Tarih: 26.10.2025 11:02

Altın Portakal'da sinemanın en ‘Kalpten’ haliyle sinemaseverlere ‘Merhaba’ dedi

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye'nin en köklü sinema şenliği, sinemanın en "kalpten" halini Antalya'dan bütün dünyaya sunmak üzere bir kez daha perdelerini açtı. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türk ve dünya sinemasının önde gelen isimlerini, sinema heyecanıyla dolu genç yetenekleri ve sinema tutkunlarını bir araya getiren gece; kırmızı halı töreninin ardından Cansu Canan Özgen ve Alpdoğan Esenoğlu'nun sunumuyla başladı. Açılış töreninde Muhittin Böcek'in koltuğu boş bırakıldı. 

Ömer Vargı: Söz veriyorum, biz adaletli davranacağız

Gecede konukları selamlayan, Ulusal Jüri Başkanı, yönetmen Ömer Vargı, konuşmasına, "Sevgili filmseverler, sinemaseverler" diye başladı ve bu hitabına şöyle açıklık getirdi: 

Bir protokol sıralaması yapmadan selamlamak istedim. Sinemanın böyle bir özelliği vardır; filmi izlerken okuma yazma bilmiyor olabilirsiniz, profesör olabilirsiniz, çöpçü olabilirsiniz, üst düzey yönetici olabilirsiniz ama herkes aynı duyguları paylaşır. Bunu günlük hayatlarında belki yapamazlar çünkü bir arada bulunamazlar. 

Dünyanın ve ülkemizin hak ve adalet konusunda çok zorlu bir dönemden geçtiğine değinen Vargı, "İnşallah bu festival çok güzel geçecek ama önümüzdeki seneki festivalin daha da güzel geçmesini diliyorum. Belki de bu duygularımıza çözüm bulacağız. Jüri adına şunun sözünü verebilirim ki biz adaletli davranacağız" diye konuştu.  

Geceye; Muhittin Böcek ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel de mesaj gönderdi. Böcek, mesajında şu sözlere yer verdi: 

"2019'da tekrar özüne döndürdüğümüz Altın Portakal'ın açılışında aranızda olmayı çok isterdim. Fiziken aranızda olmasam da kalbim, heyecanım ve mutluluğum, o salonda sizlerle birlikte. Antalya her yıl olduğu gibi bu yıl da sinemanın, emeğin, özgürlüğün kenti olmayı sürdürüyor. Yıllardır bu kente hizmet ederken hep şuna inandım; sanat, bir toplumun en güçlü nefesidir. Adaletin, eşitliğin, özgürlüğün olmadığı yerde sanat da eksik kalır. Biliyorum ki Antalya'nın kalbi her şeye rağmen yine 'kalpten' atıyor. Bu festival sadece beyazperdeye değil emeğe, dayanışmaya ve hakikate ışık tutuyor. Bu ışığın hiç sönmemesi için emeği geçen herkese teşekkkür ediyorum. Bugün yanınızda olamasam da biliyorum ki Antalya yine dimdik ayakta; sinemanın, insanlığın ve umudun yanında"

Özgür Özel ise mesajında "Sinema dünyamıza çok değerli isimler kazandırmış Altın Portakal Film Festivali'nde ödül alacak tüm sinema emekçilerimizle birlikte yarışan bütün isimlerin, sinemamızın dev isimlerinin açtığı yoldan sanat dünyamıza giden yolculuklarda da büyük katkılar yapacağına yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Gecenin açılış konuşmasını ise Festival Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkan vekili Büşra Özdemir yaptı. Özdemir, sözlerine; "1964 yılında Dr. Avni Tolunay'ın önderliğinde açılan sanat perdesini, bugün yine aynı heyecanla, aynı tutkuyla ve kalpten bir inançla aralıyoruz. Ve biliyoruz ki festivalimiz yalnızca filmlerin değil özgürlüğün, dayanışmanın ve umudun da perdesidir. Bu perde, insanlığın ortak vicdanı ve hakikatin ta kendisidir" diye başladı. Sinemanın her koşulda 'hakikat'i aradığını dile getiren Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: Bugün bu salonda yalnızca bir festivalin değil bir inancın, emeğin, bir yolculuğun da başlangıcındayız. Birlikte izleyeceğimiz her film bizi birbirimize biraz daha yaklaştıracak ve yeniden hatırlayacağız ki sanat; güzel ülkemizin kalbidir ve o kalp attığı sürece güzel günlere olan inancımız tükenmeyecektir. Bu geleneği yalnızca yaşatmak değil geleceğe taşımak da hepimizin en büyük sorumluluğudur.

25 Ekim'in aynı zamanda Muhittin Böcek'in de doğumgünü olduğunu hatırlatan Özdemir, "Belki bugün bu salonda değil ama onun emeği, inancı ve Antalya'ya duyduğu o büyük sevda burada, bu festivalin her ışığında, her kalp atışında bizimle" dedikten sonra festivalden Böcek'e şöyle seslendi: "Adalete, özgürlüğe, umuda ve güzel günlere inancımızla doğum gününüzü kutluyor, size kalpten gelen sevgimizle güçlü alkışlarımızı gönderiyoruz" Özdemir, sözlerini; "Kalpten bir inançla diliyorum ki sinemanın ışığı, Antalya'dan tüm dünyaya yayılsın! Bu festival; kalpten bakan, kalpten hisseden herkes için umut olsun!" diyerek sonlandırdı. 

