9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
AKP’nin "Geçici" dediği ekonomik kriz, milyonları borç çıkmazına sürükledi. Bankaların takibindeki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarında yıllık artış yüzde 135,1’i gördü. İcra ve iflas dosyaları milyonları buldu.
BirGün'de yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla'da partisinin il kongresinde konuştu, ekonomik krizle boğuşmaya mecbur bırakılan yurttaş üzerinden muhalefeti eleştirdi.
Erdoğan, “Yaşadığımız geçici sıkıntıları sanki dünya yıkılmış, biz de altında kalmışız gibi anlatanların amacı milletimizin derdiyle dertlenmek değildir’’ dedi. Erdoğan, krize ‘geçici’ dese de yurttaş, faturayı ağır ödüyor. Bankalara olan borçlar her geçen gün yükseliyor. Şirket kepenkleri bir bir iniyor, her gün binlerce yeni icra dosyası işleme alınıyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri, borç krizinin boyutlarını gözler önüne serdi. Alım gücü düşen yurttaş, kredi ve kredi kartlarına mecbur bırakıldı. Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, 13 Aralık haftasında 149 milyar 39 milyon lira artarak 15 trilyon 640 milyar 195 milyon liraya çıktı.
Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının toplam hacmi geçen yılın aynı haftasına kıyasla yüzde 46,1 arttı, 3 trilyon 741 milyar TL’ye ulaştı. Bunun haftalık yüzde 1,3, yıllık yüzde 63,3 artışla 1 trilyon 762 milyar lirasını bireysel kredi kartları oluşturdu.
TAKİPTEKİ ALACAKLAR ALARM VERİYOR
Tüketici kredilerinin tutarı, 13 Aralık itibarıyla 1 trilyon 978 milyar 748 milyon liraya yükseldi. Bu tutarın 503 milyar 923 milyon lirası konut, 75 milyar 460 milyon lirası taşıt kredilerinden oluştu. Bu haftada ihtiyaç kredileri 1 trilyon 399 milyar 366 milyon lira oldu. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise 1 trilyon 762 milyar 315 milyon liraya çıktı. Alacakların 605 milyar 446 milyon lirasını taksitli, 1 trilyon 156 milyar 869 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.
Bankalara borçları giderek artan ve bu tutarları ödemekte zorlanan yurttaş, icra takibine takıldı. Takipteki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları borçları geçen yıla oranla yüzde 135,1 artarak 105 milyar 481 milyon TL’ye ulaştı. Geçen yıl 15 Aralık haftasında takipteki toplam borç 44 milyar 861 milyon TL olmuştu. Borçlar ödenemedikçe her gün binlerce icra ve iflas dosyası, icra dairelerine geldi. UYAP verilerine göre 21 Aralık tarihinde icra dairelerindeki dosya sayıları, 22 milyon 675 bin 597’ye ulaştı. Bir yılda 9 milyon 80 bin 960 yeni dosya açıldı. Geçtiğimiz yılın 22 Aralık tarihinde toplam dosya sayısı 21 milyon 569 bin 392 olarak gerçekleşmişti.
KEPENKLER PEŞ PEŞE İNDİ
Toplam takipteki alacaklar miktarı 286 milyar 777 milyon TL olarak hesaplanırken bunun 181 milyar 295 milyon TL ticari ve diğer kredilerde takibe düşen alacaklardan oluştu. Borç krizinin devasa boyutlara ulaştığı ülkede kapanan şirket sayıları da artmaya devam etti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verileri de şirketlerin hayatta kalmakta zorlandığını gösterdi. Bu yılın ocak-kasım döneminde kurulan şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,4 azalışla 102 bin 804’e geriledi. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı ise yüzde 19,7 artışla 23 bin 861’e yükseldi. Kasım ayı verilerine göre yalnızca bir ayda 2 bin 631 şirket kepenk indirdi. Kapanan şirketlerin sayısı, bir yılda yüzde 7,8 arttı. Bu ayda kurulan şirket sayısı da yıllık yüzde 3 azalışla 10 bin 92 oldu.
BORÇLANMA GEÇİM ARACI HALİNE GELDİ
Borçlanma özellikle 2000’li yıllardan itibaren teşvik edildi. İnsanlar eskiden borç alamaz, kredi kartı elde edemez durumdalardı fakat sonradan bunun önü açıldı ve bankalar tarafından tüketici kredisinin, kredi kartı ile borçlanmanın giderek imkânları genişletildi, teşvik edildi.
İnsanlar bol keseden ceplerine üçer beşer hatta onar kredi kartı koyar oldular. Bankalar da bunu istismar edip sonuna kadar kullandılar.
Borçtan, borçlanmaktan korkan insanlar borçla bütçelerini dengelemeye, doğrultmaya, günü kurtarmaya alıştırıldılar. Korkum o ki, önümüzdeki yıllarda bu derinleşecek. Bu borç çevirimini yapamayan aile sayısı artabilir ve buradan kaynaklanan daha fazla icra, iflas, haneler içi problemler daha da büyüyebilir. Tabii bu ekonomik ateş, evdeki ateş sosyal olarak da bir dizi problem yaratıyor, bu da işin başka bir boyutu. İnsanlar ödeyemediği borcu bile borçla kapatmaya çalışır halde artık. Borçlanma, bilinçli olarak geçimin bir aracı haline getirildi.