9263,15%2,08
38,63% -0,05
43,80% 0,21
4155,36% -0,64
6714,27% -1,53
Gelecek Partisi Karabük İl Başkanı Cemal Kelleci, Karabük’ün emekli yoğunluklu nüfusu ve yoksullukla boğuşan vatandaşlarının sesi oldu. İktidarın medya yoluyla algı yönetimi yaptığını belirten Kelleci, “Yoksulluk diz boyu, veresiye defterleri kabardı ama iktidar hâlâ insanları ‘şükür’ diyerek susmaya zorluyor. Bu halk artık susturulamaz” dedi.
“SAĞLIK YERİNDE AMA TORUNUNA 10 LİRALIK BİR ŞEY ALAMIYORSUN!”
Market işletmecisi olarak günlük hayatta yüzlerce emekliyle birebir temas ettiğini ifade eden Kelleci, “Gelen vatandaşlar alışveriş yapamıyor, veresiye istiyor. Sonra da ‘şükredelim’ diyorlar. Evet sağlığımıza şükredelim, vatanımıza da. Ama torununa 10 liralık bir gofret alamıyorsan burada bir sistem arızası vardır! Şükretmek yoksulluğa razı olmak değildir. Bu halk daha insanca bir yaşamı hak ediyor!” dedi.
“YANDAŞ MEDYA HALKIN AKLIYLA ALAY EDİYOR”
Ekrem İmamoğlu üzerinden yürütülen yargı süreçlerine dair de çarpıcı sözler kullanan Cemal Kelleci, “Yandaş medya halkı yanıltıyor. Öyle bir algı kurmuşlar ki sanki yolsuzluk sadece İmamoğlu’nda var, sadece CHP’li belediyeler çalıyor. Peki AK Parti belediyelerine neden dokunulmuyor? Topbaş dönemini ben İstanbul’da yaşadım. O zaman da sorunlar vardı. Adalet sadece muhalefete mi çalışıyor?” diyerek çifte standarda dikkat çekti.
“BU NE LAHANA, BU NE PERHİZ!”
İktidarın kendi geçmişine zıt politikalar izlediğini belirten Kelleci, “Ben geçmişte Refah ve Fazilet partilerinde görev yaptım. Haksızlığa uğradığında Silivri’de günlerce Tayyip Erdoğan için beklediğimi bilirim. Ama şimdi dönüp bakıyorum, aynı haksızlıkları başkalarına reva gören bir sistem kuruldu. Bu ne lahana, bu ne perhiz! Halkın aklıyla dalga geçiliyor” dedi.
“KARABÜK HALKI ARTIK YETER DİYOR”
Cemal Kelleci, Karabük’te siyasete ilginin giderek arttığını da vurgulayarak, “Emeklisi, esnafı, genci fark etmiyor; artık herkes aynı şeyi söylüyor: ‘Yeter artık!’ Gelecek Partisi olarak biz bu sesi Ankara’ya duyurmak için buradayız. Milletin suskunluğu sona eriyor, veresiye defterine değil, gelecek defterine yazılanları konuşacağız” dedi.