10643,60%3,14
32,20% -0,22
34,90% -0,22
2504,01% 1,55
3989,88% 1,04
Genel başkan seçilmesinin ardından ilk kez partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, partisinden ayrılan isimlere çağrı yaptı. Dervişoğlu, "İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin.
İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu, ilk grup toplantısında açıklamalarda bulundu...
Sözlerine Meral Akşener'e teşekkür ederek başlayan Dervişoğlu, "Ben sadece bir makamı, kürsü, koltuğu devralmadım. Bir bayrak teslim aldım" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:
-Parti içi demokrasi ve Türkiye için demokrasi şiarıyla yollara çıkmış bir siyasi hareketin önce kendi içinde bu geleneğe uyması demokrasiyi uygulamada da gerçekleştirdiğini göstermesi, tarihi bir imtihandır. Verilen en önemli mesaj budur. Kongreler kongrelerde kalmalıdır, tartışmaların anlamı yoktur. Sayın Koray Aydın ağabeyim ve aile büyüğümdür.
YENİ ANAYASA MESAJI
Kurulduğumuz ilk günden beri muhatabı olduğumuz, partimizin konumuna ve geleceğine dair bazı soruları, “Tekrarda hayır vardır” anlayışıyla ilk günden bir kere daha cevaplamak isterim.
-İYİ Parti nerede, nasıl ve ne için kurulduysa aynı yerde, aynı çizgide ve aynı amaçtadır. Milliyetçidir, demokrattır ve kalkınmacıdır.
-Partimizin siyasetteki yeri ve pozisyonu; bu ilke ve hedefleri korumak ve yükseltmektir. Büyük Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni ve onun kuruluş felsefesini sarsılmaz bir inançla kucaklamak, Türk milletini içinde bulunduğu karanlıktan kurtarıp aydınlık ufuklarla buluşturmak ana görevimizdir.
-Bu ilke ve hedeflerin aksi yönündeki her türlü girişimin karşısında olmak, vazgeçilmez mesuliyetimizdir. Çünkü, İYİ Parti’nin kurucu iradesi tek adam rejimine ve onun anayasal çerçevesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı demokrasi ve hukuk mücadelesi verenlerin iradesidir.
-İYİ Parti'nin kuruluş hikâyesi baskılara ve imkânsızlıklara boyun eğmeyen, cesur insanların millet ve memleket adına yürüttüğü haklı ve gerçek itirazının bir hikâyesidir.
-İşte bu yüzden İYİ Parti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen fanilerin ihtiraslarını millete dayatma rejimini yerleşik hale getirecek, bunu ılımlı gösterecek ve meşrulaştıracak hiçbir pazarlığın, hiçbir hesabın içinde olmayacaktır.
-Bu hesapları güdenlere de bünyesinde yer açmayacaktır. Buradan açıkça ifade ediyorum; her hâl ve şartta, devletin partileştiği partinin devletleştiği, yargının siyasallaştığı, bürokrasinin yozlaştığı, nüfusun yabancılaştığı, Türk milletinin ise perişan edildiği bu siyasi düzene karşı, demokrasi ve hukuk mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.
-Bu vesileyle söylemek isterim ki; iktidar tarafından ülke gündemine dayatılan yeni anayasa tartışmaları, Türkiye’nin değil, Sayın Erdoğan’ın ve varlıklarını, Sayın Erdoğan’ın varlığına armağan etmiş olan çevresinin gündemidir.
-Sayın Erdoğan’ın müflis ve batık muktedirlik gemisinden bir filika bulup kurtulmak gündemidir. Yeni anayasa arayışları, Türk milletinin yakıcı sorunlarına ve ihtiyaçlarına yönelik değildir.
-Bilakis, Sayın Erdoğan’ın siyasi ikbaline ve yeniden adaylık talebine, aslında “Ölene kadar cumhurbaşkanı olmasına” dair gaflet dolu bir ikmal ve takviye çabasıdır.
-Milletin cebini yakan enflasyon durdurulamazken; ayda on bin lira ile “sürün” denilen emeklinin evinde tencere kaynamıyorken, yaşıtlarından bir gün sonra işe başladığı için kusura bakma sen “On yedi yıl sonra emekli olacaksın” denilenlerin gelecekleri mevzu bile edilmiyorken, memuru, işçisi, ek hesaptan para çekip evine ekmek götürmeye; kredi kartının asgari borcunu da başka bir kredi kartından ödemeye çalışırken; öğrencisi KYK bursuyla hayatta kalma mücadelesi verirken; işsiz genci bir imkân bulup başka ülkelere kaçmak isterken yeni Anayasadan bahsediyoruz.
-Hukuksuz bir ülkede adaletsiz bir düzende ekmeksiz bir millete “Yeni Anayasa demek” ancak, abesle iştigaldir ve ancak, “Ekmek bulamıyorsanız Anayasa yiyin” demektir.
-Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, hukuk devletinden anladıkları, darbeciler kadardır. Adil yargılamadan, eşitlikten, hak ve hürriyetlerden anladıkları ise 12 Eylülcüler kadardır.
-Milletimiz, Anayasa'dan dolayı açlık sınırının altında yaşamıyor. Gençlerimiz, anayasadan dolayı ülkeden gitmenin yollarını aramıyor.
-İnsanımız, anayasadan dolayı çile çekmiyor! Adalet, anayasadan dolayı işportaya düşmüyor. Kadınlarımız, anayasadan dolayı öldürülmüyor, esnafımız, anayasadan dolayı siftahsız güne başlayıp, günü öyle kapatmıyor, hastalarımız, yaşlılarımız Anayasa'dan dolayı hastane randevusu beklerken ölmüyor, bugünün sözde sivilleri, dünün cuntasına özenir hale geldiği için millet bitap düşmüştür.
-Bu millet artık, bir zamanlar Anayasa fırlatıldığı için değil, Anayasanın temelleri her gün her fırsatta çiğnendiği için ekmeksiz kalıyor. Ekmeksiz kaldıkça hukukundan oluyor.