Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek,oğlu Mustafa Gökhan Böcek ve eski gelini Zeynep Kerimoğlu rüşvet suçu kapsamında bu sabah göz altına alınmıştı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul’da başka bir dosyada tutuklu yargılanırken, tahliye edilen iş insanı Yusuf Yadoğlu’nun ifadeleri ve sunulan belgeler doğrultusunda, 2 ayrı rüşvet eylemine ilişkin somut delillere ulaşıldığı açıklandı.
Edinilen bilgilere göre 2024 yerel seçimlerinden bir süre önce Başkan Böcek’in oğlu Gökhan Böcek, Yusuf Yadoğlu’nun ofisinde biri görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sırasında seçim çalışmaları için 25 milyon TL para talep edildiği, bu meblanın karşılanamaması üzerine araç giydirme hizmeti karşılığında 8,5 milyon TL'lik fatura ödemesi üzerinde anlaşıldığı iddia edilmişti. Konuyla ilgili yapılan açıklamada bulunan ilgili firma yetkilileri, söz konusu araç giydirme işlemlerinin Muhittin Böcek’in seçim kampanyası kapsamında yapıldığını, ödemelerin ise Yusuf Yadoğlu’nun sahibi olduğu şirketler aracılığıyla gerçekleştirildiğini kaydetti. Ayrıca, MASAK raporları, banka dekontları ve HTS kayıtlarının da bu beyanlarla uyumlu biçimde dosyaya yansıdığı ileri sürüldü.
Öte yandan Zeynep Kerimoğlu adına, Özpınarlar isimli bir firmadan 30 milyon TL değerinde bir ev alınarak, ücretin Yusuf Yadoğlu tarafından ödendiği ileri sürülerek göz altı işlemlerinin başlatıldığı vurgulandı. Sabah saatlerinde Konyaaltı’ndaki evinden göz altına alınan Başkan Böcek’in oğlu Gökhan Böcek’in ise 3 gün önce eşi Zuhal ve 1 yaşındaki oğlu Muhittin Aslan Böcek ile İtalya'ya gittiği kaydedildi.
Emniyette ifadesi alınan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve eski gelini Zeynep Kerimoğlu adliyeye getirilerek mahkemeye çıkarıldı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in savcılıktaki sorgusu 2 saatte tamamlandı. Başkan Böcek, tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmesinin ardından tutuklandı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek cezaevine sevk edildi. Adliye önünde ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özcağdaş, Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır ve CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı açıklama yaptı.
Başkan Böcek’in cezaevine sevk edilmesinin ardından açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özcağdaş şu sözlere yer verdi:
“Buradaki yaşamış olduğumuz süreçte yurttaşlarımızın duygularını hepiniz görüyorsunuz artık insanlarımız isyan ediyorlar. Ama önce Muhittin Böcek’in tutuklama kararıyla Antalya halkının temsilcisi Büyükşehir Belediye başkanı cezaevine sevk edildi. Peki bu iftiracıların suçlaması var mı? Ben Muhittin Böcek’den şunu aldım ben Muhittin Böcek’den bunu aldım diyen var mı? Böyle bir şey var mı? Tutuklama kararı alınmış Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımızın o anki davanın içerisinde bir suçlaması bile yok. Kendisiyle ilgili bir ibare de yok ama bir Büyükşehir belediye başkanı kendisiyle ilgili doğrudan bir suçlama bile olmayan bir dosyada kolaylıkla tutuklama kararı alınabiliyor.
Şimdi Türkiye’ye buradan çok önemli başka bir noktayı söylemek istiyorum: Avukatlar hepimizin bildiği gibi sayın belediye başkanımızın sağlık durumunu mahkeme heyetine sundular. Dediler ki; ‘Kararınız bu yönde olacaksa en azından ev kararı almanızı rica ediyoruz.’ Muhittin Böcek’in sağlık durumunu Türkiye’ye anlatma ihtiyacımız var mı arkadaşlar? Bakın hukuk insanlıktan bu derece uzaklaşamaz. Bir belediye başkanı hakkında haksızca, hukuksuzca, dosyada kendisi ile ilgili bir ibare yokken, ifade yokken bir karar alıyorsunuz ve bu kadar sağlık sorunları olan, kapalı bir alanda yaşamakla ilgili sıkıntısı olan, solunum sıkıntısı olan bir belediye başkanını vicdansızca hapishaneye gönderiyorsunuz. Siz adalet peşinde falan değilsiniz. Siz kendi kirli iktidarınızı korumak için, siz o koltukta bir gün daha oturmak için kendi aracınız haline getirdiğiniz bu yargıyla bizim belediye başkanlarımıza zulmediyorsunuz.
Bugün itibari ile 20 milyondan fazla yurttaşımızın iradesi sakatlanmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi 15 belediye başkanımız görevlerinden bir biçimde uzaklaştırılmıştır. Bu açık bir yargı darbesidir. Bugün Amasya Tamimi’nin 106. yıldönümünü yaşadığımız günlerdeyiz. Bugün oradaydı genel başkanımız ve bir kez daha çok yüksek sesle hep beraber söylüyoruz. Milletin bağımsızlığını milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Burada gördüğünüz kararlılık Türkiye’deki tüm demokrasi isteyen bileşenlerin sadece Cumhuriyet Halk Partililerin değil Türkiye’deki herkesin gerçek talebidir. İçi yanarak yüksek sesle söylediği taleptir. Her gün, her dakika, her alanda bununla ilgili eylem ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Bunu bu iktidar her şekilde öğreniyor bunu göreceksiniz.
2 Kasım’da erken seçimde sandığı istiyoruz. Türkiye’yi Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 29 oyuyla kendisinden uzaklaşmış halk kitlelerine baskı yapmasıyla halkın oylarını almış belediye başkanlarını zorbalıkla içeriye sokmasıyla yönettirmeyiz. 2 Kasım tarihi uygun bir tarihtir. Genel başkanımız da tekrar burada seçimi istiyoruz. Adayımızı yanımızda, sandığı önümüzde istiyoruz. O sandığın geleceğini Türkiye görüyor olacak.”
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır ise şu sözlere yer verdi:
“31 Mart'ta bu adliyede aldığımız mazbatayı bu adliye gasp etti. Milyonlarca yurttaşımızın yüz binlerce Antalya'nın iradesine bir savcı ve bir hakim karar verdi. Utanarak söylüyorum: ‘Artık yeter. Bu ülke bu toplum nasıl bir belaya çattı? Ortada bir suç yok. 2 tane iddia var. Cezaevinde tuttukları insanlara hazırlattıkları ifadelerde suçsuz belediye başkanlarımızın görevine son veriyorlar, cezaevine atıyorlar. Bu olacak şey değiş arkadaşlar.
Türkiye'nin her yerinde yargı demokrasi kuşatmış durumda. Yargı bir vesayet organı gibi çalışıyor artık. Tüm güçler ve ekler tek adamda birleşti. Bir parti devleti ile karşı karşıyayız. 86 milyonun iradesini bir avuç yargıç ayaklar altına alıyor, darbe yapıyor. Ben soruyorum Antalya halkına Türkiye'ye sesleniyorum: Gelin Türkiye'nin her yerinde meydanları dolduralım. Sokağı bırakmayacağız.
Son olarak Ankara'daki tek adama sesleniyoruz şu andaki adalet bakanı ve diğer bakanlara sesleniyoruz: ‘Onurunuz varsa, cesaretiniz varsa, şerefiniz varsa gelin mücadelenizi bizle yapın çekin ellerinizi belediyelerimizin üzerinden. Onuru şerefi varsa sandığı getirsin. Belediye başkanlarımızla uğraşmasın hesabı bizle. Biz Ankara'dayız. Çık karşımıza Recep Tayyip Erdoğan. Yeter artık yeter.”
CHP İl Başkanı Nail Kamacı ise adliye önünde şu sözlere yer verdi:
31 Mart seçimlerinden sonra 14 Nisan’da yine burada Mesut Kocagöz Başkanımız tutuklanmıştı. Antalya’dan aldığımız bu başarıları birçokların içine sinmedi, içlerine sindiremediler. Demokratik şartlarda gelenler demokrasiye inananlara karşı mücadele ettiler. Bugün yüzde 48.86 seçimlerde oy alan belediye başkanımıza yeni bir mahkeme düzenleyerek tutuklanmasına sebep oldular. Bu artık Türkiye’de tuzun koktuğu dönemdir. Et koktu tuzda koktu. Bundan sonra çalışmalarımızı daha da hızlandırıp bu iktidarı el birliğiyle yıkmak görevimizdir.
Biz artık sandık istiyoruz. Sandığın önümüze gelip adayın bizimle beraber mücadele etmesini demokratik yollardan seçimlere katılmasını istiyoruz. Bu yargı oyunlarıyla belediye başkanları kazanamadığı alanlarda belediye başkanlarımızı tutuklayarak hiçbir sonuca ulaşmayacaklarını bilmelerini istiyorum. Çünkü halk sizden daha güçlüdür. Bir şey daha söyleyeceğim. 185 5’ten büyüktür derler ya 86 milyon birden büyüktür.
Mücadelemiz devam edecek. Onlar aldıkça biz çoğalıyoruz onlar aldıkça bir çoğalacağız ve büyüyeceğiz. Demokratik yollardan Türkiye Cumhuriyeti Devletini aynı sistemine getireceğiz. Bunun için hepimize büyük görev düşüyor yılmak yok. Hepimiz bir Muhittin Böcek olacağız, bir Ekrem İmamoğlu olacağız ve bir Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar olacağız. Hiçbirimiz yoldan geriye dönmeyeceğiz. Keşke yargı bizleri yanıltsaydı. Yanıltmasını dilerdim adalet uygulanmış olsaydı. Ama bizi yanıltmadılar."