Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin demokratik ve kalkınmış bir Türkiye hedefiyle başlattığı Forum
Muratpaşa’nın gündeminde bu kez “Tarım” vardı. Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen
forumda Tarım Politikaları Uzmanı Ergin Kahveci, Ziraat Mühendisi İbrahim Oğuz ve Simurg Kadın
Kooperatifleri Birliği Başkanı Sibel Uyar konuşmacı olarak yer aldı. Forumun moderatörlüğünü ise
gazeteci-yazar Meliha Okur üstlendi.
“TARIM, GÜVENLİK SORUNUDUR”
Forum açılışında konuşma yapan Başkan Uysal, tarımın yalnızca bir üretim faaliyeti değil, aynı
zamanda toplumun sosyolojik, ekonomik ve çevresel geleceğini belirleyen stratejik bir alan olduğuna
dikkat çekti. Dünyada artan nüfusla birlikte güvenli gıdaya ulaşmanın güçlüğünden ve güvenli gıdanın
bir ulusal güvenlik sorunu olduğundan bahseden Başkan Uysal, her konuda olduğu gibi dünya
üzerinde tarımın ve üretimin de bir kapasitesi olduğunu söyledi. Başkan Uysal, “Dünyanın sınırları var.
Sınırlar olunca da biliyorsunuz ki o sınırların içinde en fazla paya sahip olmak için devletlerarası büyük
bir mücadele oluşur” dedi.
“BİRLİKTE HAREKET ETMEK ŞART”
Tarımın niteliğinin insanların yaşam kalitesini, istihdam alanlarını ve ekonomiyi doğrudan etkilediğini
belirten Başkan Uysal, “Türkiye'mizde dünya ile rekabet edecek ölçüde bir tarım yapılanması yok.
Dünyada küçük işletmelerle yapılamayan tek şey tarımdır. Tarım, mutlaka toplu, birlikte hareketle
yapılması gereken bir iş. Dünyanın tarım alanında gelişmiş ülkeleri büyük tarımsal işletmelerle bu işi
yapar. Büyük kooperatiflerle ve üretici birlikleriyle bu işi yapar” diye konuştu.
“TÜRKİYE 500 TARIM KOOPERATİFİYLE ÖRGÜTLENMELİ”
Türkiye’nin dünyayla rekabet edebilir bir tarımsal yapıya sahip olmadığını vurgulayan Uysal,
Avrupa’dan örnekler vererek Türkiye’nin tarım alanında uygulaması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“Türkiye'yi derhal çiftçilerin toplu alım, toplu satım yapabilecekleri, toplu üretim yapabilecekleri,
yüksek teknolojiyi kullanabilecekleri, yüksek kredi finansman olanaklarına sahip olabilecekleri,
uluslararası sistemi takip edebilecekleri, rahat mühendis ve rahat araç gereç bulabilecekleri, algı
faaliyeti yürütebilecekleri, bütün hayvancılığı da kapsayacak şekilde 500 tarım kooperatifiyle
Türkiye'yi derhal bölüp örgütlemeleri gerekiyor.”
“TEKNOLOJİK SULAMA ŞART”
Tarımda su yönetiminin de hayati önemde olduğunu dile getiren Başkan Uysal, su altyapısının yatırım
önceliği olması gerektiğini belirtti. Uysal, “Türkiye’nin su olanaklarını vahşi sulamaya bırakmadan
yeniden örgütlemeliyiz. Sulanabilir tüm alanlara su götürülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“TEŞVİKE DAYANMALI”
Konuşmasında devletin tarımı desteklemedeki rolüne de değinen Uysal, “Tarım sektöründe ithalat bir
düzenleme aracı olamaz. Tohum ıslahı, yerli türlerin geliştirilmesi, üretim kalemlerinde ciddi teşvikler
şart. Tarım bir devlet politikası olmalı ve üreticiye doğrudan destek verilmelidir” diye konuştu.
“HOLLANDA’YI GEÇEBİLİRİZ”
Türkiye’de tarım planlamasının yeniden düzenlenmesiyle Avrupa ülkelerine yetişilebileceğini belirten
Başkan Uysal, şunları söyledi:
“Dünyada artık aynı bizim 1920-1939 arasında yaptığımız gibi çok ciddi gümrük vergileriyle ülkeler
kendi üretimini koruyor. Yani bizim 100 yıl önce uygulayıp kalkınma sağladığımız ve o kalkınmayla
İkinci Dünya Savaşı’nda sağ kaldığımız ekonomi modeli, dünyanın da direkt ekonomik modelidir. Bunu
ne kadar erken fark edersek o kadar hızlı çiftçimizi köyde tutarız. Çiftçimizi, köydeki yaşantısını,
üretimini geliştiririz. Türkiye'de tarım inşası gerekiyor. Bu gerçekleştiğinde Konya kadar toprağı olan
Hollanda’yı 10 yıl içinde geçme imkanımız olabilir. İşte o zaman ithalata bağımlı bir tarım sektörümüz
olmaz.”
“ULUSAL EKONOMİLER GERİ DÖNDÜ”
Dünya genelindeki ekonomik dönüşümlere de değinen Başkan Uysal, “90’ların küresel liberal tezleri
çöktü. Şimdi dünya yeniden ulusal ekonomilere yöneldi. Ulus devletler, ulusal sınırlar, yerli üretim
yeniden önem kazandı. Türkiye de bu değişime ayak uydurmalı” şeklinde konuşmasına devam etti.
“TARIM, TOPLUMUN KÖKÜDÜR”
Son olarak tarımın Türkiye toplumu açısından taşıdığı kültürel anlamı hatırlatan Uysal, “Türk milletinin
yüzde 90’ı tarım kökenlidir. Bu nedenle tarım, bu toplum için romantik ve anlamlı bir meseledir. Bu
alana sahip çıkmak hepimizin görevidir” diyerek konuşmasını tamamladı.