Onur Ödülleri, usta oyuncular Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen'e

Aksoy: "Bu sevgisizlik ve açgözlülük bitsin artık!

Gecenin ilk Onur Ödülü'nü, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan vekili Büşra Özdemir, usta sanatçı Settar Tanrıöğen'e takdim etti. Tanrıöğen "Çok şaşkınım, ne diyeceğimi bilemiyorum. Festivalde filmim olmamasına rağmen ödüle layık gören festivale teşekkür ediyorum" dedi.

Usta oyuncu Serap Aksoy ise Onur Ödülü'nü, Cem Yiğit Üzümoğlu'nun elinden aldı. "Ödülü, haksız ve hukuksuz şekilde özgürlükleri ellerinden alınan herkes için kabul ediyorum" diyen Aksoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: İnsafsız bir insan acıları çağındayız. Cehennemin ortasında insanlığımızdan utanarak, sanatın iyileştirici gücüne sığınarak yaşama savaşı veriyoruz. Bu sevgisizlik ve açgözlülük bitsin artık.

Sinema Emek Ödülü: Feride Çiçekoğlu "Gülmeyi cezaevinde öğrendim" 

Bu yılki Sinema Emek Ödülü'nün sahibi, senarist- yazar Feride Çiçekoğlu, ödülünü; Sinema Emekçileri Sendikası (SİNE-SEN) Genel Başkanı Galip Görür'den aldı. Çiçekoğlu, teşekkür konuşmasına mizahî bir tonda başladı: "Üçüncü kez buradayım; ilkinde senaryo yazmanın öğrencisiydim. İkincisi, çok sevgili öğrencim Selman Nacar'ın filmine verdiğim destek dolayısıylaydı. Şimdi de artık herhalde 'üçledik' diye mi, artık yeter diye mi; öyle algılanmasın diye vurguluyorum" Çiçekoğlu, sözlerini; "Gülmeyi cezaevinde öğrendim. Orada yaşamak için gülmek zorundasınız. Emin olun; içerdekiler daha güçlü, daha kuvvetli çıkacak; yeni hikayeler olacak. Çıktıklarında onları yine bu sahnede alkışlayacağız" diye tamamladı. 

Görür ise "Sinemanın ışığının düştüğü yerde vardır hayat vardır, denir. Ama bugün Gazze'de çocukların üzerine karanlık yağıyor. Gazze'ye ışık olalım" şeklinde konuştu.  

Başarı Ödülleri Merve Dizdar ve Selahattin Paşalı'ya: "Antalya seyircisi şahane!"

Açılış töreninde genç ve başarılı oyuncuları motive etme amacıyla sunulan Başarı Ödülleri de sahiplerini bulduBu yıl Merve Dizdar ve Selahattin Paşalı'nın layık görüldüğü ödüllerin ilkini; festival Uluslararası Jüri üyesi, oyuncu Mehmet Kurtuluş, Merve Dizdar'a verdi. Dizdar, "2022'de 'Kar ve Ayı' filmiyle En İyi Kadın Oyuncu ödülü aldığımda da beni en çok Antalya seyircisi heyacanlandırmıştı. Seyircilere teşekkür ederim; şahanesiniz! Biraz dünyadan, her şeyden uzak, sadece film konuştuğunuz harika bir hafta diliyorum hepinize" sözleriyle ödülünü aldı.  

Başarı Ödülü'nün bir diğer sahibi, oyuncu Selahattin Paşalı ise törene, video mesajıyla katıldı. Paşalı, mesajında şunları söyledi: "Aileme miras kalacak bu geceye katılamadığım için çok üzgünüm. Meslekî yolculuğumuzu takdir edip bizi onurlandıran ve geleceğe yönelik sorumluluk veren festivale tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Bu bireysel bir ödül değil; bunu, meslekî yolculuğumda üzerimde emeği olan herkese armağan ediyorum. Ödülü Merve'yle paylaşmam ayrıca anlamlı benim için: 2017'de tiyatroda yollarımız kesişti Merve'yle. Şimdi ülkemizin en köklü film festivalinde başarı ödülünü paylaşıyoruz"

Cansu Baydar: Yakılan cadıların torunları, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek meramını anlatacak!

Gecede; "Neredeyse Kesinlikle Yanlış" adlı kısa filmi ile Altın Portakal dahil pek çok ödülün sahibi olan genç yönetmen Cansu Baydar'a ise Genç Sinemacı Başarı Ödülü verildi. Ödülünü, yönetmen Ömer Vargı'nın elinden alan genç yönetmen Cansu Baydar, "İkinci kez bu sahnede olmak çok heyecan verici. İşini obsesyon derecesinde tutkuyla yapan ekibimizin emeği sonucunda buradayım. Çok teşekkür ediyorum" dedi. Baydar, sözlerini; "Biliyorum ki bir zamanlar yakılan cadıların torunları, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek meramını anlatmaya devam edecek" diyerek tamamladı. 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —