Aile hekimliği çalışanları üçüncü kez iş bıraktı

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yapan sağlıkçılar, "Bakanlığın bize karşı üç maymunu oynadığı ancak bir yandan da tüm devlet imkanlarını kullanarak bu saçma yönetmeliği güzelleme çalışmalarına devam ettiğini yakından takip ediyoruz. Sanki tamamen bizim lehimize bir yönetmelik düzenlemişler gibi aleyhimize olan hiçbir maddeden bahsetmeyip her şekilde bize daha çok para vereceklermiş gibi algı çalışmaları yapıp aklımızla dalga geçmeye devam ediyorlar" dedi.

Türkiye genelinde aile hekimleri ve sağlık çalışanları, 'Aile Hekimliği Sözleme ve Ödeme Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklere tepki olarak iş bırakma eylemi başlattı. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne tepki gösteren sağlık emekçileri, kasım ve aralık aylarında yaptıkları iş bırakma eylemlerinin ardından 10 Ocak'a kadar yeniden iş bırakarak tepkilerini bir kez daha dile getirdi.

İstanbul'da bir araya gelen, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Genç Sağlık Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen), İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED), İstanbul Tabip Odası (İTO), Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), İstanbul Şubeleri, Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (Tabip-Sen), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), iş bırakma eylemi dolayısıyla İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.

Sağlık emekçileri, ''Bakan istifa'' sloganları attı. Sendikaların düzenlediği ortak açıklamayı İstanbul Aile Hekimliği Derneği Genel Sekreteri Dr. Sercan Ahmet Uluç okudu. Uluç, şunları söyledi:

"5-6-7 kasım ve 2-6 aralık iş bırakmaları sonrası 3. iş bırakma eylemimizde yine burada hep bir ağızdan aile hekimliği eziyet yönetmeliğine tepkimizi göstermeye geldik. Bakanlığın bize karşı üç maymunu oynadığı ancak bir yandan da tüm devlet imkanlarını kullanarak bu saçma yönetmeliği güzelleme çalışmalarına devam ettiğini yakından takip ediyoruz. Sanki tamamen bizim lehimize bir yönetmelik düzenlemişler gibi aleyhimize olan hiçbir maddeden bahsetmeyip, her şekilde bize daha çok para vereceklermiş gibi algı çalışmaları yapıp aklımızla dalga geçmeye devam ediyorlar.

"Bu hayal alemindeyseniz uyanmanız için biz daha çok iş bırakacağız bilginiz olsun"

Bakanlığın, amacı vatandaşa çözüm üretmek olan resmi tweeter hesabında aile hekimi meslektaşlarımızın tweetlerini tek tek etiketleyerek sokak ağzıyla yalan yanlış cevaplar verdiğini şaşkınlıkla takip ediyoruz. Sağlık Bakanlığı yönetmeliği bize kabul ettirmek adına artık iyice şirazeden çıkmıştır. Devlet ciddiyetinden uzak yalan yanlış bilgilendirmelerle halkı bize karşı kışkırtma gayretine girmiştir. Sağlık Bakanlığı bu yönetmelik özelinde adeta bizlerle inatlaşmaktadır. Oturduğunuz makamlar inatlaşma makamları değildir icra makamlarıdır. Çıkardığınız her yönetmeliğin mantıklı ve uygulanabilir olamayacağını artık idrak etmeniz gerekmektedir. İşi yapan bizlerin tepkisini yok sayarak yönetmeliği bize uygulatabileceğinizi mi zannediyorsunuz hala. Maaş kesme ve sözleşme feshi tehditleriyle bize bu yönetmeliği kabullendirebileceğinizi mi zannediyorsunuz. Bu hayal alemindeyseniz uyanmanız için biz daha çok iş bırakacağız bilginiz olsun.

"Aile hekimliğinde daha sistemdeki hemşire sayısını tamamlamaktan acizsiniz"

O ulaşmaya çalıştığınız OECD ülkeleri ortalamalarına, 38 OECD ülkesinde nüfusa oranla hekim sayısında sonuncu, hemşire sayısında sondan ikinci olarak ulaşılabileceğinizi mi zannediyorsunuz? Aile hekimliğinde daha sistemdeki hemşire sayısını tamamlamaktan acizsiniz. Yüzlerce hekim tek başına her işe yetişmeye çalışmaktadır. ASM fiziki koşullarımızın Üçüncü Dünya ülkeleri düzeyinde olduğu bir ortamda sağlık alanında gelişmiş ülke ortalamalarını yakalamaya çalışmak hayal aleminde yaşamak değildir de nedir?

Kendinizi yarıştırdığınız o OECD ülkelerindeki sağlık çalışanlarının refah düzeyiyle aramızdaki uçurumu gittikçe açan ‘kuş kadar’ ? zam oranlarınıza rağmen mevcut ekonomik şartlarda canla başla çalışan bizlere yatıp kalkıp şükretmeniz gerekiyor. Ancak siz OECD’e göre yarı oranda hekim ve üçte birinden daha az hemşire sayısıyla bu ülkenin sağlık sistemini ayakta tutan bizlerin emeğini görmezden gelip bir de utanmadan daha az parayla daha çok çalışmazsanız maaşınızı keserim, işinize son veririm tehditleri savuruyorsunuz. Siz neyin derdinseniz biz gerçekten anlamlandıramıyoruz. 6 ayda bir aile hekimine başvurmayan vatandaştan dolayı hekimin hemşirenin parasını kesmeyi hangi mantıkla açıklıyorsunuz.

