bile yapılaşmaya açmak istiyorlar. Bu, sadece Demre meselesi değil, tüm Türkiye’nin meselesi.”
Turizm Bakanlığı'nın, belediyenin ruhsat vermemesi halinde süreci Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği İl Müdürlüğü üzerinden yürüteceğini yazılı olarak bildirmesini de "açık bir yetki gaspı"
olarak nitelendiren Arı, "Bu artık hukuk devletiyle yönetilmeyen bir anlayışı gösteriyor" dedi.
DOĞA, TARİH VE HALKIN HAKKI İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ.
Av. Cavit ARI; “Kıyılar hepimizin, deniz hepimizin. Bu mücadele sadece Demre için değil,
Türkiye'nin dört bir yanındaki kıyılar, ormanlar, zeytinlikler, su kaynakları için.
Bu anlayışa hep birlikte dur diyeceğiz. Doğa, tarih ve halkın hakkı için mücadele etmeye
devam edeceğiz” diyerek konuyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması
istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.