9380,95%0,45
37,90% 0,30
42,94% 1,61
3957,95% 2,25
6383,07% 2,67
4. Antalya Diplomasi Forumu'nda (ADF-2025) düzenlenen “Güney Kafkasya’da Bölgesel İşbirliğine yönelik Sınamalar ve Fırsatlar Paneli’nde”, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, ''Ermenistan Anayasası’nda da gerekli değişiklikler yapılacak, bu sayede topraklar üzerindeki hak iddiaları düzenlenmiş olacak. İlave bir engelle karşılaşmayı beklemiyoruz bu sözleşmenin nihai hale getirilmesi ve imzalanması konusunda iki devlet arasında'' dedi. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ise, ''Geçmişin köklerine çok inilmemesi gerektiğini ve biraz daha yapıcı ilerlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Hepimize fayda sağlayacak yapıcı çözümler üretilmesi taraftarıyım” diye konuştu.
ADF-2025’te ''Güney Kafkasya’da Bölgesel İşbirliğine yönelik Sınamalar ve Fırsatlar Paneli’nde'' başlıklı panel düzenlendi. Panelde konuşmacı olarak Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ve Gürcistan Dışişleri Bakanı Maka Botchorishvili yer aldı.
Azerbaycan Ceyhun Bayramov, Ermenistan’la yapılacak sözleşmeye ilişkin, ''Ermenistan Anayasası’nda da gerekli değişiklikler yapılacak, bu sayede topraklar üzerindeki hak iddiaları düzenlenmiş olacak. Bunun gerekli adım olduğuna inanıyorduk. İlave bir engelle karşılaşmayı beklemiyoruz bu sözleşmenin nihai hale getirilmesi ve imzalanması konusunda iki devlet arasında'' dedi.
''Barış anlaşmanız uluslararası yükümlülükleri de beraberinde getirir''
Bayramov, şöyle konuştu:
''Bir çok mesele var barış sözleşmesi ile ilgili ama bilinen bir mesele var ki barış anlaşmasında ne yazarsanız yazın sizin barış anlaşmanız uluslararası yükümlülükleri de beraberinde getirir. Aynı zamanda sizin iç mevzuatımızın üstünde kabul edilir. Ama anayasanın değil ya da referandumla kabul edilmiş başka bir yasanın üzerine geçemez. O yüzden biz şu an için sadece barış sözleşmesine odaklanıyoruz ama anayasa ile ilgili sorun çözülmemişken odaklanıyoruz. Aksi halde bu anayasayla uyuşmazlık yaratır.
Anayasamızla ilgili benzer endişeleri var. İlgili konuda benzer endişeler Ermenistan tarafında da var ama bu gerçeği yansıtmıyor, çünkü Azerbaycan Anayasası'nda herhangi bir coğrafi ad ya da bir toprak adı geçmez. Bizim Ermenistan’daki muhataplarımız, eğer Azerbaycan Anayasası'nda, Ermenistan toprakları üzerinde hak iddia ettiğimizi düşündüren bir cümle geçtiğini söylüyorlarsa, zaten o zaman sözleşme barış sözleşmesi, tartışmaya açılır.''
Mirzoyan: ''Biz, öncelikle bölgede barışı inşa etmeliyiz''
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da Ermenistan ve Azerbaycan’ın “başarılı bir barış görüşmesi gerçekleştirmesine ve anlaşmanın imzaya hazır hale getirilmesine” ilişkin soruya, “Geçmişin köklerine çok inilmemesi gerektiğini ve biraz daha yapıcı ilerlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Hepimize fayda sağlayacak yapıcı çözümler üretilmesi taraftarıyım. Günümüzde de geleceğe odaklanalım çünkü eğer daha önce karşılaşılan engellere odaklanıp orada kalmaya devam edersek yani geçmişin engellerine kapanır kalırsak, 100 yıl kadar önce kim daha fazla insan öldürdü karşı tarafta diye tartışmalar vardı, bu başka tartışmaları da beraberinde getirecektir. İtilafları da beraberinde getirecektir'' yanıtını verdi. Mirzoyan, şu ifadeleri kullandı:
''Biz, öncelikle bölgede barışı inşa etmeliyiz. Normalleşmeyi, Azerbaycan’la oturup konuştuk. Biz, çok uzun müzakereler sonucunda, barış anlaşmasının metnine ve içeriğine karar verdik. Konuda mutabık kaldık. Şimdi amacımız, tarihi ve yeri belirlemek. Bu barış sözleşmesinin nerede ve ne zaman imzalanacağına karar vermek olacak bir sonraki aşama. Bu sözleşme, bütün muhtemel sorulara cevap bulacak mı bilmiyoruz ama dünyanın hiçbir yerinde tek bir sözleşme, bütün sorunları ortadan kaldıracak nitelikte hiçbir zaman olmadı.
Bu yüzden bu bir başlangıç noktası, adımıdır. En azından ilişkilerin başlatılmasında bir başlangıç adımıdır. Elbette meseleler sürmeye devam edecek ama biz bunları konuşmaya devam edeceğiz, yeni iş birliği fırsatları yaratmaya devam edeceğiz. Bu sadece bir başlangıç olarak düşünülmelidir.
Geçmişi kazmanın orada vakit harcamanın bir manası yok. Ortak gelecek ve refah için çalışmalıyız vatandaşlarımız adına. Şu an sahada itilaf yok. Gerçekten fiili bir çatışma yok. Barış sözleşmesinin metne hazırlandı, üzerinde mutabık kalındı. Şimdi artık imzalama ve onay aşamasına gelindi. Bizim için çözüm çok net: Sözleşmeyi imzalamak ve bu çatışmayı bir son vermek, bunu kurumsal bir düzeyde gerçekleştirmek. İki devlet de birbirinin toprak bütünlüğünü kabul etti ama bu değil ki başka endişeler hiç yok. Anayasamız içerisinde, 'Karabağ, bir tarafın toprakları içerisinde' diye bir cümle yok.''