"18 yaşında sağlıklı bir erkek 6 ayda bir aile hekimine hangi bilimsel gereklilikle başvurması gerekiyor''

18 yaşında sağlıklı bir erkek vatandaşın 6 ayda bir aile hekimine hangi bilimsel gereklilikle başvurması gerektiğini çıkıp bize açıklamak zorundasınız. Bizim haricimizdeki hangi OECD ülkesinde bir aile hekimi günde 80-100 hasta bakmaktadır açıklayın da bilelim. Randevu sistemini destekleyip bu sayıları azaltmanız gerekirken MHRS'ye aile hekiminize randevusuz başvurabilirsiniz diye uyarı ekleyip randevu almak isteyen kişiyi de engellemeye çalışıyorsunuz. Sonra bize tanımladığınız ek yüzde 10'luk randevu payını ve isteyebileceğimiz ek tetkikleri çıkıp halka öyle bir duyuruyorsunuz ki hastaneden randevu bulamayan aile hekimine başvursuna getirmiş gibi oluyorsunuz. Bunun halka açıklanmasındaki mantık nedir anlamak mümkün değil. Zaten çok olan günlük başvurumuzu daha da arttıraracak uygulmalar yaparak o çok istediğiniz HYP'yi nasıl yapabileceğimizi düşünüyorsunuz. Yine dünyanın hangi ülkesinde hekimin yazdığı ilaca göre hekime ödeme veriliyor, dünyanın neresinde görülmüş hasta memnuniyetine göre hekime, hemşireye ödeme verildiği? Buyrun açıklayın nereden uydurdunuz böyle mantıksız maddeleri.

"Her geçen ay daha ne kadar hukuksuz işlem yapacaksınız merak içerisindeyiz"

Yönetmeliğin uygulamaya girdiği Kasım ayı maaşlarımızda Sağlık Bakanlığı kendi çıkarttığı yönetmeliği uygulamaya cesaret edemeyerek yönetmeliğe aykırı bizlere fazla ödeme yapmıştır. Hastane başvurusu ek ödeme maddesi şartlar sağlanmamasına rağmen herkese tam olarak verilerek devlet milyonlarca lira zarara uğratılmıştır. Sayıştay kurumu hiçe sayılıp bakanlık keyfi uygulamalar yaparak bizim eylemlerimizi zayıflatma derdine düşmüştür. Tüm bunlar bakanlığın gerçekten ne kadar akıl ve mantıktan uzaklaştığının kanıtıdır. Bizlerle inatlaşarak her geçen ay daha ne kadar hukuksuz işlem yapacaksınız merak içerisindeyiz. Taleplerimizi yerine getirip bu saçma süreci artık sonlandırmak zorundasınız." 

Sağlık emekçileri, taleplerini şöyle sıraladı:

"Bakanlığın bu yönetmelikteki 6 ayda gelemeyen hastadan dolayı ücret kesintisi, HYP ile ilgili negatif performans, yazılan ilaca göre ödeme verilmesi, hastaları müşteri gibi görerek memnuniyete göre ödeme verilmesi ve sözleşme yenilememizi birçok şarta bağlayan hukuksuz yönetmelik maddelerini geri çekmek durumundadır.

Kronik hastalık izlemlerinde asgari yüzde 40 yapılması maddesi, hekim başına düşen nüfusun 2500'e düştükten sonra başlamak üzere izlemlerin yapıldığı oranda ek ödeme verilmesi şeklinde tekrar güncellenmelidir.

''Son karar Sağlık Bakanlığınındır"

Teşvik ödemelerinde sadece hekimin poliklinik sayısına endeksli teşvik oranı güncellenmiş ve 5 kaleme ayrılmış. Ancak, hekime verilen toplam teşvik tutarının yalnızca 13'te biri ebe ve hemşire arkadaşlara reva görülmüştür. Bu adaletsiz paylaşımın düzeltilmesi ve teşvik ödemelerinde adil bir dağılım sağlanması gerekmektedir. ASM'lerde çalışan ebe ve hemşire meslektaşlarımıza 'eleman' veya 'çalışan' ünvanları yerine, mesleki yeterliliği ve saygınlığı ifade eden 'Aile Sağlığı Hemşiresi/Ebesi' unvanı kullanılmalıdır. Bizlere yatırılan aylık ücretin tamamının emekliliğe yansıyacağı düzenleme yapılmalıdır. Aksi durumda ülkemizdeki sağlık alanındaki en uzun iş bırakmaların yapıldığı bu süreç her ay devam edecektir. Bu iş bırakmaların tek sorumlusunun Sağlık Bakanlığı olduğunu değerli halkımıza tekrar bildiriyor ve bu süreçte bizlere verdiğiniz inanılmaz destek için şükranlarımızı sunuyoruz. Toplum sağlığını korumak ve kendi haklarımızı elde etmek için mücadeleye tam gaz devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Son karar Sağlık Bakanlığınındır."